Çevik Bir ve Erol Özkasnak gibi dönemin önemli paşalarıyla birlikte 26 kişinin tutuklandığı 28 Şubat soruşturması, o süreçte yaşanan acıları da yeniden gündeme getirdi.
Binlerce öğretmen mesleğini kaybetti. Sınıf öğretmeni Ünzile Yücel, bu isimlerin başında geliyor. Başörtülü olduğu için gittiği her okuldan sürülen Yücel, en sonunda 'kurumun düzenini bozmak' gerekçesiyle memuriyetten atılır. Ardından eşinden ayrılır. Ailesinden de destek görmeyince geçimini, evde yaptığı pasta-böreklerle sağlamak zorunda kalır. Öyle ki, bir zamanlar öğretmen olduğu okulda arkadaşlarına börek satar duruma gelir. Yücel, yaşadıklarını anlatırken, başlatılan soruşturmanın 'intikam duygusu' ile yorumlanmasını haksızlık olarak görüyor: "28 Şubat, bir nesli yok etti. Suç işleyenler cezalandırılmalı." Ünzile Yücel, üniversiteye başörtülü girişler yasaklandığında henüz biyoloji ikinci sınıf öğrencisidir. Başını üçüncü sınıftan itibaren açmamaya kararlı olan Yücel okulundan mezun olur. Biyoloji öğretmeni olarak Aksaray ilinin Boğazköy kasabasında başlar. 1994 yılında 2 aylık stajyer öğretmenken başörtülü olduğu gerekçesiyle ilk soruşturmasını geçirir. Müfettişin anlayışı soruşturmanın büyümeden kapanmasına yardımcı olur. Başörtüsünün sorun olmayacağı bir yerde çalışmak isteyen mağdur öğretmen, 1997 yılında tayinini Ankara Mamak İmam Hatip Lisesi'ne aldırır. Gittiği her yerde teftiş için gelen müfettişler burada da rahat bırakmaz. Yücel, yaşadığı psikolojik harbin karşılıklı bir savaşa dönüştüğünü ifade ediyor. "Yaşadığım stres gebeliğimi düşükle sonlandırdı. Tedavi olmak için hasta sevk kağıdı vermek istemediler. Sevk kağıdı almak istediğim için de hakkımda soruşturma açıldı." ifadelerini kullanıyor.
Mağdur öğretmen, sürgün ve teftişlerin sonunda 2001 yılında "kurumun düzenini bozmak" suçundan memuriyetten ihraç edilir. Yaşadığı stres, mesleğinden ihraç edilmesi ve başka sebepler sonucu eşinden boşanır. Boşanmayı kabullenemeyen ailesi de yardımını esirgeyince yaşamını devam ettirmek için yaptığı pasta ve börekleri satarak geçimini sağlar. Önce öğretmelik yaptığı okulda öğretmen arkadaşlarına yaptığı börekleri satar. Arkadaşının yardımıyla bir hastanenin bilgi işlem servisinde iş bulur. 2006 yılında çıkan af yasasına kadar da geçimini böyle devam ettirir. Başvurusunu yapar ve mesleğe tekrar adım atar.