Açıklaması zor tanı

Açıklaması zor tanı -Eskişehir Devlet Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Ayçiçek: -Kliniğimize yönlendirilen hastanın anne ve babası genellikle o geceyi uykusuz geçiriyor. İnsanlar, onkoloj
ESKİŞEHİR (A.A) - Eskişehir Devlet Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Kliniği Uzmanı Doç. Dr. Ali Ayçiçek, çocukları kansere yakalanan ailelere haberi verirken zorlandıklarını belirterek, Kliniğimize yönlendirilen hastanın anne ve babası genellikle o geceyi uykusuz geçiriyor. İnsanlar, onkoloji kelimesini duyunca tedirgin oluyor dedi.
     Başhekim Yardımcısı Mehmet Eroğul ile birlikte hastanede basın toplantısı düzenleyen Doç. Dr. Ayçiçek, hematolojinin, kanı oluşturan hücrelerin ve bunları üreten organların yapısını, işlevlerini ve hastalıklarını inceleyen bir bilim dalı olduğunu söyledi.
     Doç. Dr. Ayçiçek, çocuk onkolojisinin ise çocukluk çağı kanser bilimi olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
     Hasta kabulüne başladığımız kliniğimize yönlendirilen hastanın anne ve babası genellikle o geceyi uykusuz geçiriyor. İnsanlar, onkoloji kelimesini duyunca tedirgin oluyor. Çocuğumuzda kanser mi çıkacak- diye. Tabii ki, bir kısmına müjde veriyoruz, bir kısmına da hastalığın haberini veriyoruz. Zor bir branş. İnsanlar, bizim branştan ürküyor. Ancak bu hastalığa çocuğu yakalanmışsa, tedavisi için de uğraşmak gerekiyor.
     Bir lösemi tedavisinin yaklaşık 2 ile 2,5 yıl sürdüğünü açıklayan Doç. Dr. Ayçiçek, şöyle devam etti:
     Bir hastayı, her hafta Ankaraya götürmek oldukça külfetli. Böyle bir durumda bizler devreye girerek, hastaların tedavilerini burada sürdürebiliyoruz. Dışarıda tedavisi devam eden hastaların tedavilerinin belli aşamalarını burada yapabiliyoruz. Böylece her hafta Ankaraya gitmek zorunda kalmıyorlar. Ya da tedavisi tamamlanmış, kontrollere gidecek hastaların kontrollerin bir kısmını burada yapıyoruz. Bu şekilde hizmet üretiyoruz.
     Doç. Dr. Ayçiçek, klinikte göreve başladığı günden bu yana üç hastaya lösemi tanısı koymak zorunda kaldığını ifade ederek, Bu durumda, hasta çocukların ailelerinin sosyo-kültürel seviyesini hesaba alıyoruz. Ondan sonra bu acı haber, birilerine, birileri tarafından söylenecek. Bunu mümkün mertebe yumuşatarak, yani Biz çocuğunuzda önemli bir hastalığın belirtilerini yakaladık. Bu kanserde olabilir, umarız olmaz. Kanser teşhisi kesinleşirse tedavisi mümkün. Kesinleşmezse o zaman hep beraber mutlu haberi paylaşırız diye söylüyoruz. Çünkü, kanser teşhisini ne kadar saklayabileceksiniz, ne kadar yumuşatabileceksiniz- Yani yumuşaya, yumuşaya bu kadar yumuşuyor. Daha fazla yumuşamıyor dedi.
     Hasta çocukların aileleriyle neler yaşayabileceklerine dair ilk etapta yaklaşık 45 dakika görüştüklerini bildiren Doç. Dr. Ayçiçek, tedavinin bir parçası olarak zaman zaman tıp eğitimi alan öğrencilerin de şahit olduğu konuşmalarda oldukça zorlandıklarını anlattı.
     Doç. Dr. Ayçiçek, daha önce terlemeyen bir çocuk geceleri terlemeye, zayıflamaya, vücudunda kanama, morluk, şişlik oluşmaya başlamışsa, ailelerinin kliniğe başvurmasını istedi.
    
     Muhabir: Oktay Özden
     Yayıncı: Mürsel Çetin
26 Şubat 2013 17:40
DİĞER HABERLER