Avrupa Adalet Divanı, Türk kadının aile birleşimi başvurusunu "Danimarka'ya aidiyet duygusu zayıf olduğu" gerekçesiyle reddeden Danimarka'yı haksız buldu. Kararın emsal teşkil edebileceği belirtiliyor.
Avrupa Adalet Divanı Danimarka'da yaşayan eşi ve çocuklarının yanına yerleşmek isteyen bir Türk kadının aile birleşimi talebini, "Danimarka'ya aidiyet duygusu zayıf olduğu" gerekçesiyle reddeden Danimarka'yı haksız buldu.
Lüksemburg'da bulunan Avrupa Birliği'nin (AB) en yüksek yargı organı niteliğindeki mahkeme, Danimarka'nın ileri sürdüğü gerekçenin AB hukukuyla bağdaşmadığına hükmetti ve Türkiye'de yaşayan kadının Danimarka'daki eşi ve çocuklarının yanına yerleşmesinde sakınca olmadığını açıkladı.
Başvurusu reddedilmişti
Türk vatandaşı olan davacı kadın 2009 yılında Danimarka'da süresiz oturma izniyle yaşayan eşi ve dört çocuğunun yanına yerleşmek için aile birleşimi başvurusu yaptı. Ancak Danimarka makamları kadının talebini, o dönemde geçerli olan, 2018 yılında da yeniden düzenlenen ve aile birleşimi için bir kriter olarak belirlenen "Danimarka'ya aidiyet duygusu sorgulaması" uygulamasına atıfta bulunarak reddetti. Danimarka makamları, kadının ülkesine Danimarka'dan daha çok bağlı olduğuna kanaat getirmişti.
Avrupa Adalet Divanı Danimarka'nın bu tutumuyla 1963'de imzalanan Ankara Anlaşması'nın Türklerin mevcut haklarının kötüleştirilemeyeceğine ilişkin maddesine ters düştüğüne karar verdi.
Kararla birlikte Danimarka tarafından daha önce aynı veya benzer gerekçelerle reddedilen aile birleşimi başvurularının yeniden ele alınabileceği belirtiliyor. 2003-2018 yılları arasında benzer şekilde Danimarka'da 8 bin Türk çiftin başvurusunun reddedildiği bildiriliyor.
(Deutsche Welle Türkçe)