''Bu devirde başı bağlanan AKP'li Themis bacımızın yaptıklarına akıl sır erdirmek mümkün görünmüyor. Gözü bağlı olduğundan kılıcıyla kimleri biçtiğinden haberdar değil anlaşılan''
15 Yıldır iktidarda bulunan AKP'nin icraatları saymakla bitmez. Hemen ilk aklıma geleni söyleyeyim. Fettan biri olan adalet sembolü Themis'i imana getirdiler mesela. İlahi adaletin tecessüsü Themis'in başına eşarp geçirdiler. Oysa gözleri kapalı üstü cıbıldak, baldır bacak duran bu kadın öteden beri iştahlarını kabartıyordu. Şimdilik başını örterek namusunu kurtardılar. Ya da en azından artık bizim mahalleden biri gibi göründüğü için bir taciz olursa bizim çocuklardan olsun istediler.
Bu devirde başı bağlanan AKP'li Themis bacımızın yaptıklarına akıl sır erdirmek mümkün görünmüyor. Gözü bağlı olduğundan kılıcıyla kimleri biçtiğinden haberdar değil anlaşılan. Son kurbanı âmâ gazeteci Cüneyt Arat oldu. Sosyal medya üzerinden yaptığı haberlerle bilinen genç gazeteci "örgüt propagandası" ve "silahlı örgüte üye olma" suçlarından 8 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası aldı. Bu ceza geçtiğimiz günlerde Gaziantep Bölge Mahkemesi tarafından onandı.
Görme engelli gazeteci hakkında verilen bu karar aslında Yargıtay nezdinde itiraza tabi ama hukukçuların da anlayamadığı bir
şekilde hakkında tutuklama kararı verildi ve cezaevine konuldu. Yargılama aşamasına baktığımızda da hakkında şeklen de olsa hiç bir delil olmadığını görüyoruz. Tabiatı gereği olması da mümkün değil. Zira ne bir banka hesabı var, ne bir derneğe üye, ne de "bylock" gibi uydurulmuş bir delil de yok. Sadece atmış olduğu tweetler var. Yerel mahkemece verilen yanlış karardan dönülmesi beklenirken üst mahkeme daha beterini yaparak tutuklanmasına karar verdi.
Şimdi aynı olaya, bırakın Avrupa'yı 3. Dünya ülkelerinde bile eşine az rastlanır. Çünkü âmâ gazetecinin görünen veya görünmeyen yani dış dünyaya yansıyan hiç bir şiddet içeren/şiddete davet eden eylemi yok.Tüm dünyada kabul edilmiş evrensel değerler bütününü karşısına alan bu kararla düşüncenin en büyük suç silahı olduğu kabul edildi. Oysa muasır toplumların hiçbirinde kişi düşüncelerinden dolayı suçlanamaz, kınanamaz ve de yargılanmaz. Daha bir kaç yıl öncesine kadar Yargıtay'ın bu konuda vermiş olduğu yüzlerce kararı var. AİHM'nin bu konuda sayısız içtihadı mevcut. Ancak gelinen noktada yargımız Nürnberg Mahkemeleriyle yarışır vaziyettedir.
Evet Cüneyt Arat 21.yüzyılın Türkiyesi'nde bir düşünce suçlusudur. O düşündüğünü âma gözlerle fakat açık yüreklilikle yazdığı için cezalandırıldı. Geçmişte Eşber Yağmurdereli'ye gösterilen ilgi bugün aynı durum ve haldeki Cüneyt Arat'tan sakınılıyorsa neden bu hallere düştük dememizin bir anlamı yoktur. "Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin" diye emir buyuran bir dinin mensupları maalesef kendi mahallelerinden olmayan birinin yaşadığı mağduriyeti görmezden geliyor.
Gözleri görmeyen bir insanı hapse atmakla ellerine ne geçti bilinmez ama bilinen bir gerçek şu ki adalet selinin önüne konulan bu gibi setlerle selin etkisini artırmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz.
Ali Uyandıran / Yorum