Beşiktaş ile iki sezon üst üste Süper Lig şampiyonluğu yaşayan deneyimli teknik direktör Şenol Güneş, Sözcü'ye açıklamalarda bulundu. Yeni sezon öncesi konuşan 65 yaşındaki teknik adam, "Adalet istiyorum, özgürlük istiyorum, devrim istiyorum, milliyetçilik istiyorum, sevgi ve saygı istiyorum" dedi.

Futbolu dans ve orkestraya benzeten Güneş, sahada 'ritim' ve 'ahengin' önemine vurgu yaparken, bütün takımların taraftarlarının statları doldurması ve dostane bir rekabet içerisinde olma temennisinde bulundu.

Yeni sezon öncesi transfer konusuna da değinen teknik adam, fazla transfer yapmayacaklarını söyledi. Senegalli Aboubakar'ın kalmasının kendi yararına olacağını aktaran Güneş, gündemde adı geçen Diego Costa ve Andre-Pierre Gignac transferleri için de "Bu isimler var ama zor" yorumunu yaptı.

Sözcü'den Lemi Çelik'e konuşan Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, şunları kaydetti:

“Yeni bir heyecan duyarsa futbolcumuz, güzel futbol oynayıp şaşırtmaya devam ederiz” diyen Şenol Güneş, “Rakiplerimizin taraftarları da bizim maçlara geliyor. Bütün takımların taraftarları sahaları doldursun ve dostane bir rekabet olsun. Bu olmayacak bir şey değil ama bazen güç gösterisi ile zorlamalarla, olumsuz futbol oynayarak sonuca gidilmek isteniyor. Bu da çok zarar veriyor. Futbol bir dans gibidir, ritim olayıdır. O ritmi göstereceksin. Orkestra gibidir, müzik ahengini vereceksin. Birçok insanın gayreti var” 

“Adalet istiyorum, özgürlük istiyorum, devrim istiyorum, milliyetçilik istiyorum, sevgi ve saygı istiyorum! Huzur istiyorum, dine saygı istiyorum. Bütün bunların hepsini istiyorum. Bunları bir yere daraltmayalım; daraltıp da kavga etmeyelim. Ötekileştirme, kavga, savaş istemiyorum. Partiler veya siyaset de insanların düşüncelerine saygı duyup onu öne çıkarmalı. Bunu bir tarafa mal edip de kavga etmenin kimseye faydası yok.”

“Fazla transfer yapmayacağız. Bütün kararı da başkan ve yönetim veriyor ben de fikirlerimi söylüyorum. Bir stoper ve bir santrfora ihtiyacımız vardı. Pepe alındı, stoper sorunu kalmadı. Ba ve Aboubakar kalsaydı, santrfora ihtiyacımız olmazdı. Aboubakar'ın kararı önemli, gitmesi lehine olmaz. Pepe gibi yani bonservissiz bir forvet alabiliriz. Diego Costa var Gignac var ama çok kolay değil. Bazılarında bonservis sorunu var. Pepe'nin ekonomik tarafı başka ama kulübün vizyonu, karakteri, hedefi bunların hepsi önemlidir.”

“Beşiktaş taraftarı aklı ön planda tutuyor. Bilinçli, eğitimli, mütevazı ve demokrat. Takımın gücü yetmediği yerde devreye giriyor. Benfica maçında sitem etmedi, sahiplendi. Kızsa belki farklı olurdu. Bir aile havası var burada. Trabzon'da da var bu. Trabzon aklı, bilgiyi, desteklemeyi ve öfke kontrolünü yapsa orası da kazanacak… Taraftar bir takımın sembolüdür, imajıdır, geleceğidir. Ben bugün varım yarın yokum ama taraftar hep var. Onların felsefesi devam edecek. Çarşı hep var, devam edecek.”

“Quaresma işini çok seven, yaşı ne olursa olsun en çok çalışan oyunculardan. Bazı hareket ve davranışları hem kendi hem takım için eksikti, düzeltmeye çalıştık. O da düzeltti. Öğrenci-öğretmen, baba-oğul ilişkisi gibi düşünün bunu. Yine yanlış yaparsa yine söyleyeceğim. Benim görevim yanlışları düzeltmek, doğrularla devam etmek.”