Meclisten geçen infaz düzenlemesiyle insan öldürme, yaralama, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı gibi suçtan mahkum olanlara ‘örtülü af’ geliyor.
14 Temmuz’da TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen yeni infaz düzenlemesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanarak 15 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Düzenlemeyle 31 Temmuz’a kadar cezaevinde bulunan bazı hükümlülere, kapalı cezaevinden açık cezaevine üç yıl erken geçme ve buradan da tahliye imkânı getirildi. Yasaya göre; bu hükümlüler arasında insan öldürme, yaralama, cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, dolandırıcılık, hırsızlık, yağma, rüşvet ve uyuşturucu suçlarından hüküm giyenler başta olmak üzere onlarca suçtan mahkûm olanlar yer alıyor.
Kimler yararlanacak?
Dw Türkçe’nin haberine göre, düzenleme; Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçları hariç tutuyor. Yani devletin güvenliğine, anayasal düzene, milli savunmaya, devlet sırlarına karşı suç işleyenler, silahlı örgüt, casusluk suçları ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında hükümlü olan mahpuslar bu düzenlemeden yararlanamayacak ve cezalarının infazı kapalıda devam edilecek.
Mağduriyetleri artacak
Uzmanlar ise yeni infaz düzenlemesini “örtülü af” olarak nitelendiriyor. Ceza hukukçusu Avukat Onur Tatar, düzenlemenin bu suçların mağdurlarını daha da mağdur edeceği görüşünde. Mağdurların adalet için devletin cezalandırma tekeline başvurduklarını anımsatan Tatar, “Adalete güveniyoruz denmişler. Ama sürekli çıkan bu tip yasal düzenlemelerle hükümlüler infaz indirimlerinden yararlandırılarak adeta bir cezasızlık politikası, yani cezanın caydırıcılığını ortadan kaldırılması gibi bir durumla karşı karşıyayız. Bu tip sık infaz düzenlemeleri, ceza adaletine zarar veriyor” dedi.
Güvenlik riskine neden olacak
Örneğin nitelikli kasten yaralamadan beş yıl alan bir kişinin, kapalı cezaevinde yalnızca bir ayını geçirdikten sonra açık cezaevine geçeceğini anımsatan Tatar, bunun toplumda güvenlik riskine neden olacağını kaydetti. Mahkemelerin, cezaevlerinin bunun için olduğunu, suç işleyen insanların bunun bedelini çekmesi gerektiğini kaydeden Tatar, şunları kaydetti: “Dolayısıyla bu suçluluğu arttırabilir mi? İlerleyen zamanda sonuçları bakımından evet. Yani hep kamuoyunda eleştiri olarak söz konusu olan ‘birkaç yıl yatar çıkarım’ anlayışını açıkçası besleyen bir düzenleme olduğunu düşünüyorum.” Tatar, devletin kendine karşı işlenen suçları affetmediğine dikkat çekerek “Ancak devlet, mağdurların bireyler ve toplum olduğu suçlar bakımından daha cömert oluyor. Bu da eleştiriye açık bir konu” ifadesini kullandı.