Saldırganı yakalayan Yeşil Sol Parti yetkilileri ise ‘Adana üzerinden kaos denemesi mi? yapılıyor’ şüphesini güçlendirecek bilgileri kamuoyu ile paylaştı: “Şahıs, parti binamızda bulunan arkadaşlarımıza verdiği bilgide, kendisini polisin yönlendirdiğini belirtmiş ve saldırı girişiminde bulunan kişinin de kendisi olduğunu kabul etmiştir.”

TR724'ün analizine göre, Bu açıklama aslında valiliğin neden yapar topar akıl sağlığının yerinde olmadığı açıklaması yaptığını açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Valiliğin açıklamasında A.C isimli saldırganın Osmaniye doğumlu olduğu belirtilirken, yayımlanan görüntülerde saldırganın başörtülü olması da dikkat çekiyor.

22 TEMMUZ’DAKİ HÜDAPAR SALDIRISI HALA HAFIZALARDA

Adana, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan yoğun göç alan bir şehir olması nedeniyle Kürtlerin yoğun olduğu bir şehir. HDP ve YSP’nin yanı sıra Hizbullah’ın siyasal yapılanması olduğunu reddetmeyen Hüda-Par’ın da siyasi arenada kendine yer bulduğu bir kent.

Bu noktada bugünkü saldırı ile 22 Temmuz’da Hüda-Par binasına yapılan ve bir kişinin hayatını kaybettiği, bir kişinin de yaralandığı saldırıyla birlikte değerlendirmek gerekiyor.
Hüda-Par’a gerçekleştirilen saldırıda; saldırgan A.S. polise verdiği ilk ifadede , “Bana haber geldi, bu nedenle saldırdım” dediği basına yansımıştı. Saldırgan’ın tıpkı bu olayda olduğu gibi psikolojik sorunlar yaşadığı iddia edilmişti.

Saldırının ardından Hüda-Par’lılar tarafından 72 yaşındaki saldırganın evi taşlanmış ve ateşe verilmişti. Halkın sokağa dökülmesi son anda önlenmişti.

Her iki saldırı arasında bu kadar bağlantı varken, saldırıların özel harp işi olduğu iddiası güçleniyor. Saldırılarla Kürtler arasındaki fikir ayrılıklarının körüklenmesinin amaçlandığı yorumları yapılıyor.

Kozmopolit yapısıyla her kesimden insanın bir arada yaşamasına rağmen bugüne kadar siyasi olaylarda adı duyulmayan Adana’da halkın tahriklere gelmemesi planları boşa çıkarmış görünüyor.