Galatasaray'ın eski başkanı Adnan Polat, Karl-Heinz Feldkamp'ın (Kalli) istifa etmesinin ardından ilk onbirleri Adnan Sezgin ile beraber yaptığını söyledi.
Galatasaray'ın eski başkanlarından Adnan Polat, Habertürk'te Faik Çetiner'in sorularını yanıtladı. Polat'ın yapmış olduğu açıklamaların satırbaşları şu şekilde:
"Ben bırakırken kulüpte 6 araba vardı. Ünal Aysal döneminde bu sayı 123'tü. Amrabat ve Bruma'nın Galatasaray'a maliyeti 100 milyon TL. Bu adamlar nerede şu an? Akıl sır ermiyor.
Benim ve benim gibi yüzlerce kişinin gönlünü kırdılar, kaldırın bu kırıklıkları, Galatasaray'da barış sağlayın diyorum. Benim dönemimde de 2 şampiyonluk var Ünal Aysal döneminde de. Ben Galatasaray'a hayatımı verdim. Kongreden dolayı kırgınım.
"DURSUN ÖZBEK KOVANA ÇOMAK SOKTU"
"Dursun Özbek bu kayıp-kaçak için arı kovanına çomak soktu, tepkiler gelmeye başladı. Bir şey yoksa neden tepki çıksın ki? Galatasaray'da tekrar aktif görev almak istemiyorum."
ADNAN POLAT'TAN EMRE BELÖZOĞLU İTİRAFI
"10 yaşında tanıdım ben Emre Belözoğlu'nu. 13 yaşında aldık. O zamandan tanırım ben Emre'yi. Emre Belözoğlu yurt dışından dönme kararı verdiğinde benimle görüştü. Milli takım için Yeşilköy'deki Polat Renaissance Otel'de kamptalardı bizim otelde. Bana Türkiye'ye dönüş yapacağını söyledi. O an oynadığı yurt dışındaki takımından 3, 3.5 milyon Euro aldığını Galatasaray'dan da ortalama 2,5 milyon Euro istediğini söyledi. Ben de Galatasaray'ın mali durumunun çok iyi olmadığını bu yüzden bu paraları veremeyeceğimi söyledim. Benden müsade istedi başka takımla görüşmek için. Ben de izin verdim profesyonel oyuncu sonuçta. Daha sonra Fenerbahçe'ye gitti. Çünkü ya Beşiktaş'a ya da Fenerbahçe'ye gidecekti. Bu paraları başka kim verir."
ŞİKE SÜRECİNDE GALATASARAY ABİLİK YAPABİLİRDİ
"Galatasaray tarihi fırsatı kaçırdı. Bu kulüplere abilik yapabilirdi. Ama yapamadı. Düşen adama vurulmaz. Bizim töremizde bu yok. Ben Metris'e gittim. Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz'ı da Aziz başkanı da ziyaret ettim. Aysal'ın şike sürecinde rakipler düşmüşken onlara vurmasını doğru bulmuyorum. Tarihi fırsatı kaçırdık herkesi kucaklayacaktık."
"BEŞİKTAŞ'I ÇOK TAKDİR EDİYORUM"
"Beşiktaş'ı ve Fikret Orman'ı çok takdir ediyorum. 3 yıldır zor şartlarda, statsız şampiyonluk yarışındalar. Keza diğer branşlarda da. Beşiktaş'ın mücadelesini takdir ediyorum. Başkan ben olsaydım Beşiktaş'a stat konusunda yardımcı olurdum. Ben Fikret Orman'la çok eskiden tanışıyorum çünkü. Belki 3-4 yaş büyüğüm ama çocukluğumuzdan beri birbirimizi tanıyoruz. Stat konusunda o yüzden de yardımcı olurdum. Zaten Fenerbahçe ile Galatasaray bu desteği Beşiktaş'a vermeliydi. Ligde kendi evinde 17 maç oynuyor Beşiktaş. Bunun yarısını Galatasaray'ın stadında yarısını da Fenerbahçe'nin stadında oynayabilirdi."
ADNAN POLAT'TAN TEŞVİK PRİMİ İTİRAFI
Başkanlık yaptığı dönemde canlı yayında teşvik primi sorusuna da cevap veren Adnan Polat, "Bizim zamanımızda teşvik primi vardı. O dönem bu normaldi."
"AYSAL DÖNEMİNDE SADECE LİSEDEN İNSANLAR KULÜBE ÜYE OLDU"
"Ünal Aysal döneminde sadece liseden insanları aldılar genel olarak. Üye olmak liselilere 600 TL, diğerlerine 10 bin TL'ydi. Liseliler yine girsinler, benim kavgam dışarından da üye alınmasıydı. Kapıları diğer insanlara da açmak istiyordum. Bu çifte standardın ortadan kalkması gerekiyor. Dışarıda da kaliteli insanlar var. Tüzükte çok çarpıklıklar var, dünya çok çabuk değişiyor. Top çizgiyi geçerse başkan iyidir, yoksa kötüdür. Dursun Özbek, 'Galatasaray'ın geçmiş dönemlerini inceleteceğim' dedi ve işi zorlaştı. Son 20 yılı inceletsin. Herkes, herkesten şüphe edecek hale geldi. Benim dönemimi Ünal Aysal, 6 ay inceletti."
"HIRSIZLIKLAR, YOLSUZLUKLAR VARDI, 39 KİŞİYİ İŞTEN ATTIK"
Galatasaray'a yönetici olduğunuz zaman, emanet bir parayı yönetiyorsunuz. Fiili olarak yapılan hırsızlıklar, yolsuzluklar vardı. 39 kişiyi belgeleriyle tespit ettik ve işten attık. Bunlar 'Galatasaray'dan gitsin' dedik. Listeyi Ünal Aysal'a verdim, 'Bunları tekrardan almayın' dedim. Şu an bu dosya kulüpte. O isimlerden bir kısmı yeniden işe alındı.
"ERDOĞAN OLUMLU YAKLAŞMASAYDI, GALATASARAY STATSIZ KALACAKTI"
(Galatasaraylılar'ın neden taşındık sorusu üzerine)
Ali Sami Yen toplamda 34 bin arazisi olan bir yer. Bizim geldiğimiz zaman, Faruk Süren döneminden projeler, sözleşmeler vardı. Hiçbir taahhüt yerine gelmediği için resmi olarak bizim elimizden gitmişti. Mahkemeyle ucundan tutabilmiştik. Bu araziye 50 bin kişilik stat yapmak mümkün değil. Ancak 5 katlı falan olabilirdi. Hem yasal, hem fiziki nedenlerden dolayı Seyrantepe'de yapılmasına karar verdik. Orası da elimizden gitmişti. Verilen taahhütler yerine getirilmemişti. Dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan'a gittik ve derdimizi anlattık. O olumlu yaklaşmasaydı, bu stat yapılamazdı. Olumlu bakmasaydı, Galatasaray statsız kalıyordu. Ali Sami Yen'e inceleme yaptırdım, 'hemen boşaltın' dediler. Koca stat 10 günde yıkıldı. Betonu elinizle sıktığınız zaman kum oluyordu. Betonunda yeterince çimento bile yoktu.
"60 YILDA HARCANANLARIN TOPLAMI 800 MİLYONU BULMUYOR"
Galatasaray'da iç barış olmadığı sürece iyiye gitmeyecek. Bundan sonraki durumu kötüye gidecek. Bir numaralı problem, ekonomik problem. En iyisi bunu denetlemek. İddia ediyorum 60 yılda Galatasaray'ın harcamalarının toplamı 800 milyonu bulmuyor. Ünal Aysal döneminde 1 milyar dolara yakın para harcandı. 2006'da 60-70 milyon dolar gelirle bu dertleri çözmek için uğraştık. Stadı ve birleşme yapacağımız zaman 200 milyona çıkacağız dedik. Öncelik ekonomi ve tesisin düzeltilmesindeydi. Spora ciddi yaptırım yapacaktık. Son yıllarda 1 milyar dolara yakın gelire rağmen borç arttı.
"AYSAL İTTİRE İTTİRE İBRA OLDU"
Ben bırakırken kulüpte 6 otomobil varken Aysal'da bu sayı 123'tü. Aysal'ın sıfır değerde dediği futbol takımında Arda Turan vardı. Ünal Aysal adına yaptığı açıklamalardan dolayı utanıyorum. Söylediklerinin çoğu doğru değil. Yapılması gereken dönemlerin incelenmesi. Ünal Aysal ibra edildi ise ittire ittire oldu. Aysal beni eleştirebilir ama üslubu bu olmamalıdır. Aysal döneminde 2 şampiyonluk varsa benim dönemimde de var. Aysal iyi miras aldı ve döneminde kayıp kaçak olduğuna inanıyorum. Bunlar incelenmeli, Fatih İşbecer de aynı şeyleri söyledi.
Elmander ve Selçuk İnan ile prensip anlaşmalarını ben yapmıştım. Galatasaray'da en büyük kaçağın olacağı yer futboldur. Adnan Sezgin kuruşu kaçırmazdı, benim en büyük silahımdı. Futbolda her zaman kaçak olabilir. Dursun Özbek kardeşini bu göreve getirdi, çünkü en çok güvendiği kişi o. Bunun eleştirilmesini anlamıyorum.
2007'de bana yazıldığı iddia edilen bir mektup, dönemin şike savcısı Mehmet Berk'e gidiyor. Mektupda yazanlar şöyle: 'Sayın başkan ümit ederim şoförünüz marifeti ile aldığınız 1,5 milyon Dolar Galatasaray'ın menfaatleri için harcanmıştır. Makbuzların fotokobisi bendedir. Fotokobi ile belge üretmek çok kolay. Mektubu yazan Bülent Tulun. Mehmet Berk de kulübün incelenmesini ve 1 milyon doların üzerindeki diğer harcamalara da bakılmasını istiyor. Bakıyorlar; kulüpten 1.5 milyon Dolar çıkış Florya'ya var. Daha sonra Florya'ya gidip bakılıyor ve 1.5 milyon dolarlık giriş var. Çıkışları; Hakan Şükür, Hasan Şaş, Ayhan Akman. Futbolcu taksitlerine dağıtılmış. Onların parayı aldıklarına dair makbuz da var. Sonra ben tabii rahatladım. Sonra evimi ve ofisimi mektubun orjinalini bulmak için aradılar, hiçbir şey bulunamadı. Daha sonra Vatan Emniyet'te de ifade verdik. Ben orada Bülent Tulun'un ıslak imzalı ifadesinde şunlar yazıyordu: "Ben paranın futbolculara dağıtıldığını biliyorum. Beni araştırdığı için kızdım ve böyle mektubu yazdım."
Daha sonra kulüpten Mayıs ayında 1 milyon Dolar daha çıkış vardı. Fakat makbuzu yok. Savcı da makbuzun nerede olduğunu soruyor. Dernekler yasasına aykırıymış, başkanı mahkemeye vereceğiz diyorlar. Başkan Özhan Canaydın'dı ve rahmetli olmuştu. Yardımcı olarak beni veriyorlar mahkemeye ve 7 sene ile yargılanır oldum. Hakim bana 'Sen neden burasın' dedi. Baktı inceledi, 'Böyle saçmalık olur mu?' dedi ve beraat ettim."
"Denizli'ye gönderildiği iddia edilen para ortaya çıktı. Bizim dönemimizde o paramız yoktu. Bir yıl oyuncularımıza para vermedik. Rakibimize nasıl teşvik pirim vereceğiz. 16 dakika uzatma vardı, Appiah orada golü atsaydı aynı şeyleri söyleyecekler miydi? Sonra 8-0'lık Ankaragücü maçı. O Ankaragücü o yıl bir hafta önce Konyaspor'a 5-0 yenildi. İki hafta öncesinde Beşiktaş'a 6-0 yenildi. Ki biz o yıl Beşiktaş'la 5 maç yapmışız TSYD Kupası, Türkiye Kupası ve o sezonki ligte olmak üzere ve 5 maçı da Galatasaray kazandı. Bir de Ankaragücü kalecisi Zalad 4 gol yedi ama diğer kaleci de 4 gol yedi, Konya ya da Beşiktaş'ın Ankaragücü'ne attığı goller, Zalad'ın yediği 4 golün dışındaki diğer 4 golü yiyen o kaleci neden konuşulmadı?"
"İLK 11'LERİ BEN YAPTIM"
"O dönemde Galatasaray çok iyi takım oluşturmuştu. Takım ile toplantı yapacaktık. Adnan Sezgin'e 'Kalli de gelsin' dedim. Adnan Sezgin Kalli'ye söylememiş ve o toplantıda yoktu. Oyunculara 'sezon sonunda da Kalli olacak, saygıda kusur etmeyin' dedim. Ertesi günü Kalli ofise geldi, önüme istifasını koydu, 'Sen takımla toplantı yapıyorsun, benim haberim yok. İstifa ediyorum' dedi. Adnan Sezgin'i söyledim, 'Beni ilgilendirmez' dedi. 1 saat oturduk, 'Yarın gereğini yapalım' dedim. Sonra Kalli'nin eşini aradım, 'İkna et' dedim. Ertesi günü Ankara'ya maça gidecektik. Adnan Sezgin'i aradım, 'Eşi ikna eder, sabah gelir, haber verirsin' dedim. Sabah 9'da Adnan Sezgin aradı, 'Hoca, hesabımı kesin, gidiyorum' demiş. Daha sonra Florya'ya gittim. Kalli kağıt imzalattı 'Alacağımın tespitini yapın' diye. Kalli futbolculara veda etti. Ankara'ya gidiyoruz, uçakta ses yok. Adnan Sezgin'e 'Yemekten sonra kafilede kim varsa salona topla' dedim. Toplantıda konuşma yaptım, herkes ağlamaya başladı. Daha sonra takımı biz yaptık. Futbolcularla toplantı yaptık. Taktiği Adnan Sezgin ile ben verdim. Hakan Şükür, Hasan Şaş, Bülent Korkmaz gibi tecrübeli oyuncular da vardı. Takım birbirine kenetledi. 1-0 maçı kazandık. Ben mecburen Florya'ya taşındım. 5 maçta Adnan Sezgin ile ben kadroyu yaptık. Hatta bir maçta Lincoln'ü kestik. O sezon 6 maçı kazanarak şampiyon olduk. Galatasaray taraftarı Kadıköy'de Fenerbahçe Stadı'nda aşağılandığı, zorluklar yaşatıldı. Bunun üzerine 20.45'i hedef saat olarak koymuştuk."
ADNAN POLAT'TAN İNCİLER:
-Fenerbahçe ile rekabet var ama bu düşmanlık olmamalı.
-Biz Aziz Yıldırım ile birlikte Türk futbolu için çalışmalar yaptık. Benim doğrum rekabet ile diyaloğu birlikte yürütebilmek.
-Şike sürecinde Galatasaray büyük fırsatı elinden kaçırdı. Ben olsaydım Metris'e giderdim. Düşen adama vurulmaz.
Galatasaray abilik görevi yapabilirdi.
-Emre Belözoğlu'nun istediği parayı veremedik o yüzden Fenerbahçe'ye gitti.
-Hagi muhteşem futbolcuydu ama iyi bir teknik adam olamadı.
-Çalıştığım en iyi teknik adam Karl-Heinz Feldkamp'tı.
-Fatih Hoca ile anlaşmıştık, biz de Rijkarrd'ı gönderdik ama bu kez de Fatih Terim vazgeçti. Fatih Terim, 'Türkiye'de
çalışmayacağım' dedi. Sonra Ünal Aysal'a 2 ay sonra 'Evet' dedi.
-Galatasaray'da iç barış için önce o kongre nezaketsizliğinin düzeltilmesi lazım. Aysal döneminde ağzını açana verilen disiplin cezaları affedilmeli.
-Galatasaray'ın şampiyonluğu için rakiplerin 4 maç kaybetmesi lazım.
-Galatasaray'ın liseliler değil lisecilerden kurtulması lazım. Galatasaray'da yüzde beşlik bir kesim kulübe sürekli müdahil oluyor. Artık aktif görev almak istemiyorum.
-Beşiktaş'ı çok takdir ediyorum, özellikle de başkan Fikret Orman'ı. Ben başkan olsaydım Beşiktaş'a stat konusunda yardımcı olurdum.
-Arda bizim evladımız, burada ona yaşam şansı verilmiyordu. Arda'yı 22 yaşında kaptan yaptım yerden yere vurdular beni. Bülent Korkmaz'ı da 23 yaşında kaptan yaptığımda eleştirilmiştim.
-Bana göre Galatasaray'ın şu anda futbolcu gönderecek durumu yok.
-Mustafa Denizli gerekli desteği görürse başarılı olacaktır.
CİHAN