Af Örgütü, salgının aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çok sayıda ülkede hak ve özgürlüklere büyük darbe indirdiğine dikkat çekti. Raporda Türkiye'de basın özgürlüğünün pandemiden etkilendiğine işaret ediliyor.
Uluslararası Af Örgütü'nün Almanya temsilciliği, 10 Aralık İnsan Hakları Günü vesilesiyle açıkladığı raporda, salgının insan hakları ve özgürlüklere etkilerini değerlendirdi. Raporla ilgili yaptığı değerlendirmede "korona krizinin zamanı geriye döndürdüğünü" söyleyen Af Örgütü Almanya Temsilcisi Markus Beeko, "İnsan hakları konusunda zaten 'ön hastalıkları' olan ülkelerde pandemi yıkıcı etkilere sebep oldu" diye konuştu.
Son yıllarda insan haklarında iyileşmeler kaydedildiğini, ancak şimdiyse Covid-19'un büyük adaletsizliklere yol açtığını ifade eden Beeko, sözlerini "Pandemiden iki, üç, dört yıl geriye dönme tehlikesi bulunduğu aşikar" diye sürdürdü. Otoriter hükümetlerin sayısının arttığına işaret eden Beeko, bunun da sivil topluma kısıtlamaları beraberinde getirdiğini belirterek "Pandeminin geriye dönüşü hızlandırdığını görüyoruz" dedi. Beeko, insan haklarının kriz durumlarında aslında bir koruma işlevi görmesi gerektiğini vurgulayarak "İnsan hakları, İkinci Dünya Savaşı'na ve Yahudi soykırımına bir yanıttı" değerlendirmesini yaptı.
Beeko, pandeminin Almanya'da da özgürlükleri etkilediğini ifade ederek alınan önlemler nedeniyle dolaşım ve toplanma özgürlüğü gibi hakların kısıtlandığını söyledi.
"Türkiye'de basın özgürlüğü kısıtlandı"
Af Örgütü'nün hazırladığı raporda, basın özgürlüğünün kısıtlanması, seçimlerin ertelenmesi, zorunlu karantina, azınlıkların ayrımcılığa uğraması ve dijital izlenme gibi başlıklarda salgının hak ve özgürlüklere etkisi mercek altına alınıyor. Raporda Türkiye, basın özgürlüğünün kısıtlanması başlığı altında yer alıyor. Türkiye, Venezuela, Tanzanya ve Nijer'de pandemi nedeniyle eleştirel haberler yapan gazetecilerin adli soruşturmalara maruz kaldığına işaret ediliyor.
Korona önlemlerinin yarattığı insan hakları ihlallerine ise Latin Amerika ülkeleri örnek gösteriliyor. Raporda, Paraguay'da sadece yaz aylarında 8 bin kişinin karantina için oluşturulan tesislerde zorunlu olarak tutuldukları belirtiliyor. El Salvador'da ise bu sayının Ağustos sonuna kadar 17 bini bulduğu, Peru'da da zorunlu korona önlemleri için yeni bir polis ekibi oluşturulduğu aktarılıyor.
Rapora göre Macaristan, Slovakya, Bulgaristan ve İtalya'da ise Romanlar salgın yüzünden ayrımcılığa uğradı. Romanların yaşadığı yerleşim yerlerinin tamamen karantinaya alındığını söyleyen Af Örgütü temsilcisi Beeko, hatta bir yerleşim biriminin havadan dezenfekte edildiği örneğini verdi.
Beeko, korona önlemlerinin Asya ülkelerinde dijital izlenmeyi yaygınlaştırmasından endişe ettiklerini söyledi. Çin, Hong Kong, Vietnam, Kamboçya ve Tayland'da kişisel verilerin korunmasına ilişkin kuralların ihlal edildiği vurgulanan raporda, Bahreyn ve Kuveyt'te de cep telefonlarına yüklenen korona uygulamalarının insanların izlenmesi için potensiyel bir fırsat sunduğu uyarısı yapıldı.