Af örgütünden ürküten insan hakları raporu

Uluslararası Af Örgütü'nün dünya genelinde yaptığı insan hakları ihlallerine ilişkin araştırma, hak ihlalleri ve bu uygulamaların ülkelere göre dağılımını gözler önüne serdi. Basın ve ifade özgürlüğü konusunda keyfi uygulamalar yapan ülke sayısının 113 olduğunu belirten örgüt, insan hakları sistemlerinin korunması ve desteklenmesinin bir seçenek değil, ölüm kalım meselesi olduğunun altını çizdi.

Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye Şubesi yetkililerinin açıkladığı rapor, kamuoyu ile paylaşıldı. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Kampanya ve Aktivizm Koordinatörü Begüm Başdaş ile Af Örgütü Türkiye Şubesi Kampanya ve Savunuculuk Türkiye Direktörü Ruhat Sena Akşener tarafından açıklanan raporda 2015 yılına ilişkin insan hakları ihlallerine ilişkin önemli tespitler yer aldı.

Örgütün Türkiye Şubesi yetkililerinden Başdaş, insan hakları sistemlerinin korunması, güçlenmesi, sivil toplumun korunması gibi konularda çağrıda bulunduklarını belirterek bu hakların korunmasının bir seçenek olmadığının altını çizdi. Başdaş, "Bunlar, insan hakkı ihlallerinin önüne geçilebilmesi için sadece devletlerin değil, bütün insan hakları mücadelecilerinin de hakları korunarak onlara destek sağlanması ve desteklenmesi gerekmektedir. Bu, önemli bir insan hakları meselesi hatta belki de bir ölüm kalım meselesidir." dedi.

'BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KEYFİ ŞEKİLDE KISITLANDI'

Hak ihlallerine ilişkin dünya genelinde derlenen bilgileri de paylaşan Başdaş şöyle devam etti: "Tespitlerimize göre en az 113 ülkede ifade ve basın özgürlüğü 2015 yılı içinde keyfi şekilde kısıtlandı. Dünya genelinde 60 milyondan fazla insan yerinden edildi. Bunlardan bir kısmı bir kaç yıl ve hatta daha uzun bir zamandan bu yana yerlerinden edilmiş durumda. 30 ve ya daha fazla ülkede mültecileri tehlikede olabileceği yerlere geri gönderilmeye zorlandı. Silahlı gruplar en az 36 ülkede insan hakları ihlalleri gerçekleştirdi. En az 156 insan hakları savunucusu tutukluyken öldü veya öldürüldü. 61 veya daha fazla ülkede sadece kendi özgürlüklerini kullanan insanlar düşünce suçlusu olarak cezaevine mahkum edildi. 122 ve daha fazla ülkede bireylere işkence ve kötü muamele yapıldı. En az 19 ülkede ise savaş hukuku ve savuş hukukunun diğer ihlalleri gerçekleştirildi."

'MÜLTECİLER DE İNSAN HAKKI İHLALLERİYLE KARŞILAŞIYOR'

Başdaş, son yıllarda yaşanan mülteci krizinin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana karşılaşılan en büyük kriz olduğunu söyleyerek raporda yer alan tespitlerini şöyle paylaştı: "Mültecilerin çok ciddi bir şekilde hak ihlallerine uğraması ama aynı zamanda devletlerinde bir şekilde bir cezasızlık zafiyeti altında çok önemli insan hakları ihlaline sebep oluyor olduğunu görüyoruz. Bunun dışında tabii ki Suriye ile ilgili sivil savaş küresel ölçekte eşi benzeri görülmemiş bir sayıda mülteci göçmen ve ülke içerisinde yerinden edinilen insanların ortaya çıkmasına sebep olsa da bu sadece içerisinde yaşadığımız çatışmalardan bir tanesi..."

'EN YAKICI SORUNLARDAN BİRİ MÜLTECİ'

Ruhat Sena Akşener, toplantıya katılan gazetecilerin sorularını da cevapladı. Güneydoğu bölgesindeki sokağa çıkma yasakları hakkında konuşan Akşener, "IŞİD'in yıl boyunca yapmış olduğu gerçekleştirmiş olduğu 3 intihar saldırısında çok ciddi kayıplar yaşandı; Diyarbakır, Suruç ve Ankara'da. Bu patlamaların ve saldırıların sonucunda aslında önemli bir ihlal bizim için bu. Türkiye'deki en yakıcı sorunlardan bir tanesi mülteci sorunu. Bütün dünyada çatışmalardan kaynaklı. Çatışmaların sürmesi aslında bu büyük mülteci sorununun sürmesine de yol açıyor. Türkiye'de 2.3 milyon kayıtlı Suriyeli mülteci var. Elbette başka ülkelerden Afganistan ve Irak'tan gelen mülteciler de mevcut.

SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI

Akşener, gazetecilerin sorularına verdiği cevapta Güneydoğu'daki sokağa çıkma yasaklarını değerlendirirken de "Aslında bununla ilgili ciddi bir sorun yaşıyoruz. Oradaki insanların yaşamlarına devam edebilmeleri için… Sokağa çıkma yasağı uygulanabilir. Evet, uluslararası normlarla uyumlu olduğu şekilde uygulanabilir. Buradaki uygulamada uluslararası normlarla uyuşan bir uygulamayla karşı karşıya değiliz. Bunların da dikkate alınıp temel hak ve özgürlüklerin öncelikle sağlanması lazım." ifadelerini kullandı.



Cihan CİHAN
24 Şubat 2016 13:18
DİĞER HABERLER