Uzun zamandan beri Allah’a dua ederek hizmetin bir ferdi olmayı arzu etmişizdir:

Samanyolu habere konuşan Afganistan Hac ve Evkaf Bakan Yardımcısı, hizmet hareketi hakkındaki görüşlerini paylaştı. Munip,  hizmet hareketinin hedefinin insanlığa hizmet olduğunu ifade ederken, “ hizmet hareketini yakından takip ediyorum. Hizmet hareketi tarafından Türkiye’de organize edilen birkaç konferansa katıldım. Uzun zamandan beri Allah’a dua ederek hizmetin bir ferdi olmayı arzu ettim. Hizmet edenlerin arasında hizmet mensubu olarak ülkeme hizmet etme ümidini taşıdım. Hizmet hareketinin faaliyetleri insanlığa hizmetten ibarettir. Keşke bütün Afganlar da aynı düşünceye sahip olsalardı.” dedi.

Siyasete karışmayan, işi insanlığa hizmet etmek olan bir insan nasıl olur da terörist olabilir?

Afganistan’da yaşadığı acı tecrübelerden bahseden Munip, farklı iktidarlar döneminde her zaman halkın ezildiğini kaydederken sözlerine şöyle devam etti; “ hizmet gönüllülerinden birçok dostum var, onları yakından tanıyorum. Bunlar siyasete karışmayan insanlar. Siyasete karışmayan bir insan nasıl da terörist olabiliyor? Hizmet hareketi mensuplarına terörist demek bence büyük bir yanlışlık. Geri dönüşümü hiç kimsenin yararına olmayan büyük bir yanlışlık. Türkiye halkı için ve Tüm İslam dünyası için yüz kızartıcı bir yanlışlık bu.” sözüyle tepkisini dile getirdi.

Bu süreçte herkesin hizmete destek vererek dik durması gerekiyor:

“Hizmet hareketi ve Fethullah Gülen Hocaefendi’ye karşı atılan iftiralar çok üzücü.” diyen Munip,  bu iftira karşısında herkesin dik durması, aynı zamanda bu süreçte hizmete destek verilmesi gerektiğini vurguladı.

Hocaefendi dini değerleri canlı tutulması ve takviye edilmesi için hep çırpınıp durdu:

Hocaefendi hakkındaki görüşlerine değinen Munip, “ Fethullah Gülen Hocaefendi din âlimi. Şeyh Ül Hadis olduğunun yanı sıra büyük bir hoca. Türkiye’nin çok zor zamanlarında halkına dini hizmetler sunmuş, dini değerlerin canlı tutulması ve takviye edilmesi için hep çırpınıp durmuş. Sadece Türkiye ile yetinmeyip hizmetin dünyanın dört bir yanına ulaştırılması için tavsiyelerde bulunmuş.” sözleriyle şahsının Hocaefendiyi ve mensup olduğu hizmet hareketi gönüllülerini canı gönülden takdir ettiğini belirtti.

Yalan büyük günahtır. Dinimize göre büyük günah işleyen bir mümin fasık olur:

“ Hocaefendi’nin âlim, düşünce adamı ve terbiyeci olmadığı iddia ediliyor. Sizce bu doğru mu?” sorusunu yanıtlayan Munip, “ kesinlikle hayır. Hocaefendi hakkında kötü düşünmek, âlim,düşünce adamı ve terbiyeci olmadığını iddia etmek yanlış olmanın yanı sıra büyük bir günah. Ben Fethullah Gülen’i din âlimi, Şeyh Ül Hadis, gecesini gündüzünü Allah’a zikir ile geçiren ve Allah sevgisi taşıyan bir zat olarak biliyor ve tasdik ediyorum. Biz Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan beyi İslam dünyasına büyük hizmetler edeceğine inanıyorduk. Darbe girişiminden sonra hocaefendi’yi hedef alması ve darbeyi ona yıkması bizi derinden sarstı. Hiçbir zaman siyasi amacı ve söylemi olmayan biri nasıl olur da darbe yapar? Bu sadece bir oyun. Bu hiç inandırıcı değil bence. 

Darbeden sonra Gülen’in, darbe girişimiyle kendisi ve hizmet hareketinin hiçbir alakasının olmadığını açıklamasının ardından onların bu işi yapmadıklarına inancım tam. Biliyorsunuz böyle siyasi oyunları ve darbeleri biz çok gördük. Halkımızın söz konusu olaylardan çok acı hatıraları var.” diyerek yalan, iftira atma, yalan söyleme gibi sıfatların bir Müslümanda olmaması gerektigine dikkat çekti. 

“Yalan büyük günahtır. Dinimizce büyük günah işleyen bir mümin fasık olur.” diyen Munip, dolaysıyla Müslüman olan biri doğru ve sadık olması gerekiyor. Dürüstlük topluma itibar kazandırır. Yalanın ömrü kısa olur. Eninde sonunda dürüstlük kazanır.” dedi