Dönemin Başbakanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’ün övgüyle bahsettiği TUSKON’a burs ve zekat operasyonu yapıldı.
Video: Arşiv
Türkiye’nin en tanınmış işadamları hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Gözaltındaki işadamları ise kliması bozuk ortamda bekletildi. Kullandıkları ilâçlar içeri alınmadı.
Sermayeye yönelik baskı artarak devam ediyor. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sonrasında ortaya çıkan ‘paralel’ paranoyasının son durağı Türkiye’nin en önemli iş dünyası derneklerinden birisi olan Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) oldu. İstanbul merkezli 4 ilde işadamlarına yönelik burs ve zekat operasyonu yapıldı. Operasyon kapsamında aralarında TUSKON Başkanı Rızanur Meral’in de bulunduğu 51 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. 51 hişiden 30’unun gözaltına alındığı öğrenildi.
Kaynaklar TUSKON’a yapılan operasyonun, iş dünyasına yönelik bir gözdağı olduğunu söylüyor. 2005 yılından beri faaliyet gösteren TUSKON’un bünyesinde, 7 federasyon ve 211 iş derneği yer alıyor. Türk ve yabancı işadamları arasında ‘ticaret köprüsü’ kuran TUSKON’un Pekin, Brüksel, Moskova ve Washington gibi dünyanın önemli beş merkezinde temsilcilikleri buluyor.
‘Sırtını belli çıkar çevrelerine değil, millete dayadı’
Ülkelerdeki siyasilerle güçlü bağlantılar kuran dernek yurt dışında onlarca iş toplantısına imza attı. Bu programların çoğuna dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta olmak üzere Bülent Arınç, Ali Babacan, Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Mehmet Şimşek ve Nihat Ergün gibi bakan düzeyinde isimler katıldı. Devletin zirvesi, derneğin yaptığı faaliyetlerden övgüyle söz etti.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, TUSKON’un sadece ticaret yapma misyonuyla değil, Türkiye ekonomisini büyütme, ülkeye ve millete hizmet etme, Türkiye’nin adını dünyaya duyurma misyonuyla yola çıktığını ifade ederek, ‘’TUSKON, hırsı değil kanaati, kazanmayı değil paylaşmayı, sömürmeyi değil dayanışmayı savunarak, savunduğu değerlerin samimiyetle arkasında durarak, kendisini değil, ülkesini ve milletini öne çıkararak farklılığını ortaya koydu. En önemlisi de TUSKON, sırtını belli çıkar çevrelerine, çıkar odaklarına değil, millete dayadı.” diye konuşmuştu.
Afrika Pazarı’nı Türkiye’ye açtı
Afrika ülkeleriyle 10’a yakın zirve gerçekleştiren TUSKON, 1,1 milyarlık nüfusuyla büyük bir potansiyel taşıyan Afrika pazarını, Türk işadamlarıyla buluşturdu. Bu büyük buluşmaların açılışları da bir fiil dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı. TUSKON’un kurduğu ticaret köprüleri kısa sürede meyvelerini vermeye başladı. Aralarında Nijerya, Tanzanya ve Mozambik’in de bulunduğu 50 ülkeye, Türkiye’nin ihracatı 2005’te 1 milyar 86 milyon dolar iken 2008’de 3 milyar 212 milyon dolara yükseldi. 2013’te de bu rakam 4 milyar 103 milyon dolara kadar çıktı.
2013 tarihinde ortaya çıkan yolsuzluk ve rüşvet soruşturması, ihracata da yansıdı. Hükümetin TUSKON’u oyunun dışında bırakması ile birlikte Afrika ülkelerine ihracatta da bıçak gibi kesildi. 2014’te yüzde 2,6’lık bir düşüş yaşandı. 3 milyar 997 milyon dolara geriledi. Yine Libya, Mısır, Tunus, Fas ve Cezayir’den oluşan Kuzey Afrika ülkeleriyle, 2005’te 2 milyar 544 milyon dolar ihracat yapılırken, bu rakam 2013’te 10 milyar doları geçti. 2014’te ise yüzde 2,8’lik düşüşle 9 milyar 757 milyon dolara geriledi.
GÖZALTINDA KLİMALAR BOZUK, İLAÇ VE EŞYAYA İZİN YOK
Gözaltına alınan işadamlarına adeta zulüm yapılıyor. Nezarethaneler sıcak olmasına rağmen klimalar bozuk denilerek açılmıyor. Nezarethanedeki işadamlarına gönderilen ilaç, çorap, iftar yemeği, yedek giyecek gibi ihtiyaçlar polisler tarafından kabul edilmeyerek geri çevriliyor.
İKİ ÇOCUK EVDE YALNIZ BIRAKILDI
Hakkında gözaltı kararı bulunan bir çiftin evi sabah 6 sularında polis tarafından basıldı. Polis bir süre evde arama yaptıktan sonra 6 ve 14 yaşlarında çocukları bulunan karı kocayı gözaltına aldı. Baba, polislere kayınvalidesinin evlerine yakın oturduğunu ve çocukları oraya bırakılması gerektiğini söylese de bu polisler tarafından kabul edilmedi. Çocuklar evde yalnız bırakılarak anne ve baba emniyete getirildi.