Uganda Sağlık Bakanlığı ülkede bu hafta 5 yaşında bir çocuk ile 50 yaşındaki büyük annesinin hastalık sebebiyle hayatını kaybettiğini açıklarken, Uganda hükümeti ülkede en az 6 Ebola vakasından daha şüphelenildiğini belirtti.

 

Ebola virüsünün yayılmasını önleme çabaları yabancı tıbbi yardımlara kuşkuyla yaklaşan milisler tarafından engelleniyor.

İngiltere’de tıp alanındaki faaliyetleriyle bilinen araştırma kuruluşu Wellcome Trust’ın direktörü Dr. Jeremy Farrar, Orta Afrika’da Ebola vakalarının “gerçekten korkutucu” olduğunu açıkladı. 

Farrar, salgının 2013-16 yıllarındaki salgından bu yana en kötüsü olduğunu ve duracağına dair bir işaret bulunmadığını söyledi.

2013-16 yılları arasında Batı Afrika’daki Ebola salgınında 11 bin 310 kişi hayatını kaybetmişti. Bu yıl Ağustos ayından bu yana Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde hastalığa yakalanan 2000 kişinin yüzde 70’e yakını yani yaklaşık 1400 kişi hayatını kaybetti.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde bu yıl 200 sağlık tesisi saldırıya uğradığı için sağlık çalışanları aşı ve tedavilerini askıya almak zorunda kaldı. 

Şubat ayında Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) Örgütü salgının çıkış merkezi Butembo ve Katwa kentlerindeki faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldı.

Uganda Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) virüsle temasa açık kişileri belirlemek için acil sağlık ekiplerinin çalışmaya başladığını açıkladı.

Ebola başta ani ateş, yorgunluk, kas ağrıları ve boğaz ağrısına sebep olan bir virüs. Daha sonraki aşamada kusma, ishal, iç ve dış kanamalara yol açıyor. 

Derideki yaralardan, ağız, burun, kan, kusmuk, dışkı ve vücut sıvıları yoluyla bulaşıyor. Hastalar aşırı sıvı kaybından ve organların iflas etmesinden sonra hayatını kaybediyor.