Afyon Valiliği, sağlık çalışanlarını ‘sakıncalı’ diyerek fişledi: Belgeleri ortaya çıktı

Afyon Valiliği ve Afyon Halk Sağlığı İl Müdürlüğü’nün 25 sağlık personelini ‘azılı’, ‘eşi azılı’, ‘eşi gözaltında’ ifadeleriyle fişlediği belgeler ortaya çıktı. Belgelerde Afyon Valisi Aziz Yıldırım, Vali Yardımcısı Adem Uslu ile Halk Sağlığı Müdürü Lütfi Akgün’ün imzası var.

BOLD MEDYA 

Afyon Valiliği’nin 25 sağlık çalışanını fişlendiğini gösteren belgeler yayınlandı. İhraç savcı Hasan Dursun’un sosyal medya hesabından yayınladığı listede, 25 personelin kişisel bilgileri belirtildikten sonra yanlarına “Sendika üyeliği”, “Çocukları koleje gönderme”, “Azılı”, “Eşi azılı”, “Eşi açığa alındı”, “Eşi gözaltında” gibi fişleme kriterlerini gösteren notlar düşüldü.

“BU BELGE AÇIK SUÇ İKRARIDIR”
Vali Aziz Yıldırım, Vali Yardımcısı Adem Uslu ile Halk Sağlığı İl Müdürü Lütfi Akgün’ün imzaladığı belgenin insanlığa karşı suç kapsamında önemli bir delil olduğunu söyleyen Hasan Dursun, “Kamu görevlileri kanunsuz emirleri yerine getiremez. Valilik, gelen talimatı geri çevirmek yerine, 25 sağlık çalışanını açığa almış; ortada bir suç varmış gibi fişleme listelerini kararlarına ekleyerek soruşturma açılması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderebilmişlerdir. Bu belge açık suç ikrarıdır.” dedi.



“FİŞLEME KOMİSYONLARI KURULDU”


Sosyal medya hesabından fişleme belgelerini paylaşan eski savcı Hasan Dursun, şunları kaydetti:

“2013-2016 arasında tüm kurum yöneticileri, muhalif toplum kesimine karşı yapılacak bir “soykırım”a yönelik yoğun bir hazırlık yaparak “Allah’ın Lütfu” bir mucizenin işaretini beklediler. 15 Temmuz’da bu işaret fişeği atıldı.

15 Temmuz öncesinde, tüm kurumlarda, güvenilir (!) üyelerden müteşekkil “fişleme komisyonları” kuruldu. Komisyonlar kendi tespitlerini (listelerini) istihbarat ile paylaştı. MİT’in ana havuzuna ayrıca parti (sağcı-solcu-ulusalcı) teşkilatlarından gelen bilgiler de eklendi.

15 Temmuz’un hemen öncesi veya sonrasında MİT, kurum bazlı olarak oluşturduğu fişleme listelerini, GEREĞİNİ YAPMALARI için kurum ve kuruluşlara gönderdi. Kurumlar gelen listeleri, ellerindekiler ile birleştirip ihraç, açığa alma veya ihbar kararlarını/listelerini oluşturdular.

“GÖREVLERİNİN BAŞINDA BULUNMALARI SAKINCALI”
Afyon Valiliği tarafından, 26 Temmuz 2021’de, sağlık çalışanlarına yönelik, insanlığa karşı suç bağlamında önemli bir delil olduğu tartışmasız FİŞLEME/İMHA belgesini bulabilirsiniz. Vali Aziz Yıldırım, Vali Yrd. Adem Uslu ile Halk Sağ. İl Md. Lütfi Akgün imzalı.

Afyon Valiliği, gökten (Saray’dan) gelen bir ilhamla (emir-talimatla), darbe tiyatrosundan 10 gün sonra, 25 sağlık çalışanının darbe ve örgüt ile irtibatını kurmuş ve “görevleri başında bulunmalarını” sakıncalı görüp “gereğinin yapılması”nı temin etmiştir.

Valiliğin, Afyon ilinde görevli sağlık çalışanlarının örgüt üyesi olup olmadığına karar verirken kullandığı kriterler CADI AVI’nın seviyesini ve yöntemini; daha doğrusu “fişleme listelerinin” hazırlanmasında kullanılan verileri gözler önüne seriyor; bir rezaleti ifşa ediyor.

İŞTE FİŞLEME KRİTELERİ
– Sendika üyeliği,
– Çocukları koleje gönderme,
– Azılı fütücü,
– Eşi azılı fütücü,
– Eşi açığa alındı
– Eşi gözaltında

Bazıları gerekçeye bile ihtiyaç duyulmadan fişlenip ihraç edilmiş. 15 Temmuz sonrasında, Afyonkarahisar ilinde gerçekleşen fişleme/soykırım/imha işleminin failleri arasında halen @tekirdaggovtr vali olan Aziz Yıldırım (@tekirdaggovtr); kaymakam Adem Uslu (@ademuslu_mnvgt) ve sağlık müdürü Lütfi Akgün olduğu anlaşılıyor.


“KAMU GÖREVLİLERİ KANUNSUZ EMİRLERİ YERİNE GETİREMEZ”
Kamu görevlileri kanunsuz emirleri yerine getiremez. Valilik, gelen talimatı geri çevirmek yerine, 25 sağlık çalışanını açığa almış; ortada bir suç varmış gibi fişleme listelerini kararlarına ekleyerek soruşturma açılması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderebilmişlerdir. Bu belge açık suç ikrarıdır. Bu suç, bir il ya da belli bir kuruma münhasır değildir.

Bu eylemler YAYGIN-SİSTEMATİK-ÖRGÜTLÜ olarak tüm kamu kurumlarında planlı ve koordineli şekilde icra edilmiştir. 15 Temmuz sonrası ihraç ve tutuklamalarda hep bu mekanik işletilmiştir.

Gün yüzüne çıkan her belge ile aslında işlenen suçların “belli bir planın icrası” kapsamında gerçekleştirildiği çok net ortaya çıkıyor. Gerçek yargılamalar yapılıp belgeler toplanıp tanıklar dinlendiğinde, insanlığa karşı suç işleyen “şebekenin” büyüklüğü anlaşılacaktır.

CADI AVININ SİSTEMATİĞİ ŞÖYLE: Fişlemeler kurum kanaati kılıfına büründürülüp insanlar önce ihraç ediliyor/yapılan ihbarlarla fişlemelere dayalı soruşturma açtırılıyor/fişleme biraz geliştirilip iddianameye dönüştürülüyor/İddianameler mahkumiyet kararına evriliyor.

OHAL Komisyonu, iddianame ve mahkumiyet kararını bekliyor/ Komisyon, evrimleşerek önce “kurum kanaati”, sonra “iddianame” ve nihayetinde “mahkumiyet kararına” dönüşen fişlemeye dayanarak yapılan başvuruları, kararına birazcık AİHM içtihadı serpiştirerek reddediyor.

Yaşadığımız ekonomik krizin ya da ileride yaşanacak başkaca krizlerin temel nedeni, Anayasa ve yasaların iktidar görünümlü bir çete tarafından ayaklar altına alınıp, kişilerin mal, can ve şeref güvenliklerinin yok edilmesi; bunun toplum tarafından iştahla seyredilmesidir.”

14 Aralık 2021 13:51
DİĞER HABERLER