Ağır kanser ve böbrek hastası isçi emeklisini tutukladılar

Kemik iliği kanserinin üçüncü evresinde, tekerlekli sandalyede, altı bezli olarak yaşamını sürdüren işçi emeklisi Ahmet Bestel, tutuklandı
Tedavi gördüğü hastanede, tekerlekli sandalyede, altı bezli halde yaşam savaşı veririken gözaltına alınan Ahmet Bestel “hayati tehlikesi bulunduğuna” ilişkin raporu olmasına rağmen tutuklandı.Kemik iliği kanseri ve böbrek yetmezliği nedeniyle uzun yıllardır tedavi gören Ahmet Bestel, 2013 yılında işçi olarak çalıştığı işyerinden emekli oldu.

Bestel, geçtiğimiz ay tedavi için gittiği İzmir Karşıyaka Medikal Park Hastanesi’nin acil servisine ani bir rahatsızlığı nedeniyle başvuruda bulundu. Yaşlı adamda gelişen komplikasyonun hayati tehlikesi olduğu söylendi.

Bestel’in isminin sisteme girilmesinden 10 dakika sonra İzmir Emniyeti’ne bağlı polisler hastaneye gelerek kendisini gözaltına almak istedi.

Doktorlar, Bestel’in böbrek yetmezliği hastalığının ciddi olduğunu ve diyalize bağlanması gerektiğini, ayrıca hayati tehlikesi bulunan ani bir rahatsızlığı bulunduğunu belirterek, taburcu edilemeyeceği yönünde rapor verdiler. Bu yüzden gözaltı işlemi gerçekleştirilemedi.

Polis nöbeti psikoljisini bozdu

Doktorların taburcu raporu vermemesi üzerine Bestel’in bulunduğu odanın kapısına 24 saat nöbetçi polis yerleştirildi. Kanser hastalığının tedavisinde moral önemliyken, Bestel’in polisi kapıda gördükçe psikolojisi bozuldu. Hastanenin psikiyatristi duruma müdahale etti. Yaşlı adam, depresyon tedavisi görmeye başladı.Kemoterapi sırasında vücudunun tüm direnci düşen Bestel, böbrek yetmezliği ve prostat hastalığı nedeniyle idrarını tutamaz hale geldi. Bu durum onu çevresine iyice bağımlı yaptı. Yaşlı adam, bezlenmeye başlandı.


Kemik iliği kanserinin üçüncü evresinde, tekerlekli sandalyede, altı bezli olarak yaşamını sürdüren işçi emeklisi Ahmet Bestel, tutuklandı

Tedavi gördüğü hastanede, tekerlekli sandalyede, altı bezli halde yaşam savaşı veririken gözaltına alınan Ahmet Bestel “hayati tehlikesi bulunduğuna” ilişkin raporu olmasına rağmen tutuklandı.Kemik iliği kanseri ve böbrek yetmezliği nedeniyle uzun yıllardır tedavi gören Ahmet Bestel, 2013 yılında işçi olarak çalıştığı işyerinden emekli oldu.

Bestel, geçtiğimiz ay tedavi için gittiği İzmir Karşıyaka Medikal Park Hastanesi’nin acil servisine ani bir rahatsızlığı nedeniyle başvuruda bulundu. Yaşlı adamda gelişen komplikasyonun hayati tehlikesi olduğu söylendi.

Bestel’in isminin sisteme girilmesinden 10 dakika sonra İzmir Emniyeti’ne bağlı polisler hastaneye gelerek kendisini gözaltına almak istedi.

Doktorlar, Bestel’in böbrek yetmezliği hastalığının ciddi olduğunu ve diyalize bağlanması gerektiğini, ayrıca hayati tehlikesi bulunan ani bir rahatsızlığı bulunduğunu belirterek, taburcu edilemeyeceği yönünde rapor verdiler. Bu yüzden gözaltı işlemi gerçekleştirilemedi.

Polis nöbeti psikoljisini bozdu

Doktorların taburcu raporu vermemesi üzerine Bestel’in bulunduğu odanın kapısına 24 saat nöbetçi polis yerleştirildi. Kanser hastalığının tedavisinde moral önemliyken, Bestel’in polisi kapıda gördükçe psikolojisi bozuldu. Hastanenin psikiyatristi duruma müdahale etti. Yaşlı adam, depresyon tedavisi görmeye başladı.Kemoterapi sırasında vücudunun tüm direnci düşen Bestel, böbrek yetmezliği ve prostat hastalığı nedeniyle idrarını tutamaz hale geldi. Bu durum onu çevresine iyice bağımlı yaptı. Yaşlı adam, bezlenmeye başlandı.


Kemoterapiye verilen arada gözaltına alındı

Kemik iliği kanserinin üçüncü ve son evresinde bulunan işçi emeklisi Bestel’in, kemoterapisine devam edilirken doktorlar tarafından tedaviye bir hafta ara verilmesi uygun görüldü.
Doktorların bu arada hastanın psikolojisinin toparlanması için taburcu kararı verdi. Ancak, Bestel, taburcu işlemlerinin tamamlanmasının ardından gelen polis ekibi tarafından gözaltına alındı.

Tekerlekli sandalyede ve bezli halde sorgulandı

Tekerlekli sandalyede yürüyemez halde, altı bezli ve yüzü maskeli biçimde gözaltına alınan Ahmet Bestel, önce İzmir Adliyesi’ne ardından da savcının talimatıyla aynı vaziyette Kaçakçılık ve Organize Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Savcı talimatı verirken Besteli görme lüzumunu bile hissetmedi.

Emniyet’te yaklaşık 1 saat ifadesi alınan Bestel,burda fenalaştı. Bestel’e Gülen Cemaati’yle ilgili sorular sorulduğu ifade ediliyor.Emniyetin ardından tekrar savcılığa sevkedilen Bestel’in ifadesini okuyan Savcı, hasta adamı raporları olmasına rağmen hukusuzca tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevketti.

Kanserin üçüncü evresinde tutuklandı

Sulh Ceza Hakimliği’nde tekerlekli sandalyeyle duruşma salonuna girebilen Ahmet Bestel, 10 dakikalık celsenin ardından 17 Ekim’de tutuklanarak, Buca Kırıklar cezaevine gönderildi.
Kemik iliği kanserinin üçüncü evresinde olan Bestel’in gözaltı süresince hiçbir şey yiyemediği ve ilaçlarını da alamadığı öğrenildi.

Cezaevinde ilaç vermediler

Bestel’in tutuklanma kararının ardından ailesi soluğu cezaevinde aldı. Ancak Cezaevi yönetiminin tansiyon ve şeker dışındaki ilaçlarının içeri girmesine izin vermediği öğrenildi. Ailesinin iki gün boyunca ilaçlarını vermek için gösterdiği çaba sonuçsuz kaldı. “Hayati tehlikesi var” raporu bulunan Bestel, tüm bu süre boyunca ilaçsız kaldı.

Acile sevk
İki gün boyunca Ahmet Bestel’den haber alamayan ailesi ancak dün sabah yaşlı adamın Yeşilyurt Devlet Hastanesi’nin acil servisine sevkedildiğini öğrendi. Ancak ailesinin görmesine izin verilmedi. Bu sırada ailesinden Bestel’in raporları istenirken, böbrek yetmezliği nedeniyle tekrar diyalize bağlanacağı hastane tarafından aileye bildirildi. Şu an hastanenin mahkum odasında yattığı öğrenilen Bestel’in ailesi hayatından endişe ediyor.

“Eşimin hayatından endişe ediyorum”

Ahmet Bestel’in eşi Binnur Bestel konuyla ilgili şunları söyledi: “Eşimin hayatından endişe ediyorum. Hayatı çok önemli. Kemoterapi görüyor, böbrek yetmezliği var, altı bezli, ağzı maskeli halde tutuklandı. Adam öldürmedi, darbe yapmadı, hiçbir terör faaliyeti yok, sadece bir işçi emeklisi.”

“Hepimiz depresyon tedavisi görüyoruz”

Binnur Bestel sözlerine şöyle devam etti: “Çocuklarımın ikisi de antidepresan hap kullanıyorlar, psikolojileri çok bozuk. Ben de antideprasan kullanmaya başladım. Hastanede eşimi sadece görüş gününde görebilecekmişim. Eşimi göremeden hastaneden döndüm, sadece raporlarını verebildim. 80 yaşında annesi felaket bir durumda, ona destek olmaya geldim. Psikolojisinin düzelmesi üçüncü devrede kanser olan bir hasta için çok önemli. Tutuksuz yargılanmasını istiyoruz, eşimin hayati tehlikesi olduğuna ilişkin raporları var
20 Ekim 2017 14:28
DİĞER HABERLER