Uzmanlar ağlamanın birçok durumda yararı olduğunu ve duygularımızı bu şekilde daha çok dışa vurabildiğimizi belirtiyorlar.
Üzerinde çalışılması oldukça zor olan konuyu seçen az sayıdaki bilim adamından biri olan South Florida Üniversitesi psikoloji bölümünden Doç. Dr. Jonathan Rottenberg, insanların mutlu, üzgün, yalnız ya da başkalarıyla birlikte olduklarında ağladıklarını belirterek, "Ağlamanın bu kadar çok olması beni her zaman şaşırtır. Önceki yüzyıllarda birçok ağlama hakkında birçok anekdotla ilgili kanıtlar var, fakat ağlama hepimizin bildiği bir şey ve en evrensel insan ifadeleri arasında yer alıyor. İnsan olmanın bir parçası olan ağlama yaşam seyrimizi ortaya çıkarıyor; evlilik, doğum ve ölüm gibi önemli duygusal olaylarda bebekler gibi ağlıyoruz" diye konuştu.
Ağlamak faydalı mı?
Niçin ağlıyoruz ve bu iyi bir şey mi? Belki şaşırtıcı bir şekilde literatürde çok fazla kanıt olmadığını söyleyen uzmanlar, bebeklerin ağlaması üzerine birçok araştırma yapıldığını, fakat bebekler büyüyünce ağlamadıkları için bu araştırmalar durduğunu ifade ettiler. Rottenberg, "Bu gerçekten beni şaşırtıyor. Ağlamak ileriki yaşamda daha az önemli gibi görülüyor" dedi.
Rottenberg son çalışmasında, Tilburg Üniversitesi'nden Hollandalı meslektaşları Lauren M. Bylsma ve Ad J.J.M. Vingerhoets ile birlikte ağlamanın faydalı olup olmadığı konusuna odaklandılar. "Current Directions in Psychological Science" dergisinde yayınlanan çalışmada, araştırmacılar ağlamanın birçok durumda faydalı olduğunu, iyi bir ağlamanın tedavi edici bir ödül olduğunu açıkladılar, ancak kimi zaman beyhude yere olduğunu da sözlerine eklediler.
Birkaç yıl önce çok sayıda araştırmacı tarafından 30 ülkede 3 binden fazla kişi üzerinde yapılan araştırmada, katılımcıların yüzde 60-70'i ağlamanın yararı olduğunu söylerken sadece 10'da biri ağladıktan sonra kendisini kötü hissettiğini belirtti.
Burada ağlamanın niçin bazıları için iyiyken diğerleri için kötü olduğuna dair önemli ipuçları olduğunu söyleyen Rottenberg, "Eğer sorunlar çözülüyorsa, ağlama yardım ediyor. Âşıkların tartışmaları birkaç hıçkırık ve öpücükle biter, yara kapanır. Mevcut sosyal alanımızdaki güçlü bir etki gibi ağlamak sürükleyici bir davranış. Kimin ağladığına dikkat ederiz, niçin ağladığını araştırırız ve bunun önemli olduğunu düşünürüz. Bu özellikle erkekler için doğru, çünkü erkekler kadınlardan daha az ağladığını belirtiyorlar. Bu nedenle eğer erkek ağlarsa gerçekten bir sorun olduğunu bilirsiniz" diye konuştu.
Kadınlar niçin erkeklerden daha çok ağlar?
Yapılan araştırmalarda, küçük erkek ve kız bebeklerin ağlama sıklıklarında farklılık görülmemiştir. Bunun oldukça mantıklı bir hipotez olduğunu ve farklılıkların ileriki yıllarda sosyalleşmeyle ortaya çıktığını söyleyen Rottenberg, "Erkekler bazı cezalara katlanırken, kızlar bunu yapamıyor ve ağlıyorlar. Küçük bir çocukken bile ağlamanın erkekliğe yakışmadığını söyleriz. Bu bir atmasyondur, çünkü bazı durumlarda (örneğin yakınını kaybetmek veya bir arkadaşının ölmesi gibi) ağlamak çok erkekçe olabiliyor" dedi.
Ağlamak her zaman çözüm değil
Araştırmaya göre, ağlamak her zaman yardımcı olmuyor. Depresyonda olan ya da "alexithymia" (kişinin içinde bulunduğu duyguları, heyecanı, duygusal modu farkedip, anlatamama durumu) ruh yapısında olan insanlar, ağlamanın kendilerini daha kötü yaptığını söylüyorlar. Psikiyatrik sorunu olan insanların ağlamasının onları yorduğunu ifade eden Rossenberg, "Depresyon hali geçmez, ağlamak bu durumda faydalı değil, sorunları çözmez" dedi.
ZAMAN ONLİNE