AHBAP nasıl kuruldu, bağışlar nasıl toplanıyor, AKP'lierin öfkesinin sebebi ne?

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yapılan yardımların çoğunlukla Ahbap üzerinden yapılması bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Vatandaşlar, AKP'lilerin akrabaları ve parti yandaşlarının doldurulduğu ve deprem sonrasında işlevsiz kalarak büyük tepki çeken AFAD ve Kızılay'a güvenmemeleri Erdoğan ve adamlarını(!) öfkelendirdi.

Kimileri yardımların devlet eliyle yürütülmesi gerektiğini belirtiyor. Ancak bu tartışmalara ilişkin en çok gündeme getirilen soru 25 yıldır toplanan deprem vergileri (DASK) ile ilgili. Vergilerle işleyen ve varlık amacı bu gibi durumlarda en hızlı ve verimli çalışmak olan kurumların felaketin ilk saatlerinde ve günlerinde sivil girişimler kadar hızlı ve aktif olmaması en çok eleştirilen noktaların başında geliyor.

Ahbap Derneği nedir?

Ahbap Derneği, kendisini ihtiyaç sahibi kişilere ayni ve nakdi olmak üzere her türlü yardımda bulunmak, toplumda yardımlaşma ve dayanışma bilincinin güçlenmesini sağlamak amacıyla kurulan bir işbirliği hareketi olarak tanımlıyor. Dernek, sanatçı Haluk Levent tarafından 2017 yılında kuruldu.

Bağışlar nasıl toplanıyor?

Ahbap'a bağışlar IBAN üzerinden yapılıyor. Derneğin sitesinde yer alan bilgilere göre dünyanın her yerindeki bankalardan Ahbap derneği resmî banka hesaplarına, döviz havalesi gönderilebiliyor.

Tartışmalar neler?

Depremden sonra ilk günden itibaren yardım organizasyonlarını sürdüren Ahbap Derneği, bazı çevrelerin eleştirilerine hedef oluyor. Bu kişiler yardımların devlet destekli AFAD üzerinden organize edilmesi gerektiğini belirtiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da nakdi yardımların AFAD'a yapılması gerektiğini belirterek, "AFAD veya bölgede yardım faaliyeti yürüten Kızılay başta olmak üzere diğer kurumlarla irtibata geçmeden lütfen rastgele yardım toplayıp yola çıkarmayın." dedi.

Tartışmalar sonrası bir açıklama yapan Haluk Levent, sosyal medya hesabından "Afad da bizim Ahbap da" mesajını paylaştı. Haluk Levent, Hatay'da yeniden inşa çalışmaları için en az 850 milyon TL bütçe harcanacağını söyledi.

Sanatçı Haluk Levent, daha önce Ahbap'ın hikayesini euronews Türkçe'ye anlatmıştı

Haluk Levent: AHBAP bir kaç sebeple ortaya çıktı. Ben zaten sekiz yıl öncesinden sosyal medya üzerinden bazı yardımlarda bulunuyordum. Fakat bu yardımları arkadaş grubu içerisinde yapıyordum. O da AHBAP’tı. Ama ismi yoktu. Beni gizli gizli ararlardı, tweet atarlardı. Ben onlarla görüşürdüm ve ameliyat olacak bir çocuğumuz için gider masraflarını hallederdik. Fakat bir gün, aynı çocuğun başka bir isimle başka bir hastanede ameliyat olması için bizden yardım istendi. İşte orada bir bit yeniği vardı. Araştırmalara girdik, baktık ki çocuk o çocuk değil. Öyle bir durum oldu ki bu iş istismar ediliyor. Çünkü insanımız çok duygusal. Ve biz şöyle bir oluşum istedik, artık sosyal medyada her şeyin açık yapılması lazım. Yardımın bilinmesi lazım ki diğer insanlar ona yardım ettik, bir daha yardım etmeyelim diyebilsin. İkincisi çok ötekileştirildik. Birbirine tahammül edemeyen bir gençlik var. Fikirler biraz tartışmaya açık, ortak paydada neler var diye düşünmeliyiz. Bu nedenle AHBAP, ikinci madde olarak ötekileştirmeyi koydu. Üçüncüsü çevreye karşı olan duyarlılıkta sadece yazıyorduk, sadece tweet atıyorduk. Ben sahada olmayı seviyorum. Pratik çok önemli, bir şey yapmalı. Ya da o dönemde de kadın cinayetleri vardı ama organize olamıyorduk. Kişisel olmuyordu, örgütlü olmak lazım.

- AHBAP yardım ederken hangi kriterlere dikkat ediyor?

Haluk Levent: Önce ilgili şehrin gönüllü AHBAP’larına yazı atıyoruz. Onlar gidiyor yerinde tespitler yapıyor. Sonra kampanya başlatıyoruz. Bir iki günde yardım topluyoruz. Çünkü biz güven telkin ettik. Yıllarca ne söylediysek yaptık, ufak tefek eksikler vardır. Biz çok emek harcadık, üç buçuk yıldır gece gündüz AHBAP ile ilgileniyorum. Kendi maddiyatımı da AHBAP’a yönlendirdim. Her insanın zaafları vardır, ben de karşımdakinin mutluluğu ile mutlu olmayı ilke değil, bir yaşam biçimi edindim.

- AHBAP gönüllüsü olabilmek için ne yapmak gerekir?

Haluk Levent: Bu sadece gönüllülük, bir form dolduruyorsunuz. Bu neredeyse taşmış durumda, 300 bine yakın gönüllümüz var. 70 şehirde, 79 üniversitedeyiz. O kadar kalabalığız ki, muazzam işler yapıyor bu çocuklar. Mesela Konya’dayız ama aynı zamanda Necmettin Erbakan Üniversitesindeyiz. Bu hafta orada sanat çalışması var, enteresan şeyler yapıyorlar. Hani onların başkanı olmaktan o kadar onur duyuyorum ki, herkes bir şey yapıyor. Ben sadece bir dinamiti fitilledim, hadi çocuklar dedim ve onların arkasında durdum.

- Türkiye’de sosyal devlet işleyişinde nerede sorun var? İnsanlar ihtiyaçları için neden size ulaşıyor?

Haluk Levent: Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı sosyal medyalarını değiştirdi. AHBAP (Anadolu Halk ve Barış Platformu) bir nevi öncü oldu ve çok iyi oldu. Şu anda ulaşılabilirler. Ben onları görsünler diye retweet yapıyorum. Ben bakanlıklar ile görüşüyorum, umarım bir zaman sonra AHBAP’ın sağlık ve aile ile ilgili sorunları onlara gidecek bir hal alır. Bu çok güzel olur, biz ise diğer konular ile ilgileniriz. Çünkü biz çok yoğunuz. Ve bizler çok fazla pratiğiz bunun nedeni de gönüllüyüz biz. Gönüllü çocuklar bizden daha heyecanlı. AHBAP’ın bu kadar görünür olmasının nedeni bu. Ülkemizin yapısı içerisinde, sağlık sistemini ne kadar geliştirirseniz geliştirin, bazen bilgisiz ve acil durumlar oluyor. Sosyal devlet statüsünün istenirse çok güzel şeyler yapacağına inanıyorum. AHBAP bunu gösterdi. Eğer biz ilgili bakanlıklarla eğer kurumsal bir şey oluşturursak, daha güzel şeyler olacaktır. Sağlık Bakanlığı ile mesela görüşmelerimiz var, diğerleri ile de olacaktır. Bizden bilgi akışı gitsin istiyoruz onlara. Biz hayırseverler ile ihtiyaç sahipleri arasında köprü oluyoruz. Nereye kadar gidebiliriz?

- Elinize bir imkan verilse, Türkiye’de çözmek istediğiniz sorun ne olurdu?

Haluk Levent: Kısa vadede ülkem için bir işe yarayacağını düşünmüyorum ama kesinlikle eğitim. Eğitim uzun vadeli bir iş ama bugün baktığınızda toplumun her kesiminde cehaletin çağdaş eğitimin önüne geçtiğini görüyorsunuz. Eğitilen bir gençlik, bir ülke çok dik durur. Eğitilen bir ülke para bulur. Ekonomi yoksa ekonomiyi düzeltir, sağlık yoksa sağlığı düzeltir. Adalet yoksa adaleti düzeltir. Ben her işin başının eğitimden geçtiğini çok sonradan anladım. Sadece eğitim, başka bir şey yok. Çağdaş eğitim, bilime dayalı eğitim, insanların dini duygularını yok ederek değil, ama muhakkak ki felsefi eğitim. Ama düşündüm bunun 30 yıl sonrasında eğitimli insanların oluşu ülkeyi değiştirebileceğine inandım.

11 Şubat 2023 11:28
DİĞER HABERLER