Ahmet Altan'ın dik kafalılığı

Taraf gazetesi eski yazarlarından Roni Marguiles, birlikte çalıştığı tutuklu Ahmet Altan'ı yazdı
Ahmet Altan'ın dik kafalılığı

Ahmet Altan, tanıdığım en düzgün, en ilkeli liberallerden biridir. Türkiye’de tanıdıklarımın ise kuşkusuz en düzgünü, en ilkelisidir.

İngiltere’yle aşina olduğum için, epey liberal tanırım. Orada kolaydır. İnsan haklarından, kişisel özgürlüklerden yana olan, devletin her yaptığına kuşkuyla yaklaşan insanlar İngiltere’de çok kalabalıktır; önemli bir kamuoyu oluştururlar. Ama devlet zaten üstlerine gitmediği için, yumurta kapıya pek gelmediği için, hayat zor değildir onlar için.

Türkiye’de öyle değil elbet. Yumurta sürekli kapıda. Devlet sürekli kapıya dayanır, kapıyı kırar, içeri dalar. “Ben insan haklarından, kişisel özgürlüklerden yanayım” demek, sonra da kendi işine bakmak mümkün değildir, çünkü haklar ve özgürlükler sürekli muhasara altındadır. “Hop, ne oluyor” deyince de, devlet kapıyı çalar. “Bu adam liberal, bundan zarar gelmez” demeyip kızıl komünist muamelesi yapar.

Bu arada solcular da “Bu adam liberal, bundan bir nane olmaz” diye düşündüğü için, Türkiye’de liberal dımdızlak kalır, ne devlete ne sola yaranabilir.

Bizde doğru dürüst liberal olmaması bundan olsa gerek.

İşte bu koşullarda, Ahmet Altan tanıdığım en düzgün, en ilkeli liberallerden biri. Böyle olabilmek için, inatçı, dik kafalı, kendine güvenli, bedel ödemeye hazır, sözünün eri olmak gerekir. Ahmet’i tanımlayan sıfatlardan beş tanesi de bunlar zaten.

Hiç kuşkum yok, şu anda gözaltında olmak, bayramı bir hücrede geçirmiş olmak umurunda bile değildir. Onun içerde olması benim umurumda, ama onun değildir. Bir dahaki yazısını, yeni romanını planlıyordur.

Aynı gazetede çalıştığımız, sürekli tartışıp itiştiğimiz ve yazı işleri yönetmeni olmasına rağmen yazdığım tek kelimeye karışmadığı günlerde bana şöyle izah etmişti nerede durduğunu, aşağı yukarı: Ben bu ülkede demokrasi ve adalet olmasını istiyorum; bu yönde adım atmamızı sağlayan herkesi ve her şeyi desteklerim; bunun önünde engel olan herkese ve her şeye karşıyım. Bu kadar.

Ahmet’in Taraf gazetesinin en iyi günlerinde de en kötü günlerinde de temel duruşu buydu. Askerle tepiştiğinde de buydu, AKP hükümetiyle tepiştiğinde de. Kürt halkının tüm haklarını savunduğunda da, PKK’yı eleştirdiğinde de.

Şu yukarıdaki paragrafı yavaşça bir daha okuyun. Dile kolay! Türkiye’de askerle tepişen ve Kürt halkının tüm haklarını savunan bir günlük gazete! O güne kadar hiç çıkmamıştı. O günden beri de çıkmıyor.

Çıkmış olmasını Ahmet’in dik kafalılığına borçluyuz. Bu borcu demokrasi mücadelesinin tarihi hep yazacak. Ahmet’i gözaltına alarak susturabileceklerini zannedenleri ise pek yakında unutmaya başlayacağız.

24 Eylül 2016 12:41
DİĞER HABERLER