“arkadaşların bana gelmesinde fayda var, ya başka yerlere gitseler daha mı iyi”
(...)
Koalisyon krizi çerçevesinde siyaset cephesine bakalım;
*AKP; Ahmet Davutoğlu, genel başkan sıfatıyla AKP’de ipleri bir türlü eline alamadı. 7 Haziran sonrası partiyi toparlamak için üst üste MYK ve MKYK, milletvekili toplantıları yaptı. Ancak burada da karşısına iki büyük sorun çıktı. Birincisi, toplantıya katılan ’Kasımpaşa Fedaileri’(Tayyip Erdoğan için ölürüm, mermilerimi tüketirim diyenler için partide kullanılıyor-aht-) tavrı. İkincisi ise, toplantıda görüş bildirenlerin hemen ertesi gün Saray’a çağrılarak “sen şunu şunu demişsin” diye hesaba çekilmeleri. Partinin “Fikir Lobisi” olarak bilinen SETA ve SDE kökenli vekil ve MKYK üyelerinin bu yüzden artık ağızlarını bıçak açmıyor. Davutoğlu’nun partinin hemen hemen her yerinde bir köstebek yuvasının olmasından son derece rahatsız olduğu dile getiriliyor. Milletvekilleri ve partinin tüm organlarından sürekli “7 Haziran raporu” isteyen “Başbakan” için “Hoca tez yazacak” esprileri yapılıyor.
* CHP; 7 Haziran sonrası Erdoğan’ın ilk olarak görüştüğü Deniz Baykal’a, “Davutoğlu ilk turda koalisyonu yapamaz. Ne Kılıçdaroğlu ile ne de Bahçeli’yle anlaşabilir, ben kendisinden sonra hükümeti kurma görevini size vermek istiyorum. O tarihe kadar 20 vekil toplasanız size inanan, 258’de bizde var bu iş olur” dediği konuşuluyor. Kılıçdaroğlu’nun da bunu öğrendikten sonra oyunu bozmak için önce Bahçeli’ye başbakanlık teklifi yaptığı, bu kabul görmeyince Deniz Baykal’ı Meclis Başkanı adayı yaptığı belirtiliyor. El altından yapılan temaslara rağmen hâlâ Kılıçdaroğlu’nun AKP ile Hükümete sıcak bakmadığı iddia ediliyor.
*Abdullah Gül; 7 Haziran sonrası AKP teşkilatlarının ve üçüncü dönemliklerin en çok kapısını aşındırdığı isim Abdullah Gül. Saray’ın kendisini çok yakından takip ettiğinin farkında olan Gül, Erdoğan ile görüşmesinde kendisini rahatlatmak için “arkadaşların bana gelmesinde fayda var, ya başka yerlere gitseler daha mı iyi” dediği belirtiliyor.
* Recep Erdoğan: Yakın çevresine Cumhurbaşkanlığı görev süresini kastederek “kimse bana 4 yıl dokunamaz” diyor. Suriye krizini zorlayan Erdoğan çok farklı kuruluşlara erken seçim anketleri yaptırıyor. Bugünkü siyaset tablosunda istediği sonucu göremeyen Erdoğan, partinin başına geçse dahi en fazla 273 milletvekili çıkaracağını, anketçiler önüne koydu.
* MHP; Devlet Bahçeli, parti içinden gelen “koalisyon kuralım” taleplerine “ülkeyi bu duruma sokanların faturasını kimse MHP’ye ödetemez” diyor. Bahçeli’nin koalisyon yapalım talebiyle karşısına gelen partililere çok sert tepki gösterdiği, “makamda, şan şöhrette gözü olanlara, koalisyon heveslilerine işte kapı orada” dediği ileri sürülüyor... Bahçeli’nin “isteyen bıraksın gitsin, ben yokum. Bu partide 20 adam bana yeter, geriniz ne yapıyorsa yapsın. Bundan da dönmem. 15 Kasım’da erken seçim var. Giden gider, bana geride kalanlar yeter” dediği de ifade ediliyor.
Güneydoğu ve Suriye’de uygulanan yanlış politikaların faturasının ağırlığı, her yeri kilitledi.
Anlayacağınız; kuyudaki taşı 40 akıllı çıkaramıyor!..
AHMET TAKAN - YENİÇAĞ