"1 Kasım tezgahlarına yönelik olarak, öldürülen sivrisinek sayıları ve algı oyunları ile bataklığın kurutulduğu yalanına milletin inanmasını bekliyorlar."
Başbakan Davutoğlu'nun "Terörün belini kırdık" açıklaması için "Bunlar bizleri kahrımızdan öldürecekler" diyen Yeniçağ'dan Ahmet Takan, çözüm süreci gerçeklerini yazdı. Takan, "PKK'nın sözde devlet yapılanması KCK, bu süreçte Eğitim/maliye/yargı/emniyet/mobil karakol/askere alma dairesi gibi kritik konularda yapılanmasını tamamladı." dedi.
***
Haysiyet Yolları İltihaplanması!..
"Terörün belini kırdık" açıklamasıyla, bayram sevinci yaşayamayan bizleri acı acı tebessüm etmek zorunda bırakan "Ahmet Hoca", al gülüm ver gülüm sohbet ettiği Amerika'da beraberindeki kabin ekibine yeni inciler dökmüş. "PKK'nın Kandil-kırsal-şehir arası irtibatlarını kopardık" demiş...
"Bunlar bizleri herhalde peşimize saldıkları müderris kılıklı karabaşları ile değil de kahrımızdan öldürecekler" diye söylenip durmaktan kendimi alamadım. Hâl böyle olunca bayram boyunca 3 yazı halinde sizlere sunduğum çözüm/çözülme gerçeklerini yeniden toparlamak şart oldu. "Şart" diyorum çünkü; yıllardır belgeleriyle Türk milletine yılmadan anlatmaya çalıştık. Aklımızla, zekâmızla, acılarımızla alay ediyor PKK'nın çözüm ortakları.
PKK/KCK terör örgütü, sözde çözüm sürecinde bölgede kendi paralel devletini inşa etti. Öcalan sever iktidarın, oluşturduğu akiller grubu ve yandaş valilerin kırlarda düzenlediği pikniklerin gölgesinde KCK'nın yapılanmasına adeta göz yumuldu.
PKK'nın sözde devlet yapılanması KCK, bu süreçte Eğitim/maliye/yargı/emniyet/mobil karakol/askere alma dairesi gibi kritik konularda yapılanmasını tamamladı.
1- Emniyet-kendi asayiş ekibini kurdu:
Daha PKK ateşkes ilan etmeden iktidar ve yandaşlarının sözde barış naraları attığı bir sırada Şubat 2013 tarihinde PKK/KCK polis gücü olan YDGH'yi kurdu. Örgütün asayiş konularında yapılandırdığı bu örgüt, bölgede fuhuş ve narkotik operasyonları yaparak halkın gözünde sempati toplamaya çalıştı.
PKK ile mücadelede uzman ve gözü kara polislerimizin tasfiyesiyle birlikte YDGH'liler tek tek ilçelerde hâkim olmaya başladı. Valilerin, TSK'nın ve emniyetin operasyon taleplerine duyarsız kalması ve bu talepleri yok hükmünde görmesi YDGH'nin faaliyet alanını genişletmesini sağladı. 6/7 Ekim 2014 olaylarında YDGH'nin nasıl bir güce ulaştığı görülmüş olundu.
2- PKK mahkemeleri kuruldu:
PKK'nın yerel mahkeme anlamında şehirlerin dışında kır mahkemeleri oluşturuldu. Burada çözülemeyen konular ise yüksek mahkeme olarak görülen Kandil mahkemesine havale edildi. Bölgedeki Kürt vatandaşlar, adliyelerde soruşturma savcılıklarının bir bir lağvedilmesinden ötürü muhatap bulamayınca PKK mahkemelerine gitmek zorunda kaldı. Burada çözülemeyen konular ise Kandil yargıtayına gitmeye başladı.
3- Mobil karakollar:
Örgüt, hükümetin oluşturduğu boşluktan istifade edip çadırlar kurdu. Buraları mobil karakollara çevirdi. Cizre, Şemdinli, Nusaybin, Lice, Beytüşşebap vs. gibi yerlerde mahalleleri zapt etti.
4- Vergi toplamaya başladı:
KCK yapılanması çerçevesinde oluşturulan vergi birimleri, iş adamları ve esnaftan vergi adı altında haraç toplamayı bölgede kurumsallaştırdı. Belediyeler bünyesinde çalışan görevlilerin maaşlarının yüzde 30 ile 50'si arasındaki miktarına PKK tarafından el konuldu.
Ayrıca BDP, HDP ve DBP'li belediyeler tarafından açılan ihaleler ile iş yeri vb. yerleri açmak için belediyeden ruhsat almak isteyen firmalardan örgüte vergilendirme amacıyla para istendi. Firma sahipleri KCK/mali birimlerine yönlendirildi.
5- PKK askere alma dairesi:
Kurulan mobil karakollar aynı zamanda örgütün Kandil'e eleman temininde de kullanıldı. Evlerdeki genç nüfusu tespit eden örgüt, Kürt vatandaşların çocuklarını PKK'ya katılmaları için askere almaya başladı. Aileler çaresiz kaldı.
6- Paralel okullar kuruldu, edevler faaliyete geçti:
PKK'nın alternatif eğitim sistemini hayata geçirmesi; bölücü terör örgütü, sözdeçözüm sürecini özerkliğin alt yapısını oluşturma ve kendi devlet kurumlarını kurma amaçlı olarak kullanmaya başladı. Süreç boyunca PKK yöneticileri tarafından yapılan birçok açıklamada da PKK'nın dönem stratejisinin "demokratik özerkliği inşa" olduğu ifade edildi.
Teröristbaşının fikirleri esas alınarak hazırlanan taslak da "demokratik özerklik", "Kürdistan toplumunu siyasal, hukuki, öz savunma, sosyal, ekonomik, kültürel, ekolojik ve diplomasi şeklindeki 8 boyutlu örgütleyerek siyasi irade yapıp Demokratik Özerk Kürdistan inşasını hedeflemek" şeklinde 8 boyutlu tanımlandı. Bölgedeki alternatif eğitim faaliyetleri özerkliğin kültürel boyutu içinde yer aldı. PKK, devletin bölgede sunduğu eğitim hizmetini işlevsiz kılma ve kendi eğitim sistemini inşa ederek halkı bu sisteme tabi olmaya zorlama stratejisini takip etti.
7- Kürtçe özel okullar açılmaya başlandı:
Demokratikleşme paketinin özel okullarda Kürtçe eğitime izin vermesi sonucu PKK, 2013-2014 eğitim dönemi öncesi Diyarbakır'ın Bağlar ve Lice ilçeleri, Şırnak'ın Cizre ve Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde Kürtçe okul açma çalışmalarına başladı. Ancak PKK'nın legal uzantıları yeni düzenlemeye ve yasalara uygun özel okullar açmak yerine fiili durum oluşturup Millî Eğitim mevzuatına uymayan ve "Türkçe'nin seçmeli dil olarak okutulduğunu" duyurduğu sözde okullar açtı.
8- Öğretmenler üzerinde baskı kuruldu:
PKK, önceki yıllarda millî birlik ve bütünlük düşüncesine sahip öğretmenler üzerinde baskı oluşturup, gitmeleri yönünde çalışarak bölgedeki gençlerin kendi telkinlerine daha açık hale gelmesini amaçladı.
9- Okulların boykot edilmesi ve okullara yapılan saldırılar:
Bölücü terör örgütü, okulların açıldığı dönem başlarında boykot ilan ederek bölge insanına çocuklarını okullara göndermemesi için baskı yaptı ve okullara yönelik eylem gerçekleştirdi.
Şimdi, 1 Kasım tezgahlarına yönelik olarak, öldürülen sivrisinek sayıları ve algı oyunları ile bataklığın kurutulduğu yalanına milletin inanmasını bekliyorlar.
İki kısa sorum olacak;
* Kara Kuvvetleri'ne bağlı birliklerin hâlâ kışlalarından çıkmasına niye izin vermiyorsunuz?
* O Valileri neden görevden almıyorsunuz?