AİHM, Demirtaş hakkında 20 Eylül 2019'da verilen ikinci tutukluluk kararının ardında "siyasi" gerekçeler olduğu teziyle ilgili olarak Ankara'dan savunma talep etti.
Geçen yıl sonunda aldığı bir kararla eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Demirtaş'ın "derhal tahliye edilmesini" isteyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), şimdi de Demirtaş hakkındaki ikinci geçici tutukluluk kararıyla ilgili dosyayı açtı.
AİHM, 6-8 Ekim 2014 Kobane eylemleri nedeniyle Demirtaş hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından 20 Eylül 2019 tarihinde verilen geçici tutukluluk kararı konusunda Ankara'ya karşı dava başvurusuyla ilgili olarak Türk hükümetinden savunma istedi.
Demirtaş'ın avukatları, 2 Mart 2020 tarihinde yaptıkları dava başvurusunda, söz konusu tutukluluk kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5'inci, ifade özgürlüğüyle ilgili 10'uncu ve tutuklamanın AİHS'de öngörülmeyen saklı bir amaçla yapıldığına dair 18'inci maddelerine aykırı olduğunu savundu.
Dava gerekçeleri
Başvuru dilekçesinde, Demirtaş hakkındaki 20 Eylül 2019 tarihli tutuklama kararının AİHS'nin 5'inci maddesinin 1 ve 3'üncü paragrafları temelinde "keyfi ve usulsüz" olduğu öne sürüldü. Karar verilirken kanunlarca belirlenmiş çerçevede gerekçelendirilmediği, "soyut, tekrara dayalı ve kalıplaşmış terimlerle ifade edildiği" savunuldu.
Demirtaş'ın, hakkındaki geçici tutuklama kararıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesine (AYM) yaptığı bireysel başvuru sürecinde AİHS'nin 5'inci maddesinin 4'üncü paragrafının ihlal edildiğini savunan avukatlar, soruşturma dosyasına erişimlerine engel oldunduğunu ve bu nedenle tutuklama kararına gerektiği gibi itraz edemediklerini de söylüyorlar.
Avukatlar, "siyasi konuşmaları nedeniyle tutuklanmış olduğu için", Demirtaş'ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürüyor; iktidarı eleştiren konuşmalar nedeniyle !hukuki değil siyasi nedenlerle tutuklandığı" tezini işliyorlar.
AİHM savunma istedi
Başvuruyu hızlandırılmış prosedürle işleme koyan AİHM, Demirtaş ve avukatlarının tezleri temelinde Türk hükümetinden savunma istedi. Mahkeme, Demirtaş'ın iç hukuk yollarını tüketişi, hakkındaki geçici tutukluluk kararı ve bu kararın verilişinin AİHS ile uyumu, karara ulusal yargı organları önünde itiraz olanağı, tutukluluk süresi, AYM önündeki süreç, ifade özgürlüğünün ihlal edilip edilmediği ve geçici tutukluluk kararının ardında "siyasi" gerekçeler olduğu teziyle ilgili olarak Ankara'dan savunma talep etti. Mahkeme ayrıca Demirtaş'ın geçici tutukluluğu hakkında 20 Eylül 2019 tarihinden bu yana alınan tüm yargı kararlarının resmi tercümesini istedi.
AİHM'nin bir önceki kararı
Demirtaş, 4 Kasım 2016 tarihinde tutuklandıktan sonra hakkındaki tutuklama kararına karşı 20 Şubat 2017'de AİHM’ye başvurmuştu. AİHM, Demirtaş'ın başvurusuyla ilgili ilk kararını Kasım 2018'de açıklamış ve Demirtaş’ın "siyasi nedenlerden tutuklandığına ve kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ile seçme ve seçilme hakkının ihlal edildiğine" hükmetmiş, bu ihlallerin giderilmesi için derhal tahliye edilmesini istemişti. Türk hükümeti ve Demirtaş’ın avukatlarının karara ayrı ayrı gerekçelerle itiraz etmesi sonrası dava AİHM'nin 17 yargıçlı Büyük Dairesi önünde esastan bir kez daha görülmüş ve kararı 22 Aralık 2020 tarihinde açıklanmıştı.
Nihai olan bu kararda, bir önceki kararındaki ihlal hükümlerine ek olarak, AİHS'nin ifade özgürlüğü ve tutuklamanın hukuka aykırılığıyla ilgili maddelerinin de ihlal edildiğine hükmedildi. Davaya bu süreçte Avrupa İnsan Hakları Komiseri de Demirtaş'ın yanında müdahil oldu.
AİHS'ye taraf devletler için kesin ve bağlayıcı olan AİHM kararlarının uygulanışı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından denetleniyor. Bakanlar Komitesi AİHM’nin 22 Aralık 2020 tarihli Demirtaş kararının uygulanışının denetimine Mart 2021'de başlayacak.