Grihat’ta  yer alan habere göre, Hasbek, 19 Aralık 2016’da yaptığı başvuruda, hak ihlali kararıyla ilgili olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmişti. AİHM, 24 Şubat’ta Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın avukatlarının yaptığı başvuruyu incelemiş ve Altan kardeşler için de ‘ivedilikle inceleme’ kararı vermişti. Hürriyet yazarı Sedat Ergin de AİHM’in Şahin Alpay’ın başvurusunu öncelikli olarak inceleneceğini dün köşesinde yazmıştı.

“İhtiyati tedbir kararı ancak istisnai durumlarda verilmektedir. İhtiyati tedbir talebi her ne kadar sıklıkla yapılmakta ise de, Mahkeme 39. maddeyi esas olarak sadece telafisi imkansız bir zararın ortaya çıkabileceği ve derhal gerc¸ekleşebilecek bir tehlikenin varlığı halinde uygulamaktadır. 39. maddenin uygulanacağı alanlarla ilgili olarak Sözleşme’de kesin bir hüküm mevcut olmasa da, söz konusu maddenin uygulanması talepleri c¸oğunlukla yaşam hakkına (2. madde), işkence ya da insanlık dışı muameleye maruz kalmama hakkına (3. madde) ve istisnai olarak da özel hayat ve aile hayatına saygı hakkına (8. madde) veya Sözleşme ile güvence altına alınmış olan diğer haklardan birine ilişkin olarak yapılmaktadır. İhtiyati tedbir kararlarının büyük c¸ogunluğu sınırdışı edilme ve iade konularının söz konusu olduğu davalarda verilmiştir. (Bkz. Mamatkulov ve Askarov/ Turkiye [GC], no. 46827/99 ve 46951/99, paragraf 104,4 Şubat 2005.)

Mahkeme’nin yerleşik uygulaması gereğince, açıkça 39. maddenin ve yukarıda anılan maddelerin kapsamı dışında kalan talepler Daire Başkanı’na takdim edilmemektedir. Sizin başvuruda sözünü ettiğiniz durumda 39. madde hükümlerinin ve 40. ve 41. maddeler uyarınca başvurunun ivedilikle tebliğ edilmesi veya öncelikle incelenmesi hükümlerinin uygulanabileceği durumların dışında kalmaktadır.

Buna mukabil bildirmek isterim ki, davanız konu itibariyle Mahkeme’nin öncelikli olarak inceleyeceği davalar arasında yer almaktadır ve mümkün olan en kısa sürede incelenecektir.”