Yeşil’in diğer paylaşımında, “AİHM, bugün açıkladığı Kaçır ve Diğerleri/Türkiye davasında, 37 başvurucunun 15 Temmuz sonrası terör suçlamasıyla gözaltında tutulurken maruz kaldıkları kötü muamele ve insanlık dışı koşulları değerlendirdi. Başvurucular, özellikle aşırı kalabalık hücrelerdeki yaşam alanı eksikliği nedeniyle AİHS’in 3. maddesinin (insanlık dışı muamele yasağı), bazı başvurucular da aile ziyaretlerinin kısıtlanması ve özel yazışmaların kaydedilmesi nedeniyle de 8. maddesinin (özel ve aile hayatına saygı) ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir. Mahkeme, 35 başvurucunun 3 metrekareden az yaşam alanına sahip oldukları dönem itibariyle 3. maddedeki, 5 başvurucunun da 8. maddedeki haklarının ihlaline karar verirken; 3-4 metrekare veya daha fazla yaşam alanına sahip dönemlerde 3. maddenin ihlal edilmediğine karar verdi. AİHM, başvuruculara maddi zarar taleplerini reddederken, manevi zarar için toplam 68,500 Euro ve masraflar için 26,440 Euro olmak üzere toplam 94,940 Euro ödenmesine karar verdi.” dedi.
Diğer ihlal kararı için hukukçu Ufuk Yeşil şu ifadeleri kullandı;
“AİHM’in bugün açıkladığı Kamil Özdemir/Türkiye kararında başvurucu, Çanakkale Cezaevi’nde örgüt üyeliği suçlamasıyla tutulurken, eşinin gönderdiği bir mektubun cezaevi idaresi tarafından kendisine teslim edilmemesi üzerine AİHM’e başvurmuştur. Mektup, resmi belge olmaması ve kaynağının doğrulanamaması nedeniyle cezaevi idaresi tarafından başvurucuya verilmemiştir. AİHM, yetkililerin müdahalenin gerekliliğini yeterli ve ilgili gerekçelerle açıklamadığını ve müdahalenin demokratik toplumda gerekli olmadığını belirterek bu müdahalenin başvurucunun özel yazışma hakkını (AİHS m. 8) ihlal ettiğine karar vermiştir. Başvurucu, maddi veya manevi tazminat isteminde bulunmak için öngörülen sürede talepte bulunmadığı için kendisine herhangi bir tazminat ödenmesine karar verilmemiştir.”
Son olarak ise Yeşil, “AİHM’in bugün açıkladığı Hakan Cömert/Türkiye kararında başvurucu, DHKP/C üyesi olma suçlamasıyla yapılan yargılamanın gerekçeli karar eksikliği nedeniyle adil olmadığını iddia etmiştir. İlk yargılamada beraat eden Cömert, Yargıtay’ın beraatı bozması ve yeniden yargılama sonucu 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. AİHM, yerel mahkemelerin, özellikle E.K. ve Y.E isimli tanıkların soruşturma aşamasındaki ifadelerine dayanıp, duruşmada bu kişilerin ifadelerini geri çekmelerini dikkate almama nedenlerini yeterince açıklamadıklarını ve suçun maddi ve manevi unsurlarını gerekçelendirmeden karar verdiklerini tespit etmiştir. Bu nedenle Mahkeme, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir. AİHM, başvurucunun maddi zarar talebini reddetmiş, ancak manevi zarar için 6.000 Euro tazminata hükmetmiştir. Masraf talepleri ise destekleyici belge sunulmaması nedeniyle reddedilmiştir. Bu karar aslında, bir yargılamanın nasıl baştan savma yapıldığının somut örneğidir! Bu kadar açık bir hukuksuzluk Yargıtay ve AYM tarafından da görmezden gelinmiş ve en son AİHM’den dönmüştür. Aradan geçen 11 yıl sonra, bu ihlal üzerine başvurucu yeniden yargılanacak ve beraat edecektir.” dedi.