İhraç hakim İbrahim Kozan, avukatlık için başvurduğu İstanbul Barosu'nun bir skandala imza attığını tespit etti. Kozan, "İstanbul Barosu'na ilk başvurumda avukatlık başvurum önce kabul edilmiş, evrak imzalanmış. Sonrasında ne oldu ise aynı tarih ve sayı ile red kararı verilmiş." dedi.
SEVİNÇ ÖZARSLAN- BOLD MEDYA
Hakimler ve Savcılar Kurulu’ndan ihraç edildikten sonra avukatlık için İstanbul Barosu’na başvuran hakim İbrahim Kozan’a haksızlık yapıldığı ortaya çıktı. Avukatlık başvurusunun aynı tarih ve sayı ile hem kabul edildiğini hem de reddedildiği tespit eden Kozan, Twitter hesabından baroya tepki gösterdi.
Bold’a konuşan Kozan, “Avukatlık başvurum ile ilgili İdare Mahkemesi red kararı verdi. Bireysel başvuru için AYM dilekçesi yazarken evraklarda bir şey fark ettim. İstanbul Barosu’na ilk başvurumda önce kabul kararı verilmiş, evrak imzalanmış. Sonrasında ne oldu ise aynı tarih ve sayı ile başka bir karar vermişler, red kararı verilmiş. İstanbul Barosu bir kararda kabul diyor, diğerinde red diyor. Her iki kararın tarih ve sayı numarası aynı.” dedi.
İstanbul Barosu’nun verdiği ıslak imzalı kabul kararının, hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan ve yok sayarak aynı tarih ve sayı ile neden değiştirildiğini soran Kozan, Baronun yönetim kuruluna şu soruyu yöneltti: “Taraflarınızca imzalanan ve imzalandığı an resmi belge sıfatı kazanan bir belgeyi gizleyerek TCK 205’de düzenlenen resmi belgeyi gizleme suçunu işlemiş olmadınız mı?”
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2015 yılında Hukuk Medeniyeti adlı Facebook gurubunda 17 Aralık soruşturmalarını yürüten yargı mensuplarının ihraç edilmelerine ilişkin Hakimler Savcılar Yüksel Kurulu’nu eleştiren bir haberi paylaşan hakim İbrahim Kozan’a disiplin cezası verilmesini ifade özgürlüğünün ihlali saymış, Kozan’a 10 bin euro tazminat ödenmesine hükmetmişti.
KHK’LI BİR HUKUKÇU, DİĞER HUKUKÇULAR TARAFINDAN NASIL HAKSIZLIĞA UĞRADI?
İbrahim Kozan, İstanbul Barosu’na 25676 sicil numarasıyla kayıtlı avukat iken 2004 yılında hakim adayı olunca baro levhasından kaydını sildirdi. Aynı yıl HSK’da göreve başlayan ve en son Sivas’ta çalışan İbrahim Kozan, 15 Temmuz’dan sonra ihraç edilen 2 bin 740 hakim ve savcıdan biriydi.
16 Temmuz 2016’da gözaltına alınan Kozan, dört gün Sivas Emniyeti’nde kaldıktan sonra tutuklandı. Sivas ve Keskin cezaevlerinde toplam 20 ay hapis yatan Kozan, Gülen Hareketi’ne üyelik iddiasıyla yürütülen soruşturmalar kapsamında 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dosyası Yargıtay’da bulunuyor.
İbrahim Kozan, HSK’dan ihraç edilince yeniden İstanbul Barosu’nun levhasına yazılma talebinde bulundu. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu, 11 Şubat 2021 tarih 20/238 sayılı kararıyla İbrahim Kozan hakkında kovuşturma işlemleri devam ettiği için işlemler sonuçlanana kadar Kozan’ın başvurusunu reddetti.
Başkanlığını Av. Mehmet Durakoğlu’nun yaptığı, Saime Nazan Moroğlu, Cengiz Kara, Muazzez Yılmaz, Sinan Naipoğlu, Selahattin Meriç, Ali Gürbüz, Abdurrahim Doğan, Yasemin Babayiği, Mehmet Kıvanç ve Bursu Arslan’dan oluşan yönetim kurulunun imzaladığı red kararı Kozan’a gönderildi.
Karar metnini incelediğinde yazılanların bir hukukçunun elinden çıkmadığı kanaatine vardığını ve hukuk adına utanç duyduğunu belirten Kozan, “Çünkü karar metninde şu ifade ‘Kamunun memuriyet yaptırmadığı bir hukukçunun avukatlık yapabilmesini kabul edilmesi olası değildir.’ cümlesi yıllarını hukuka adayan biri olarak beni yaraladı. KHK’nın avukatlığa engel olmadığına dair Anayasa Mahkemesi’nin emsal kararları var. KHK memuriyete engeldir, avukatlığa engel değildir. Avukatlık serbest meslektir. Memuriyetin şartlarıyla avukatlığın şartları bir değil ki.” diye konuştu.
Kozan, İstanbul Barosu’nun bu kararına karşı Türk Barolar Birliği’ne (TBB) itirazda bulundu. TBB, İstanbul Barosu’nun Kozan kararını hukuksuz buldu ve avukatlık yolunu tekrar açtı. Ancak Kozan yaklaşık 3 ay avukatlık yapabildi. Bu kez Adalet Bakanlığı TBB’nin almış olduğu kararın iptali için yürütmeyi durdurma davası açtı. Ankara 3. İdare Mahkemesi önce yürütmeyi durdurma, sonrasında iptal kararı vererek Kozan’ın avukatlık yapmasını engelledi.
Bu karara karşı Ankara 12. İdare Mahkemesi’ne itirazda bulunan Kozan’ın talebi de yine hukuka aykırı bir şekilde reddedildi. Son çare olarak Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru dilekçesi hazırlayan Kozan, UYAP belgelerini incelerken İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’nun skandal bir karara imza attığını görünce şok geçirdi.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu, 11 Şubat 2021 tarih 20/238 sayılı kararında ilk önce hem de oy çokluğu ile baro levhasına Kozan’ın yeniden yazılma talebini kabul etmiş ve bu kararı ıslak imzalı bir şekilde imzalamıştı. Ama daha sonra ne olduysa aynı gün tam tersi bir karar vermişti.
“RESMİ BELGEYİ GİZLEME SUÇUNU İŞLEMEDİNİZ Mİ?”
Meslektaşları tarafından hukuksuzluğa uğramanın şokunu hala yaşayan ve ortada çelişkili bir durum olduğunu ifade eden İbrahim Kozan, “İstanbul Barosu’nu yöneten kurul üyelerine şunu sormak istiyorum. Talebimin kabulüne ilişkin vermiş olduğunuz ıslak imzalı kabul kararımı, hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan ve yok sayarak aynı tarih ve sayı ile ikinci bir karar ile değiştirerek talebimle ilgili neden red kararı verdiniz? Taraflarınızca imzalanan ve imzalandığı an resmi belge sıfatı kazanan bir belgeyi gizleyerek TCK 205’de düzenlenen resmi belgeyi gizleme suçunu işlemiş olmadınız mı? Gizledikten sonra da tam tersi red kararı vererek neyi amaçladınız? Red kararını verirken yaptığınız gerekçenizde ‘kamunun memuriyet yaptırmadığı bir hukukçunun avukatlık yapabilmesini kabul edilmesi olası değildir.’ diyordunuz. Şimdi sizin için su cümleyi kurmamda bir sıkıntı olmasa gerek: Yönetim Kurulunuzca verilen aynı tarih ve sayılı kararınızın birinde talebin kabulüne diğerinde reddine karar veren siz hukukçuların (yönetim kurulunun) avukatlık yapabilmesinin kabul edilmesi olası değildir.” ifadelerini kullandı.