Aile Bakanı Ramazanoğlu: Türkiye'nin sosyal risk haritasını çıkaracağız

Aile Bakanı Ramazanoğlu: Türkiye'nin sosyal risk haritasını çıkaracağız
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, şiddeti önlemek için Türkiye genelinde sosyal risk haritasını çıkaracaklarını, her ilin durumuna göre öncelik verileceğini söyledi. Ramazanoğlu, bakan olmasının ardından milletvekili seçildiği Denizli'ye ilk ziyaretini yaptı. Şehir girişinde Ekonomi eski Bakanı Nihat Zeybekci, Vali Şükrü Kocatepe, milletvekilleri Şahin Tin ve Cahit Özkan ile diğer AK Partililer tarafından karşılandı. Makam arabasından inişte zeybek oynayan ekibi seyreden Ramazanoğlu, protokol üyeleri ve partililerle tokalaştıktan sonra AK Parti binasına gitti.

'ÖZGECAN'IN ANNESİYLE İKİ KADIN OLARAK AĞLAŞTIK'

Burada gazetecilerin, Özgecan Aslan davasıyla ilgili soruları cevaplandıran Bakan Ramazanoğlu, bu vakanın sadece onun ailesini değil, bütün kamunun vicdanını yaraladığını ifade etti. Ramazanoğlu, "Hepimizin içerisinde Özgecan ile ilgili yanan bir ateş var, bir anne olarak bir kadın olarak, bir kardeş olarak. Bu toplumda vicdan taşıyan birisi olarak dün biz de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak o davaya müdahildik ve müdahilliğimizde orada hep şunu söyledik, asla ve asla iyi hal indirimi, tahrik indirimi, hiç bunlara bir şekilde müsaade edilmemesi gerektiği. Evet, dün kamu vicdanını rahatlatan, Özgecan'ın ailesinin de vicdanını rahatlatan, bizlerin de vicdanını rahatlatan bir karar alındı. Üç saldırgan için hiçbir indirim uygulanmadan ağırlaştırılmış müebbet hapis, sadece müebbet değil, ağırlaştırılmış müebbet hapis kararı alındı ve bu gerçekten aynı zamanda 'Özgecan' diye adı geçen yasada bizim talep ettiğimiz bir durumdu. Bu alınan karar, bundan sonraki kararlar için bir emsal olacaktır ve bu yasayla ilgili de, yasanın da ilk uygulamasını, yani yasa çıkmadan ilk uygulamasını da gerçekleştirmiş olduk. Dün akşam Özgecan'ın annesiyle de konuştum, Songül Hanım'la. Tabii ki iki ana, iki kadın olarak biraz ağlaştık, çünkü tekrar o acımız depreşti ama bana şunu söyledi, 'İçimdeki ateşe biraz su serpildi.' dedi. Evet, kamu vicdanına da biraz arkadaşlar, su serpildi." şeklinde konuştu.

'SADECE KADIN ŞİDDETİYLE DEĞİL, TOPLUMSAL ŞİDDETLE MÜCADELE EDİLECEK'

Kadına şiddetle ilgili çalışmalarını sadece bu alanla sınırlamak istemediklerini ifade eden Bakan Razamanoğlu, "Şiddet, toplumsal bir olaydır. Şiddet, öğrenilen bir olgudur, öğrenilen bir süreçtir. Biz şiddeti, toplumsal şiddet diye algılıyoruz. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, yaşlıya şiddet, hayvana şiddet, çevreye şiddet, hepsi birbirinin içerisine geçmiş halkalardır. Sadece onun içerisinden kadını aldığımız zaman bu şiddeti bir yere kapatmış oluyoruz ama toplumsal şiddet dediğimiz zaman çözüm için de toplumsal temelli bakmış oluyoruz. Bu konuda değişik paydaşlarla yaptığımız çok geniş kapsamlı çalışmalarımız var; hem bakanlık bünyesinde, kendi bünyemizde yaptığımız çalışmalarımız var hem de sivil toplum örgütleri, Avrupa Birliği ve diğer paydaşlarla yapmış olduğumuz çalışmalarımız var. En önemlisi, bir tanesi bütün illerde, bütün Türkiye genelinde, Türkiye'nin sosyal risk haritasını çıkaracağız inşallah ve bu sosyal risk haritasına göre, yani böyle genel reçetelerle yaklaşmayacağız." diye konuştu.

'ASKERLERE ŞİDDET EĞİTİMİ VERİLECEK'

Denizli'nin problemiyle Şanlıurfa'nınkinin bir olmadığını dile getiren Bakan Sema Ramazanoğlu, "Denizli'de biliyoruz ki boşanma oranları yüksek ama Urfa'da başka bir sorun var. İşte bu toplumsal risk haritalarını çıkardığımızda, yani bir doktor olarak söyleyeyim, siz burada herkes bana, 'Başım ağrıyor.' derse hepinize aspirin iç dersem bu yanıltıcı bir şey olur. Birisinin baş ağrısı ateştendir, birisinin baş ağrısı başka bir nörolojiktir, şudur budur, bir sürü nedenleri vardır. Aynı böyle bir yaklaşımımız olacak, sebebe yönelik. Biz önce bu nedenleri öğrendiğimiz zaman o lokal sorunlara göre reçeteler, tedaviler, sorun çözümleri üreteceğiz. Tabii ki bu konudaki paydaşlarımız Diyanet İşleri Başkanlığı, beraber çalıştığımız İçişleri Bakanlığı, Emniyet mensupları, Sağlık Bakanlığı, sağlık çalışanları, Diyanet İşleri çerçevesinde imamlar ve Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde erler ve erbaşlar. Her yıl 450 bin, 500 bin gencimiz askere alınıyor ve salınıyor. Biz bu gençleri eğittiğimiz takdirde, şiddete karşı şiddet bilincine ve şiddet farkındalığına karşı eğittiğimiz zaman 500 bin genci eğitip evine yollamış olacağız. Bu çok büyük bir proje. Bu da kısmen, lokal olarak uygulanmış ama biz bunu yaygınlaştıracağız ve rutine sokacağız. Şiddetle ilgili çok daha değişik projelerimiz var. Bu konuyu geniş tabanlı yürütüyoruz, böyle dar, noktasal çözümlerle değil." dedi. CİHAN
04 Aralık 2015 13:45
DİĞER HABERLER