Bu köşede bir önceki yazımda; 29 Mart yerel seçimleri ve 12 Eylül Anayasa maddelerindeki değişiklik için yapılan referandumda, Ak Parti Merkezi’nin kendi seslerine kulak vermediğinden, teşkilatlardan bir çoğunun merkeze rağmen çalışmadıklarını, bu yüzden 12 Haziran seçimlerine giderken; Ak Parti aday listelerinin, teşkilatların ve bölgelerin nabzı doğrultusunda hazırlandığını yazmıştım.
Ben teşkilat temayülüne göre Ak Parti aday listelerinin hazırlandığı fikrimde ısrar ediyorum. Elbet aldığım bilgilere dayanarak yazıyorum.
Hem bir kitle partisi olan ve üçüncü dönem iktidarı kesin görünen Ak Parti Merkezi’nin listeleri belirlerken belirli kriterlerinin olmaması düşünülemez.
Ancak değişik illerden gelen okuyucu mesajları itirazlarla dolu.
Başbakan Erdoğan’ın köşe yazarlarına atıfla söylediği; “Siz köşe yazarları ne kadar az yazarsanız, ülke o kadar huzur bulur. Yarım saatte bir köşe yazısı yazabiliyorlar, ne kabiliyetli insanlar…” Cümlesi her ne kadar şahsım üzere söylenmemiş olsa da, sanırım Sayın Başbakan bu kez haklı gibi.
Çünkü Türkiye’nin değişik illerinden gelen itiraz mailleri beni değil Sayın Başbakan’ı doğruluyor. Ben yanlış anlamış olabilirim. Özür dilerim.
Ama “Fikirlerin çatışmasından hakikat ortaya çıkar” düsturu ile birkaç itiraz mesajını (Mailleri copy-paste ile) buradan yayımlıyorum:
“Bu açıdan gelinen noktada Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, 12 Haziran seçimlerinde aday listelerini parti teşkilatı ve tabanın talepleri doğrultusunda şekillendirdiğini söylemek yerinde olur."
Erzurum’da temayül yoklamalarında akp de ilk 10 da olan hiç kimse aday olamadı. Bırakın halkı kandırmayı akp ye ne kadar taraf lursanız o kadar siz yıpranırsınız biraz az taraf olun. Süleyman Gümüş.”
***
“Sayın Mazhar Bey Samanyoluhaber.com da 14.04.2011 tarihli yazınızı okudum. Yazınızda "..Adalet ve Kalkınma Partisi’nin, 12 Haziran seçimlerinde aday listelerini parti teşkilatı ve tabanın talepleri doğrultusunda şekillendirdiğini söylemek yerinde olur." şeklinde değerlendirmenize en azından AKSARAY ili açısından katılmak mümkün değildir.
Sebebine gelince ben Aksaray da avukatlık yapıyorum ve aynı zamanda Ak Parti Aksaray Merkez İlçe Yönetim Kurulu üyesiyim. Doğma büyüme Aksaray lı birisi olarak ve meslek olarak halkın arasındayım. Dolayısıyla hem Aksaray Ak Parti Teşkilatlarının hemde halkın milletvekili aday listeleri konusunda ne düşündüğü konusunda bilgi sahibiyim.Aksaray teşkiletları halen miiletvekili olan ve 12 haziran için de yeniden aday gösterilen 3 milletvekiline oldukça tepikli idi. Ak Partiye oy veren seçmenlerde ve teşkilatta bu dönem bu milletvekillerinin yeniden aday yapılmaycağı beklentisi de oldukça fazla idi.Bu nedenle 3 milletvekili sayısı olan Aksaray da Ak Parti ye tam 51 aday adayı müracat etti. Ancak Sayın Başbakanımız a sanırım kurmayları sehven! halihazırda milletvekillerinin Aksaray daki teşikilatlarda ve halk üzerindeki antipatisi konusunda yanlış bilgi verdi.Bu nedenle Ak Parti li belde teşkilatlarından ilçe ve il teşkilatına kadar belde belediye başkanlarından ilçe belediye başkanlarına kadar (il belediye başkanı hariç çünkü arkadaşlar), il genel meclis üyeleri ve belediue meclis üyelerine kadar hiç kimse tarafından istenmeyen 3 milletvekili nin yeniden aday yapılması sizin görüşlerinizin en azından AKSARAY için geçerli olmadığını göstermektedir.
Burda bir diğer belirtmek istediğim husuda bu adaylar Aksaraylı Ak Parti li seçmenler tarafından da istenmemektedir. Şu anda Aksaray da büyük bir hezeyan yaşanmaktadır. Bizler Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan a gönülden bağlı insanlarız.Elimizden geldiğince çalışacağız. Ancak halk içerisindeki bu tepki 12 Haziran a kadar dinmez ise 2007 de almış olduğumuz %63 lük oy oranını bulmamız çok zor gözükmektedir. Bu durumda göz göre göre en az bir milletvekilini MHP ye kaptıracağımız sonucunu çıkarmaktadır. Selamlar iyi çalışmalar.”
***
“16 Nisan tarihli yaziniza binaen sizi bilgilendirmek maksadiyla yaziyorum. Milletvekili adaylarinin teskilatlar tarafindan belirlenmesi en azindan Isparta icin gecerli degil. Sadece teskilatlarin nabzi degil o ilin nabzinin tutalmasi esas alinmalidir. Cunku Ispartanin Ak parti 1. adayi zaten Ispartali ile hic kaynasmis birisi degil ve tepeden inme bir sekilde ikinci defa aday yapildi. 2. aday ise daha onceki bir vekil ancak o da cok pasif birisi ve Ispartali kendisinden hic memnun degil. Ucuncu aday derseniz universitede zaten kime sorsaniz sol kimlikte birisi diye soylerdi. Ama Ak partiden aday oldu. Dolayisiyla Ispartanin adaylari kesinlikle Ak parti tabanina hitap etmiyor. Nasil olacak da kendisini Ak partili addeden insanlar onlar icin calisacak bilemiyorum... Bilgilerinize... Erdal Dikmen. Bir Isparta sakini.”
Umarım, yukarıya aldığım mailler ilgili kişilerce görülür. Görülmemesi ve duyulmaması zaten mümkün değil. Çünkü binlercesi parti merkezine benden önce zaten ulaşmıştır.
Ama olsun, yinede ‘elçiye zeval olmaz’ büyük büyük Atalarımızın nasihatleri üzere, elçilik görevimi yerine getirmek için gelenleri kamuoyu ile paylaşıyorum.
Ayrıca bu konuyu, önemine binaen yaşanmış bir olay üzerinden değerlendirmekte fayda görüyorum.
Tam da bu eleştiriler ve sitemler paralelinde:
Taha Akyol’un bir TV programında;”Turgut Özal’ın siyasette zirve dönemine dair ve parti içi özel toplantılarda konuşulan ve Ekrem Pakdemir’linin aktardığı bir hatırattaki (mealen): ‘ANAP’da iktidar sarhoşluğu var, dediğim dedik gidişatı var, Uyarılarına Rahmetli Özal’ın; ‘dışarıdan öyle mi görünüyor’ cevabı çok anlamlı geldi.
Hem dostlar bugün için vardır. Partiler için 24 Nisan, liste itirazları için son gün. Bizden hatırlatması. Elçiye zeval olmaz.
[email protected]
http://twitter.com/maomazhar