Devlet Bakanı Mehmet Aydın, referanduma halkın sahip çıkması gerektiğinin altını çizerek, "Referandum AK Parti değil, devlet meselesidir." dedi.
Balçova Termal Tesisleri'ndeki kurula AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nüket Hotar, milletvekilleri İsmail Katmercive Taha Aksoy, İl Başkanı Ömür Kabak, ilçe başkanları ve diğer partililer de katıldı.
Bakan Aydın, anayasa değişikliği referandumu öncesi olumlu ve olumsuz sloganların üretilmeye başladığını, bunlar arasında bazı sivil toplum kuruluşlarının ürettiği, "Yetmez, Ama Yine de Evet" sloganını çok beğendiğini belirterek, "Mis gibi cümle." dedi. Aydın, 22 Temmuz 2011'de yapılması planlanan genel seçimin, mevsim etkileri ve yaz sıcağına bakılarak "birazcık oynanabileceğini" ancak her ihtimalde zamanında olacağını ifade etti.
Anayasa değişikliklerinin anlatılması için başlayan sürecin genel seçime de yararlı olacağını, 2011 Ocak ayından itibaren de hızlı biçimde seçim faaliyetlerine odaklanılacağını ifade eden Aydın, bu bir yıllık dönemi kendilerini anlatma ve vatandaşı dinleme süreci olarak gördüklerini söyledi.
Anayasa değişikliği çalışmalarına başlarken seçime 14 ay kaldığı için Meclis'in anayasa yapamayacağını savunanlar olduğunu, yüzde 80 temsil gücü bulunduğu halde neden yapamayacağına anlam veremediklerini dile getiren Bakan Mehmet Aydın, bu süreçte, "Anayasa tamamen değişmiyorsa hayır" demenin de mantıklı olmadığını savundu: "Ortada belli bir düzelme varsa, en azından önemli bir kısmı eskisi gibi olmayacaksa 'Hayır' demenin izahı kolay değil. Anayasa konusunda bizim işimiz kolay, çünkü çok muhkem, ciddi argümanlarımız var. İşi zor olanlar, 'Hayır' demek için milletin huzuruna çıkanlardır. Bu değişiklikte savunulamayacak bir tek konu yoktur. Daha iyisi olabilir mi? Elbette. Bu değişiklikler yetmez ama hayatımızı yakından, derinden ilgilendirecek önemli maddeler. Tamamı değil, dört beşi de olsa yine kabule layıktır." şeklinde konuştu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hotarise AK Parti iktidara geldikten sonra ülke gündeminin, halkın meselelerine endeksli geliştiğini söyledi. 12 Eylül 2010'da yapılacak referanduma değinen Hotar, "Meclis'te yaklaşık 20 gün, günde 17 saat çalışarak, içinde dev gibi maddeleri barındıran değişiklik paketini hazırladık. Anayasa Mahkemesi'nin teknik detay değişikliği dışında, 12 Eylül'de referandumu yapacağız. Bizim halka götürmek için başlattığımız süreci bile ana muhalefet partisi mahkemeye götürdü. Mahkemeden de döndü, şimdi nereye gidecekler?'' dedi.
Referandumda oylanacak düzenlemelere ilişkin de bilgi veren Hotar, şunları söyledi: "Evet'in bize ne faydası olacak? Bu hususlar. Anayasa'da yer almamış. Hemen hemen hepsi ilk defa girecek. Kişisel verilerin korunması için 'Evet' diyeceğiz. Yurt dışına çıkışın hakim kararıyla sınırlanmasına 'Evet' diyeceğiz. Birden çok sendikaya üye olmak, memurlara toplu sözleşme hakkı için 'Evet' diyeceğiz. Yüksek Askerî Şûra kararlarına yargı yolunun açılması için 'Evet' diyeceğiz. Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın yapısının daha demokratik ve katılımcı olması için 'Evet' diyeceğiz. 'Evet' diyenler darbe anayasasının değişmesini savunanlar, 'Hayır' diyenler ise demokratik cumhuriyet istemeyenler olacak."
Nükhet Hotar, İzmir'e yapılan yatırımlara da değinerek, "Hükümet İzmir'i cezalandırıyor" gibi söylemlerin dayanağının olmadığını, hükümetin yaptıklarını da halka anlatacaklarını ve yerel yönetimlerin yapması gerekenlerinin faturasının kendilerine çıkarılmasına izin vermeyeceklerini kaydetti. AK Partili İzmir İl Genel Meclisi üyelerinin köylere yaptığı ziyaretleri çok önemsediğinin de altını çizen Hotar, köy ve kasabaları dolaşan, vatandaşların sıkıntılarını dinleyen başka bir parti bulunmadığını iddia ederek, diğerlerinin bir kısmının kendi iç çekişmeleriyle uğraştığı