AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, kadroya alınma konusunda sözleşmeli öğretmenlerin sitemlerinde haklı olduklarını, konunun çözümü için Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı nezdinde girişimde bulunacağını söyledi.
Moral FM'de Basında Bugün programına katılan Eski Milli Eğitim Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin çelik, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya alınıp alınmayacağı konusunu değerlendirdi.
Hüseyin Çelik; sözleşmeli öğretmenlerden gelen sitemler ve taleplerin haklı olduğunu, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi sözünü bakanlığı döneminde verdiğini ve kendinden sonraki Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun da bu söze sahip çıktığını belirtti.
Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçeceğini duyan diğer sözleşmeli kamu görevlilerinin de talepleri olduğu söyleyen Hüseyin Çelik; şunları söyledi: "Sağlık Bakanlığı'nda, Diyanet İşleri Başkanlığı'nda, Tarım Bakanlığı'nda ve başka kurumlarda çalışanlar da ayağa kalktı, bizde isteriz dediler. Halbuki Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalıştırılan sözleşmeli öğretmenlerin aslında işe alınış biçimi, usul ve esasları tam olarak onlarınkiyle aynı değil. Ama bir taraftan Devlet Personel Başkanlığı 'bu kaos çıkarır, şu da istiyor bu da istiyor' dedi ve böylelikle Milli Eğitim Bakanlığı, Başbakanlık, Personel Daire Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı arasında gidip gelen yazışmalar maalesef bu işi boğdu. Daha önce bu konudaki görüşümü ve yapılması gerekeni bir rapor halinde Sayın Başbakan'a ileteceğimi, Sayın yeni Milli Eğitim Bakanı'yla da bunu paylaşacağımı söylemişdim. Bu benim gündemimde olan bir konudur. Haklılık mevzusuna gelince sözleşmeli öğretmenler de maalesef işin tadını kaçırıyor. Bir bakıyorsunuz bir kişi size yüz tane e-mail gönderiyor. Bu karşınızdaki insanın aklından şüphe etmektir. Bir iki kere yapsan ben bunu anlarım. Kamuoyu oluşturma çabalarını da anlarım. Ama bunu bu halde ifade etmelerini doğrusunu isterseniz çok doğru bulmuyorum"
Sitemlerin seviden doğduğunu, şikayet ve sitemlerin yerinin hükümet olduğunu kaydeden Çelik şöyle devam etti: "Serzenişlerini haklı buluyorum. Sitem ederlerse sitemlerini de haklı buluyorum. Sitem sevgiden doğar. Bize sitem edecekler. Biz onların hükümetiyiz. Gidip Sayın Sarkozy'e, Sayın Merkel'e şikayet edecek halleri yok. Şunun da çok iyi bilinmesi gerekiyor; bir imtihan açılıyor, sözleşmeli öğretmen alınacak. Sen gidiyorsun oraya müracaat ediyorsun, sen bunu kabulleniyorsun. Sağlık Bakanlığı diyor ki ben çakılı kadroda, Çemişkezek'te adam çalıştırmak istiyorum. Sende bunu kabul ediyorsun gidiyorsun. Gittikten iki gün sonra ben burayı beğenmiyorum beni kadroya alın. Burada kanunilik, haklılık söz konusu değil. Ben o zaman dedim ki sonuçta devlet bize 50 bin kadro veriyor. Ben bunun on binini belirlediğimiz yerde üç yıl çalışanı kadroya geçireceğim diyorum. Doğrusunu isterseniz ben bakanlığım esnasında bunun plan, programını yapmıştım. Bize o zaman ekstra bir yük getirmeyecekti. Ama bürokratik çark maalesef bu işi çıkmaz hale getirdi. Hükümet mensuplarını da şu da istiyor, bu da istiyor durumuna getirdiler. Ama ben durumu tekrar Sayın Başbakan nezdinde, yeni Milli Eğitim Bakanına sunacağım. Bekleyim görelim. Ümit ederim olumlu bir sonuç çıkar"