Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakınlığıyla bilinen Karar gazetesi yazarı Hakan Albayrak bu defa açıktan yazdı: “AK Parti içinden çıkacak hem İslamcı, hem Batı’yla iyi geçinen bir parti...”
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yakınlığıyla bilinen Karar gazetesi yazarı Hakan Albayrak, AKP yönelik eleştirilerde bulunmuştu. Hakan Albayrak’ın önceki günkü yazısındaki “Gittikçe yükselen bir tepki var. Bu tepki şimdilik homurtu halinde ama ‘kuvveden fiile çıkması’ an meselesi” ifadeleri dikkat çekmişti.
Tartışmaya yol açan yazıya saraya ve AKP'ye yakın Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç’ten cevap geldi.
Ahmet Kekeç, “Erdoğan çekilsin’ diyen AKP’li yazar” başlıklı yazısında, “Dünkü yazımda, meselenin sadece bir yönüne değinmiştim. Karar yazarı, AK Parti çevrelerinde, hükümet mahfillerinde, hatta Beştepe’de yaygın olarak konuşulan ‘başarısızlıklar’dan bahisle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yaklaşmakta olan bir şeyle tehdit ediyordu: ‘Gittikçe yükselen bir tepki var. Bu tepki şimdilik homurtu halinde ama ‘kuvveden fiile çıkması’ an meselesi...’ Bu ‘an meselesi’ ifadesini, ‘yaklaşmakta olan’, yani ihtimal dâhilindeki bir ‘gelişme’yle ilişkilendirebiliriz” ifadelerini kullandı.
Hakan Albayrak’ın bir başka yazısından “AK Parti içinden çıkacak hem İslamcı, hem Batı’yla iyi geçinen bir parti...” alıntısını yapan Ahmet Kekeç Erdoğan'ın kuşatıldığını savundu:
“ERDOĞAN KİMLER TARAFINDAN KUŞATILMIŞ BÖYLE!”
“Bu parti AK Parti içinden çıkacağına göre, Karar yazarının gadre uğradığını düşündüğü isimlerin (Babacan’ların, Davutoğlu’ların) böyle bir çalışma içinde olabileceklerini varsayabilir miyiz?
Karar yazarı ‘tehdit dilini’ bırakıp açık konuşsa, daha saygın bir muhalif tutumu benimsemiş olmaz mı?
Merakımı muciptir (muhtemelen ‘kötü gidişat’ın sorumlusu olarak gösterilen isim de merak ediyordur), ‘AK Parti çevreleri’ olarak zikredilen muhitlerde konuşulanların, aynen hükümet mahfililerinde ve hatta Beştepe’de de konuşulduğuna ilişkin ‘karine’ nedir?
Dışlandıkları düşünülenlerin muhalefeti mi Karar yazarına bunları düşündürtüyor?
Kimler neyi konuşuyor da, Erdoğan’a ulaştıramıyor?
İletişimsizliğin ya da tıkanıklığın kaynağı nedir?
Hem, kim bu hükümet mahfillerindekiler ve Beştepe’dekiler?
Hükümet üyeleri ve Beştepe’deki ‘danışmanlar’ kadrosu mu kastediliyor?
Erdoğan kimler tarafından kuşatılmış böyle!”
“ŞİMDİ DENGE BİLE TUTTURULAMIYORMUŞ”
“Diyorum ya, açık konuşsa, daha saygın bir muhalif tutumu benimsemiş olacak... Esasında açık konuşuyor... ‘Muhayyel’ bir başarısızlık tablosu çizerek, daha başarılı olabileceklerin devreye sokulmasını ve başarısızlığın baş mimarı olarak gördüğü Erdoğan’ın çekilmesini istiyor” diyen Ahmet Kekeç şöyle devam etti:
“Neymiş?
Babacan döneminde ekonomi iyi yönetiliyormuş, şimdi denge bile tutturulamıyormuş.
Davutoğlu döneminde dış politika çok başarılıymış, şimdi düşmandan geçilmiyormuş.
Demek ki ne olmalıymış?
Erdoğan çekilmeli, ‘parti yönetiminden ve hükümetten uzaklaştırılan akil adamlar’ işbaşına gelmeliymiş. (ABD canibindekiler de, Merkel de, Schulz da ‘Erdoğan çekilsin’ diyor. Ne ilginç, değil mi?)
Bugüne kadar AK Parti’de bir dolu Bakan ve Başbakan değişti. Hiçbir değişiklik (değişikliğin aktörleri tarafından bile) ‘tasfiye’ ya da ‘uzaklaştırma’ olarak nitelenmedi. Ama Karar yazarı işbu nöbet değişimine ‘tasfiye’ ve ‘uzaklaştırma’ demekte kararlı!”