AK Parti Milletvekili Yüksel'den 'Atatürk öldürüldü' iddiası

AK Parti Denizli Milletvekili Mehmet Yüksel, MHP'nin merhum Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in, kendisine Atatürk'ün öldürüldüğünü söylediğini iddia etti. Yüksel, 1985 yılında Türkeş'in, Karahayıt ilçesinde ailesiyle birlikte 21 gün kaldığı dönemde hemen her gün görüştüklerini, kendisiyle Türkiye tarihiyle ilgili çok önemli konuları konuştuğunu ifade etti. Denizli'de yerel bir televizyonda programa katılan Yüksel, "O günler, gece gündüz kendisiyle sohbet etme imkanımız oldu. Geçmişe dair kendisinden bilgiler aldık. Önümüzdeki yıllarda devlet arşivleri açıldığında ortaya çıkacak olan birçok şeyi o zaman öğrendim. Bunlardan en önemlisi de rahmetli Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümüyle ilgiliydi." dedi.

Atatürk'ün 1930-35'li yıllarda uluslararası güçler tarafından bypass edildiğini ve ölüme götürecek şekilde zehirlendiğini ileri süren Milletvekili Yüksel, "Atatürk, iradesi çok güçlü biriydi. Bu güçlü iradeyi yok etmek istediler, çünkü yoktan bir cumhuriyet kurmuş ve şeker fabrikaları, kumaş fabrikaları, bez fabrikaları, Sümerbank'larla yokluklardan çıkmış bir ülkeyi yeniden imar etmeye başlamıştı ki Türkiye ayağa kalkıyor, gelişiyor, güçleniyor ve onlar için tehlikeli oluyordu. Tıpkı şimdiki durum gibi. Öyleyse o zaman Türkiye'nin başındaki güçlü iradeyi, bir deha olan Atatürk'ü yok etmeleri gerekiyordu. Bu işi uluslararası güçlerin hangi yöntemle yaptıklarını bilmiyorum ama bir bypass yaptıklarını çok iyi biliyoruz. Zaman içinde devlet kararlarından uzaklaştırıldı. En sonunda da siroz adında bir hastalık addedilerek öldürüldüğünü biliyoruz. Atatürk'ün, 'Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.' sözü de manalıdır. Bu olaya dair hissettiği bir şeyin vurgulanması şeklinde görülmesi gerekir." diye konuştu.

'DEVLET ARŞİVLERİNDE BELGELER VAR'

Alparslan Türkeş'in, Atatürk'ün öldürüldüğüne dair devlet arşivlerinde belgeler olduğunu söylediğini aktaran Yüksel, "O günlerde rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş, buna dair çok şeyler söyledi. O dönemlerde devlet arşivlerinde bunların olduğunu beyan etti. Tabii benim böyle bir şeyi araştırmaya zamanım olmadı. 1986 yılında tekrar geldiğinde de yine bir hafta boyunca pek çok şeyler konuştuk. O, bu millet ve devlet için önemli bir başkandı, liderdi, genel başkandı. Tek kaygısı, bu milletin evlatlarının tuzaklara düşmesi ve heder edilmesiydi. Onun için mücadele verdi. İlerlemiş yaşına rağmen hala koşuyor, mücadele ediyordu." dedi. CİHAN
26 Mayıs 2015 10:59
DİĞER HABERLER