Akdeniz'in artan önemi...

Akdeniz'in jeopolitik önemi son iki yıldır artmaya devam ediyor. Bunda şüphesiz büyük güçlerin yeni jeopolitik kaygıları ve bölgede bulunan yeni doğalgaz-petrol rezervleri ve elbette son Suriye krizi de önemli rol oynuyor. Son konuda Rusya Suriye'ye desteğinin fiilen ve askerî olarak da var olduğunu göstermek üzere bir süredir savaş gemilerini Akdeniz'e çıkarıyor, Suriye Tartus Limanı'na gönderiyor. Bu yazıyı yazdığımız gün büyük bir Rus savaş gemisi Boğazlarımızdan geçip Akdeniz'e açılıp Suriye'ye doğru yönelecekti. Rusya'ya ilaveten İran da geçen yıldan bu yana Akdeniz'e savaş gemileri gönderip Suriye'ye bu şekilde destek çıkıyor. Geçen yıl İran Alvand adlı firkateyni ile lojistik destek gemisi Harg ile Suriye donanması ile ortak tatbikat yapmıştı. Bu yıl da birkaç ay önce başka bir İran savaş gemisi yine Suriye'ye gönderilmişti. Suriye'ye destek amacına ilaveten zaten İran Akdeniz'e bölgesel bir deniz gücü olma açısından da önem vermeye, bunun gereğini yapmaya da çalışıyor. Bu bağlamda İranlı AmiraGulam Rıza kadem donanmalarının dünya denizlerinde var olması gerektiğini açıkça söylemişti. Akdeniz'e ilgileri artan Rusya ve İran'a ilaveten bu denizle öteden beri çok güçlü şekilde ilgilenen Yunanistan ve İsrail'i de bu bağlamda unutmamak gerekiyor. İsrail malum Doğu Akdeniz ile öteden beri çok yakından ilgileniyor; Yunanistan'ın artan ilgisi de Kıbrıs açıklarında bulunan doğalgaz yatakları ile İsrail ile birkaç yıldır stratejik anlamda yakınlaşmadan kaynaklanıyor elbette. Dünyanın en büyük deniz gücü Amerika ise Akdeniz'de yıllardır mevcut. 6. Filo'su ile bu denizde rakipsiz durumunda. Bunu da zaman zaman yaptığı tatbikatlarla herkese hatırlatıyor. Nitekim, bu çerçevede bugünlerde hem Ege'de hem de daha ziyade Doğu Akdeniz'i kapsayan büyük bir deniz tatbikatını Yunanistan ve İsrail ile icra ediyor. Kamuoyuna pek duyurulmayan 'Noble Dina' adlı bu tatbikat geçen hafta başlamış ve ilk safhası Antalya'nın hemen burnunun dibindeki Yunan adası Meis açıklarında gerçekleştirilmişti. Daha sonra Kıbrıs'ın güneyi ve İsrail'in Hayfa ve Aşdod limanlarını, muhtemelen başka bölgeleri de kapsayan bu tatbikat söylenenlere göre bugün sona erecek. Amerika'nın en eski ve en büyük uçak gemisi USS Enterprise'ın başı çektiği bu tatbikata 6. Filo'ya bağlı gemi ve uçakların yanı sıra Yunanistan savaş gemileri, uçakları ve İsrail'in güdümlü füze destroyerleri, savaş uçakları, helikopterleri ve bazı kaynaklara göre denizaltıları da katılmış bulunuyor. Bu arada 6. Filo ve NATO Deniz Saldırı ve Destek Kuvveti Komutanı Amerikalı Amiral Frank C.Pandolfe de bu bağlamda Atina'yı ziyaret ederek Yunanlı amirallerle görüşmüş bulunuyor. Bu bağlamda, eğer doğruysa İsrail'in söz konusu tatbikata denizaltıları ile katılması çok manidar bir gelişme sayılmalı. Zira daha önce İsrail denizaltıları bu tür bir tatbikata hiç katılmadılar bize göre. İsrail'in denizaltıları genelde İsrail sularında ve Kızıldeniz'de Eylat Limanı civarları ya da açıklarında bulunuyorlar. Kızıldeniz'de de esasen İran'a karşı bekliyorlar. 'Noble Dina' tatbikatına dönersek; Yunan kaynaklı haberlerde bu tatbikatta kullanılan simülasyonlarda hasım kuvvetlerin Türk Hava Kuvvetleri'yle aynı özellikleri taşıdığı ve tatbikat planlarının 'Akdeniz'deki doğalgaz ve petrol platformlarına yapılan bir düşman saldırısı karşısında deniz altında, üstünde ve havada nasıl karşılık verileceği' şeklindeki genel senaryoya göre tasarlandığı ve icra edildiği ifade ve iddia ediliyor. Bunlar ne kadar doğru bilinmez. Diğer yandan, Yunan basını bu tatbikatın 'Türkiye'ye mesaj' olduğunu da söylüyor ayrıca. Mesaj ya da değil, Türkiye de bu tatbikata kendisine göre bir cevap vermeyi de tercih etmiş bulunuyor. Nitekim, haberlerde başlayan Anadolu Kartalı tatbikatına bu yıl Akdeniz de dâhil edilmiş durumda. Bu da şüphesiz 'Noble Dina'ya karşı bir anlamlı mesaj ya da cevap olarak nitelenebilir. Böyle olması da elbette gerekir. Doğu Akdeniz'in seyrüsefer güvenliğini yeni bir stratejik hedef olarak ilan eden Türkiye'nin bundan böyle Akdeniz'e her bakımdan çok daha önem vermesi gerektiği anlattığımız yeni jeopolitik gelişmelere paralel ve yerinde bir hamle olacaktır. Akdeniz'in önemi artıyorsa, Yunanistan, İsrail, İran ve Rusya bu denize önem vermeye başlamışlarsa Türkiye'nin de buna göre davranması kaçınılmazdır ve şarttır. Başka türlü de olamaz. Akdeniz bizim için çok değerli ve önemlidir kısacası.
05 Nisan 2012 08:13
DİĞER HABERLER