Hak ihlalleri ve savunuculuğu konusunda faaliyetler yürüten İngiltere merkezli İnsan Hakları Dayanışması (Human Rights Solidarity–HRS), eğitimci Orhan İnandı’nın Kırgızistan’dan kaçırılışının birinci yıldönümünde ‘özgürlük’ çağrısı yaptı. HRS gönüllüleri, önce Londra’daki Kırgızistan Büyükelçiliği’ne bir mektup ve “Zorla kaybetmeleri durdurun” yazılı bir çelenk bıraktı. Ardından Türk Büyükelçiliği’ne giderek Orhan İnandı’nın serbest bırakılmasını, kaçırılan diğer insanların da bir an önce bulunmasını talep ettiler. Demokratik ülkelere ve dünyadaki hukuk kurumlarına seslenen HRS gönüllüleri, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın politika haline getirdiği işkence ve hukuksuzlukların durdurulması için harekete geçmelerini istedi.
Tr724'ten Mehmet Özdemir'in haberine göre, Kırgızistan Sapat Eğitim Kurumları’nın kurucusu ve yöneticisi olan Kırgız ve Türk vatandaşı Orhan İnandı, 31 Mayıs 2021 gecesi evinin önünde arabasından zorla indirilerek kaçırılmış ve günlerce işkence edildikten sonra Türkiye’ye götürülüp tutuklanmıştı.
Londra’daki Türk Büyükelçiliği önünde toplanan HRS gönüllüsü grup, “Orhan İnandı’ya özgürlük”, “Hukuk olmazsa barış olmaz”, “Erdoğan’ı durdurun” gibi sloganlar attı. Grup adına açıklama yapan gazeteci ve aktivist Kerim Balcı, insanlığın en temel hakkı olan ‘özgürce yaşama, ifade hürriyeti ve savunma haklarını korumak için bir araya geldiklerini söyledi. Orhan İnandı’nın bir yıl önce bütün dünyanın gözü önünde kaçırılıp işkenceye tabi tutulduğunu hatırlatan Balcı, Kırgızistan’ın kendi vatandaşını koruyamadığını ve bir insanlık suçuna ortak olduğunu ifade etti. Türkiye’de cezaevinde tutulan İnandı’ya yönelik hak ihlallerinin hala devam ettiğini vurgulayan Balcı, işkence sırasında kırılan kemiklerinin tedavisine izin verilmediğini ve şu an sağ kolunu kullanamadığını belirtti. Uydurma gerekçelerle hukuksuzca tutuklanan İnandı’nın serbest bırakılmasını istedi.
Türkiye’yi yöneten Erdoğan rejiminin, insan hakkı ihlalleri ve işkenceyi politika haline getirdiğini, Türk istihbaratının da bir mafya örgütü gibi çalıştığını söyleyen Kerim Balcı şöyle devam etti: “Bu mafyatik yapı Pakistan, Kosova, Moldova, Kenya gibi birçok ülkeden öğretmen kaçırdı. Rejimin, son 6 yılda yurt dışından kaçırdığı Türk vatandaşı sayısı 100’ü geçti. Freedom House’a göre, Türkiye bu sürede bütün ülkelerden daha fazla sayıda insanı yurt dışından kaçırdı.”
Balcı, ‘tutuklanma, işkence görme, kaçırılıp ortadan kaldırılma’ gibi hak ihlallerinin Türkiye’de sıradan hale geldiğine işaret ederek son dönemde kaçırılan insanları hatırlattı: “Sunay Elmas, Ayhan Oran, Yusuf Bilge Tunç, Gülistan Doku, Hurmüz Diril, Mehmet Bal… Bu insanlar, aylardır hatta yıllardır kayıp olan onlarca isimden sadece birkaçı. Hükümet bütün çağrılara rağmen bu kişilerin bulunması için adım atmıyor. Evladını arayan anneye, babasını arayan yavruya bırakın destek olmayı cevap bile vermiyor. Vermiyor, çünkü fail bizzat kendisi.”
Türk mahkemelerinin, kendi hukuk kurallarına, Anayasa’sına ve uluslararası sözleşmelere uymadığını, Erdoğan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını tanımadığını ifade ederek “Nitekim, AİHM’in Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala kararları ısrarla yerine getirilmiyor.” dedi.
Erdoğan rejiminin, diktatörlükte Çin, Suriye, Rusya, Suudi Arabistan gibi ülkelerle yarıştığını söyledikten sonra şunları söyledi: “Bu dikta rejimlerinin, dünyanın, insanlığın başına ne tür belalar açtıkları ortada… Avrupa ülkeleri, demokratik dünya, Erdoğan’ı ve tüm diktatörleri durdurmak için artık bir şeyler yapmalı. Erdoğan bugün İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği karşılığında bu ülkelere sığınmış gazetecileri, akademisyenleri isteyebiliyor. Bu cesareti, dün kendisine ‘Avrupa’ya göçmen akışı olmasın’ diye verdiğiniz tavizden alıyor. Gelin yeni tavizler vermeyin, hukuksuzluklara, hak ihlallerine daha fazla göz yummayın! Somut adımlar atmanın vakti çoktan geldi geçiyor!”