KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan'ın söylediği iddia edilen "10 bin Türkiye vatandaşını neden kendi vatandaşınız yapmıyorsunuz?" sitemine cevap verdi. Akıncı, "Topluca vatandaş yapma anlayışına ben öteden beri sıcak bakmam. Bunu da söylemekte hiçbir sakınca yok. Doğal akışı içerisinde vatandaşlıklar farklıdır. Ama ben müzakere masasında dikkatli olmak zorundayım." dedi.

Akıncı, Rum Yönetimi lideri Nikos Anastasiadis ile yaptığı görüşme sonrasında Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gazetecilerin sorularını cevapladı. Akıncı bugün Şubat ayının ilk müzakeresini yaptıklarını, ikinci görüşmenin ise 26 Şubat'ta yapılacağını söyledi.

KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber'in geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Ankara ziyaretinde Erdoğan'ın vatandaşlıklar konusunda sitemde bulunduğu hatırlatılan Akıncı, bu konuda düşüncelerinin gizli olmadığını aktardı. "Masada yürüttüğüm bir müzakere süreci var." diyen Akıncı, "KKTC yurttaşı olanların gelecekte Birleşik Kıbrıs yurttaşı olması ve AB yurttaşı olması konusunda da görüşlerimiz var. Hatırlayacaksınız seçim zamanında ben hep suçlandım. 'Gemilere koyacak sizleri gönderecek sakın Akıncı'yı seçmeyin' diye çok sözler söylendi. Kimse gemilerle hiçbir yere gönderilecek değildir." dedi.

"YAP BOZ TAHTASI YAPAMAM"

Vatandaşlık konusunun bazı verilere dayalı olduğuna dikkat çeken Akıncı, şunları söyledi:

"Dolayısıyla bu veriler her ne ise bütün vatandaşlarımızı kapsıyor. Bunları ben ikide birde yap boz tahtası yapamam. Dolayısıyla müzakere masasındaki ciddiyet de devam etmesi gerekir. Bu madalyonun bir yüzüdür. Onun dışında da hükümetin kendi içinde yapmakta olduğu yasal çalışmalar var. O da buna göre değerlendirmelerini yapacak. Ama böyle topluca vatandaş yapma anlayışına ben öteden beri sıcak bakmam."

"MÜZAKERE MASASINDA DİKKATLİ OLMAK ZORUNDAYIM"

2003-2004 yıllarında bir gecede bin 500 kişinin vatandaş yapıldığını hatırlatan Akıncı, "O dönemin başbakanının müsteşarının evi adres gösterildi. Bu insanlar vatandaş olmak dışında seçmen de yapıldı.Dolayısıyla böylece binlerce insanı vatandaş yapmak başkadır. Doğal akışı içerisinde vatandaşlıklar farklıdır. Ama ben müzakere masasında dikkatli olmak zorundayım." diye konuştu.

"DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIKTA UZLAŞMA YOK"

Dönüşümlü başkanlık konusunda kendisine yöneltilen soruyu cevaplayan Akıncı, "Bizim anlayışımız ortada... Onların bu konuda sıkıntıları var. Öyle söylüyorlar. Dolayısıyla bu konuda henüz uzlaşma yok. Ama bir uzlaşma olmasının kaçınılmaz olduğu düşüncesindeyim. Bu konuda tavrımız çok açık ve net." şeklinde konuştu.

'Aylar içinde çözüm olabilir' tezinin hâlâ geçerli olup olmadığı yönünde bir soruya cevap veren Akıncı, konuya bakıldığı zaman çözüm için yılların gerekmediğini ifade etti. "Niyet, irade kararlılık ve karşılıklı anlayış bu çerçevede olaya bakıldığında 2016 yılının bir çözüm yılı olabileceğini ben rahatlıkla söyleyebilirim." diyen Akıncı, "Yüzde yüz olacak mı tabii ki onu söyleyebilmek için daha önümüzde aşmamız gereken engeller ve konular var. Ama hâlâ daha olabilir noktasındayım." ifadelerini kullandı.

"SU YÖNETİMİNDE BELEDİYELERİN DE SÖZ SAHİBİ OLMASI LAZIM"

Su konusunda da açıklama yapan Akıncı su yönetimde belediyelerin de söz sahibi olmasından yana olduğunu dile getirdi.

"Su geldi gürül gürül akmaya başladı ve biz hâlâ daha suyu nasıl yöneteceğimizin arayışı içerisindeyiz." diyen Akıncı, "Tabi pişmiş aşa su katmak istemem. İki hükümet arasında birtakım çalışmalar yapıldığı söyleniyor. Ben son halini bilmiyorum ama bana söylenen bir kamu özel ortaklığı şeklinde biçimleneceğiydi. Kamu kısmı da herhalde belediyelerdir. Dolayısıyla bir kamu ortak işbirliği şeklinde oluyorsa ve herkes de bunda mutabık ise bunda da diyecek bir şey yok. Ama içerik öyle midir yoksa tamamen farklı mıdır bunu da belediyelerden önümüzdeki günlerde öğreneceğiz." açıklamalarında bulundu. CİHAN