15 Temmuz sonrasında artık mutad hale gelen olağanüstü hal kararnameleriyle, ülke adeta büyük bir hapishaneye çevrildi. Cezaevlerindeki yasaklar ise artık akıl almaz boyutlara ulaştı. Pek çok cezaevinde çeşitli bahanelerle Kuran'ı Kerim yasağı uygulanıyor.
Daha önce Silivri Cezaevi önünde basın açıklaması yapan tutuklu polislerin yakınları, yanlarında getirdikleri Kur’an-ı Kerim’leri cezaevindeki yakınlarına ulaştıramadıklarını ifade etmişlerdi. Cezaevi yönetiminin, Bakanlık’tan gelen bir yazıya istinaden, böyle bir uygulama başlattığı ortaya çıkmıştı.
Benzer nitelikteki diğer bir olay ise daha geçen ay yaşanmıştı. A.B., yanında getirmiş olduğu Kur’an-ı Kerim’i, cezaevindeki eşi, Milletvekili A. B.’e vermek istemiş ancak bu istek cezaevi idaresi tarafından reddedilmişti. A. B. kendisine, cezaevine Kur’an- Kerim sokmanın yasak olduğu, tutukluların ancak cezaevi kütüphanesinde bulunan Kuran-ı Kerim’lerden alarak okuyabileceği, şu anda kütüphanede de Kur’an-ı Kerim bulunmadığı şeklinde açıklama yapıldığını beyan etmişti.
En son ortaya çıkan gerçekler ise, Kur’an-ı Kerim yasaklarının artık yaygın bir uygulamaya dönüştürüldüğünü gün yüzüne çıkardı.
DİYANET'İN BASTIĞI KURAN'I KERİM'LER SERBEST AMA...
Kilis Cezaevinde Ödenek Gelip Satın Alınana Kadar Kur’an-ı Kerim Yasak
Edinilen bilgiye göre, üç ay önce cezaevindeki tüm Kur’an-ı Kerim’ler toplandı. Tutuklulara sadece Diyanet tarafından basılan Kur’an-ı Kerim’lerden okuyabilecekleri ifade edildi. Yanlarında Diyanet basımı Kur’an-ı Kerim bulunmayan tutuklular bir ay boyunca aralıksız şekilde cezaevi yönetimine dilekçe yazdılar. Bu dilekçelerle, cezaevi kantininde Diyanet tarafından basılan Kur’an-ı Kerim’lerden satılmasını talep ettiler. Ancak bu masum talep bile cezaevi yönetimi tarafından reddedildi. Ödenek geleceği ve bizzat idare tarafından Kur’an-ı Kerim alınacağı ifade edildi. Diğer bir deyişle ödenek gelene kadar, Kur’an-ı Kerim yasaklandı.
Cezaevindeki zamanlarını Kur’an-ı Kerim okuyarak geçirmekte kararlı olan tutuklular, sorunu başka türlü çözme cihetine gittiler. Edinilen bilgiye göre, bir tutuklu yakını elli adet Diyanet basımı Kur’an-ı Kerim alarak cezaevine bağışladı. Böylece ödenek bekleme çilesi de ortadan kalkmış oldu.
Ayrıca sadece Diyanet basımı Kur’an-ı Kerim’in neden serbest olduğu, başka yayınevleri tarafından basılan Kur’an-ı Kerim’lerin hangi gerekçeyle yasaklandığı öğrenilemedi.
Şanlıurfa Cezaevinde Sesli Kur’an-ı Kerim Okumak Yasak
Akıllara durgunluk veren diğer bir olay da Şanlıurfa Cezaevi’nde yaşandı. Kıraatı düzgün olan bir tutuklunun koğuştaki arkadaşlarına sesli şekilde Kur’an-ı Kerim okuduğunu gören gardiyanların, sesli Kur’an okumanın yasak olduğunu söyleyerek, Kur’an-ı Kerim’e elkoydukları öğrenildi.
Bu akıl almaz muameleye itiraz eden tutuklunun, şahsına ait Kur’an-ı Kerim’in iade edilmesi için idareye dilekçe yazdığı ifade edildi. Edinilen bilgiye göre, cezaevi yönetimi, ancak sessiz şekilde okuyabileceği şartını belirterek Kur’an-ı Kerim’i iade etti.
Kur’an-ı Kerim’i sesli şekilde okumanın, kimleri nasıl rahatsız ettiği anlaşılamadı.
Aktif Haber