AKP iktidarında cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlü sayısı 5 kat arttı. 2002 yılında 59 bin 429 olan tutuklu ve hükümlü sayısı, 2019’da 291 bin 546’ya çıktı.
Son 49 yılda cezaevinde kalan tutuklu ve hükümlü sayıları zaman zaman düşerken, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından 2019’a kadar sürekli artış gösterdi. 2002 yılında 59 bin 429 olan tutuklu, hükümlü sayısı, 2019’da 291 bin 546’ya çıktı.
Türkiye Barolar Birliği İnsan Hakları Merkezi’nin verilerine göre cezaevlerinde 1970 yılında 56 bin tutuklu ve hükümlü varken 1972’deyse sayı 64 bin 889 oldu. 12 Eylül Askeri Darbesinin gerçekleştiği 1980’de 70 bin 172 olan tutuklu ve hükümlü sayısı, 1981’de 79 bin 786’ya çıktı. 2002’de 59 bin 429 olan tutuklu ve hükümlü sayısı 2019’da yaklaşık 5 kat artarak 291 bin 546’ya yükseldi.
MUHALİFLERİN TUTUKLANDIĞI BİR DÖNEM YAŞIYORUZ
AKP’nin iktidara birtakım özgürlük vaatleriyle geldiğini ancak aksine baskının en yoğun yaşandığı dönemin mimarı olduğuna dikkat çeken Avukat Şenal Sarıhan, cezaevlerindeki kalanların artışını BirGün’den Dilan Esen’e değerlendirdi. 2016’daki kalkışmaların muhalifleri tutuklamak için bahane yapıldığını hatırlatan Sarıhan, “2018 ve 2019 yıllarındaki yükseklik şunu gösteriyor: 2016’daki kalkışmanın ardından bütün muhalifler baskıyla karşılaştı, yoğun tutuklama işlemlerinin gerçekleştiği bir dönem yaşıyoruz. 12 Mart ve 12 Eylül Askeri Darbesi’nin yaşamış bir insan olarak bunu görüyorum. Muhalif herhangi bir düşüncenin teröristlikle suçlandığı bir dönemle karşı karşıyayız” dedi. Sarıhan, adil yargılanmaya yönelik umudun giderek azaldığına vurgu yaptı.
HÜKUMET GİBİ DÜŞÜNMEYENLER CEZAEVİNİ BOYLUYOR
CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi ise AKP’nin baskıcı bir iktidar olduğuna işaret etti. AKP’nin her geçen gün baskısını artırdığının altını çizen Hakverdi, “Baskıyı artırdıkça iktidar uzaklaşıyor ve baskıyı yine artırıyor. Bu sebeple hükumet gibi düşünmeyen birçok kişi cezaevine alınıyor. İktidar devamlılığını sağlayabilmek için baskıyı artırdığında ekonomi de bozuluyor. Ekonomik sıkıntılar da beraberinde yoksulluğu getiriyor, dolayısıyla suç ve suçlu sayısını artırıyor” dedi.