'AKP iktidardan düşmemek için bütün ülkeyi ateşe verebilecek kadar çılgınlaşmış'

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Balıkesir mitinginde yaptığı konuymada, "AKP, şürekası, Cumhurbaşkanı, Başbakan başta olmak üzere her yerde provokasyon yaptırıyor. İnanın, Türkiye'nin her yerinde yaşanan provokasyonlar, bizatihi AKP'nin örgütlediği provokasyonlardır. O kadar çılgınlaşmış durumdalar. İktidardan düşmemek için bütün ülkeyi ateşe verebilecek kadar çılgınlaşmış durumdalar. Onları durdurmanın tek yolu, bizim barajı aşmamızdır. Bu nedenle bütün Türkiye'den destek istiyoruz. Barajı aşacağız, barışı sağlayacağız. Barajı aşacağız, demokrasinin ve özgürlüklerin teminatı olacağız. Kesinlikle AKP diktasına bu ülkede izin vermeyeceğiz." dedi.

HDP Balıkesir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen miting, Kuvay-i Milliye Meydanı'nda yapıldı. Öğle saatlerinde İzmir'den karayoluyla gelen Demirtaş, seçim otobüsünün üzerinden hitap etti. Partisinin gençlere, annelere ve bebeklere yönelik sosyal yardımları hakkında bilgi veren Demirtaş, bunları yaparken bir sadaka kültürü ile hareket etmeyeceklerini söyledi. HDP'nin Türkiye'de siyaset biçimini değiştirdiğini, faşizm, ırkçılık ve din tüccarlığının artık bittiği bir dönemde siyasete damgasını vurduğunu belirtti. Partisi 7 Haziran'da halkın desteğiyle barajı aştığında din tüccarlarının, faşizm ve ırkçılıktan beslenenlerin artık bu topraklarda kimseyi birbirine düşüremeceğini, sabırla, inatla ve kararlıkla çalışacaklarını, her eve gireceklerini söyledi. Her yerde barış ve kardeşlik mesajlarının destek bulacağını ifade eden Demirtaş, "Bu selamınıza bir selam ve dostluk cevabıyla emin olun büyük bir dostluk kuracağız. Seçimde milletvekili çıkarırız ya da çıkaramayız, bu halkın tercihi. Saygı duyacağız ama koltuktan ve iktidardan daha kıymetli bir şey vardır, gönül bağı, gönül kardeşliği ve sevgi bağı. Bu seçimde en fazla bunu kazanacağız. HDP'nin en büyük kazanımı, bu ülkede artık kimse birbirine düşmanlık yapmayacak mesajının kazanılmasıdır. Bizler farklı kimliklerde ve farklı inançlarda olabiliriz. Allah bizi farklı kimliklerde yaratmıştır. Dillerimiz farklı, renklerimiz farklı olur. İnançlarımız, mezheplerimiz farklı olur. Kürt oluruz, Türk, Arap, Acem oluruz, Fars oluruz, Boşnak oluruz, Ermeni oluruz, Alevi, Süryani, Ezidi oluruz, Sünni oluruz ama insan oluruz her şeyden önce. Kardeş oluruz her şeyden önce." ifadelerini kullandı.

'CUMHURBAŞKANI'NA HAKKIMI HELÂL ETMİYORUM'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, halkın ve devletin parasıyla HDP'nin baraj altında kalması için kampanya yürüttüğünü idida eden Demirtaş, "Ben devletin parasıyla miting yapıyorum. Ne olmuş? Bu benim hakkımdır, diyor. Sizin verdiğin vergiler bütçeyi oluşturuyor. Bütçeden Cumhurbaşkanlığı payı ayrılıyor. Ben şahsen kendi adımıza düşen kısmı helâl etmiyorum. Kusura bakma. Neyin hakkıymış? Bir cumhurbaşkanı, bu kadar ülkeyi ataşe atabilir mi ya? Sen bir cumhurbaşkanı olarak meydan meydan dolaşıp bütün partileri ve bütün seçim faaliyetlerini kardeşlik temelinde yapmaya çağırsan daha iyi, doğru olmaz mı? Sen ülkeyi karış karış dolaşıp bütün siyasi partiler özgürce seçim çalışması yapsın diye tansiyonu düşürsen daha iyi olmaz mı? Fakat derdi bu değil ki. Gittiği her yerde bizi yuhalatıyor. Gittiği her yerde inancımızı yuhalatıyor. Kimliğimizi, partimizi yuhalatıyor. Bir cumhurbaşkanına bu yakışır mı? Allah billah aşkına. Bakın ülkeyi kamplaştırma, kutuplaştırma siyaseti tam da budur. Ülkede gerilim yaratma siyaseti tam da budur. Sonra dönüp, 'Efendim, HDP şiddetten besleniyor.' diyorlar. Ya Allah billah aşkına, seçim kampanyası başladığından bu yana 41 tane seçim büromuz, il, ilçe teşkilatımız saldırıya uğradı, yakıldı yıkıldı." diye konuştu.

'DİN TACİRLERİNİN TEZGAHINA ASLA DÜŞMEYİN'

Yapılanlara rağmen partililerinden sabırlı olmalarını ve provokasyonlara gelmemelerini isteyen Demirtaş, gerekirse rakip partilere yardım yapılması gerektiğini söyledi. Seçimlere 35 gün kaldığını hatırlatarak, "Sabırla çalışacağız. Bunların provokasyonlarına gelmeyeceğiz. Özellikle din tacirliği, din tüccarlığı yapanların tezgâhına asla düşmeyin. Her yerde partimi ve bizi, İslam ve din karşıtı olarak yuhalatıyor. Kimsenin kimsenin imanını, inancını sorgulama hakkı yok. Benim imanımı, sizin imanınızı ancak Yaratan Allah sorgular. Kimsenin hakkı da, kimsenin haddi de değil. Zannedersiniz, ellerinde bir iman ölçer var. Herkesin notunu veriyor, 'sen inanıyorsun, sen inanmıyorsun'. Allah'tan başkasına hesap verecek değiliz. O gün de gelecek elbette. Kıyamet, mahşer gününde hepimizi ismimizle çağıracaklar. Sen söylemesen de hepimizi ismimizle çağıracaklar. Sana da soracaklar, bana da soracaklar. O gün geldiğinde bize sorulacak sorular arasında Diyanet İşleri Başkanlığı yoktur. Bize din bilgisi sormayacaklar, imanımızı soracaklar. Orada kim geçecek, kim kalacak, onu Allah bilir işte. Şimdi bize din dersi vermeye kalkanlar, önce yanınızdaki hırsızlara, soygunculara, talancılara ders verin. Bize iman dersi vereceğinize, onlara bir ders verin. Bunların yalanlarını, iftiralarını ve çirkinliklerini en iyi sandığa gömerek bitirebiliriz. IŞİD barbarlığı karşısında, El Kaide ve benzeri faşizan, tecavüzcü barbar örgütler karşısında sesi çıkmayanlar, onların İslam'a verdiği zarara gıkını çıkarmayanlar, sözde ben İslam'a zarar veriyorum diye beni meydanlarda yuhalatıyorlar. IŞİD'le kol kola olanlar önce onun hesabını verin. IŞİD'in hesabını verin." dedi.

Mitingin ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve beraberindekiler, karayoluyla Bursa'ya gitti. CİHAN
04 Mayıs 2015 16:31
DİĞER HABERLER