AKP'li belediye 22 yıldır oturdukları evlerini yıktı, 1 aydır çadırda yaşıyorlar

Antalya'da 22 yıldır kullandıkları ev ve işyerleri 'işgalci' oldukları gerekçesiyle belediye tarafından yıkılan 6 kişilik aile, bir aydır çadırda yaşıyor. Hava sıcaklığının sıfırın altına düşmesi sebebiyle tarım ürünlerinin bile donduğu ilde, 250 liralık çadırda yaşam mücadelesi veren aile elektrik, su gibi imkanlardan da mahrum. Ailenin reisi Alihan Teke, Antalya'daki önemli bulvarlardan biri üzerindeki milyonlarca liralık değere sahip yeri, ilçe belediyesinin zorla ellerinden almaya çalıştığını söyledi. Tekeli, AKP'li belediyenin bölgeyi kendi yandaşına rant çekmek için uğraştığını, yeşil alandan ticari alana çevrilen yerin başkan danışmanı ve meclis üyesi bir isme satıldığını iddia etti.

Alihan Teke'nin rahmetli babası, 1993 yılında, Fevzi Çakmak Mahallesi Süleyman Demirel Bulvarı üzerinde 6 dönüm arsa aldı. Dönemin Varsak Belediyesi yetkililerinden 84 bin liraya alınan taşınmaz üzerinde ev ve işyeri kuran Alihan Teke'ye, tapusu olmamasına rağmen elektrik, su abonelikleri verildi, vergi ve ecri misil kaydı çıkarıldı. Lise, ortaokul ve ilkokula giden 3'ü kız, 4 çocuğu olan Teke, tasarrufundaki yerin tapusunu almak istedi ancak başaramadı. Varsak, 2009 yılında büyükşehir sınırlarında ilçe oluşturulunca Kepez Belediyesi'yle birleştirildi. 6 dönümlük alan zamanla değerini katladı ve bugün milyonlarca liralık değere ulaştı. Alihan Teke'nin sıkıntıları da bundan sonra arttı. Tapusu olmasa da Varsak Belediyesi tarafından hak sahipliği tanınan Alihan Teke, Kepez Belediyesi tarafından 'işgalci' kabul edildi. Belediyeye derdini anlatamayan Alihan Teke, sonunda tapu tespit davası açtı. Dava devam etmesine rağmen Alihan Teke'nin evi, işyeri, makineleri ve malzemelerinin bulunduğu taşınmaz, Kepez Belediyesi ekiplerince 11 Aralık'ta yıkıldı. 6 nüfuslu Teke ailesi ise açıkta kaldı. Hava sıcaklığının sıfırın altına kadar düştüğü ve şiddetli yağmurların başladığı Antalya'da ailesini korumak isteyen Ali Teke, 250 liraya aldığı çadırı enkaz alanının üzerine kurdu. 4 çocuğu ve eşi ile birlikte elektrik ve suyu bulunmayan bu çadırda yaşamaya başlayan Alihan Teke, sesini duyurmaya çalıştı.

Ailesinin geçimini inşaat malzemesi üretip satarak temin ettiğini anlatan Ali Teke (38), 1 aydır mağdur olduklarını söyledi. Çadırda yaşamasından Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü'yü sorumlu tutan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun durumundan haberdar olduğunu ileri süren Alihan Teke, "Herkesin bilgisi var. Başka adamlara peşkeş çekmek uğruna elimdeki malı mülkü alıp, başkasını buraya yerleştirmeşe çalışıyorlar." dedi.

22 yıldır yaşadığı milyonlarca liralık değere sahip yerinin Kepez Belediyesi tarafından satışa çıkarıldığını, ihaleyi AKP'li başkanın danışmanı ve meclis üyesi bir ismin kazandığını iddia eden Teke, "Hakan Tütüncü 2011'den beri bize burayı zehir etmeye çalışıyor. Çıkarıp da kendi yandaşlarını buraya yerleştirmek istiyor." iddiasında bulundu. Durumunu anlatmak için Cumhurbaşkanı'ndan bile randevu talep ettiğini ancak sonuç alamadığını belirten Alihan Teke, "Galiba ben mezara gittikten sonra bana telefon açacak." ifadesini kullandı.

Komşusunun haber vermesi üzerine yıkımdan haberdar olduğunu, evinin ve işyerinin belediye ekiplerince içindeki eşya ve malzemelerle yıkıldığını, polisin kendisini gözaltına alarak mahkemeye çıkardığını anlatan Alihan Teke, "En az 10 iş makinemı kim götürdü bilmiyorum. Belge vermediler. 30 kamyon kereste aldılar. Kumları götürdüler. Çocukların kıyafeti kalmadı. Giyecek yok. 2011'den beri, Cumhurbaşbakanı Başbakan'ken onlarca mektup gönderdim. İki satır yazı alamadım. 17 sefer muhtarları topladı. Sarayın kapısına gittim randevu talep ettim, daha sıra bana gelmemiş." diye konuştu.

YAŞAMLARI ÇOK ZOR

Temel insani ihtiyaçları için komşularının evini kullandıklarını anlatan Nezaket Teke (40) de 4 çocuğuyla birlikte zor günler geçirdiğini belirterek şunları söyledi: "Zor geçiyor, zor. Dört çocuk. Gidip komşuda yıkadım. Isınmak için tüp yakıyorum, camiden su getiriyorum." Çocukların mumda ders çalıştığını dile getiren Nezaket Teke, ancak girdikleri sınavlarda başarısız olduklarını ifade etti.

İkizi Nazmiye ile birlikte lise 3. sınıfa devam eden evin ablası Neslihan (16) ise şöyle konuştu: "Fazla ders çalışamıyorum. Zor oluyor benim için. Mumla ödevimi yapabiliyorum. Bayağı üşüyorum. Derslere yoğunluk veremiyorum. 'Ailem için ne yapabilirim?' diye çok düşünüyorum ama yapamıyorum."

TİCARİ GETİRİSİ ÇOK YÜKSEK BİR ALAN

Kepez Belediyesi'ne karşı, ücret almadan Alihan Teke'yi savunan Antalya Barosu'nun atadığı avukat Faruk İlter, "Alihan Teke, 2002'den beri buranın tasarruf edeni. Taşınmazı Kepez Belediyesi'ne geçtikten sonra yeşil olarak planlanan alan, daha sonra ticari alan olarak planlanıyor. Ticari alana çevrilince talibi çok. Çok önemli bir bulvar üzerinde. Ticari getirisi çok yüksek bir alan. Kaba deyimle söylüyorum, allem edip kallem edip Alihan Teke'yi buradan çıkarmaya çalışıyorlar." şeklinde konuştu.

"O İNSANLARA UYGULANAN KORKUNÇ"

Başında hukukçu bir isim bulunan Kepez Belediyesi'nin hukuka ayrı bir işlem tesis ettiğini savunan İlter sözlerini şöyle sürdürdü: "Benim düşünceme göre oradaki insanlara uygulanan şey korkunç. Soğukta, yağmurda o insanları oraya bırakmak hangi belediyecilik, hangi halkçılık, hangi insani tavırla izah edilebilir. Çıktıkları zaman da mangalda kül bırakmıyorlar. Biz insanları 'şöyle koruyoruz, böyle koruyoruz' diyorlar. Olamaz böyle bir şey. Okula giden çocuğun halini düşünebiliyor musunuz? O haliyle öğretmeninin karşısına çıkacak. Ders yapacak ışığı yok, sıcağı yok. Ders çalışacak da bir şey öğrenecek. Anne o çocuklara bakmanın acısını yaşayacak. Baba onların düştüğü bu durumun acısını yaşayacak. Biz de televizyonlara çıkıp nutuklar atacağız: Halkımıza şöyle bakıyoruz, böyle bakıyoruz, iyi koşullar sağlıyoruz, para veriyoruz, ekmek veriyoruz, kömür veriyoruz. Bunlar normal, insanca yaşamla bağdaşmayan şeyler. Belediye burada A'dan Z'ye kadar hatalıdır. Belediyenin başında bir hukukçu var. Bir hukukçu olarak bu tasarrufa izin vermemesi gerekir."

VAKIFLARIN TAHSİS AMACINA AYKIRILIK VAR

Alihan Teke'nin 22 yıldır kullandığı ve zilliyet oluşan mülkün ilk sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğü. Vakıflar, 1990'ların başında bölgeyi, gecekondu önleme yasası kapsamında kamu yararına kullanılması için dönemin Varsak Belediyesi'ne tahsis etti. Ancak belediye yetkilileri burayı amacı dışında tasarrufta bulunarak sattı. Yıllardır tapu mücadelesi veren Alihan Teke, 2009 yılında Varsak Belediyesi kapanıp bölge Kepez Belediyesi ile birleştirilince farklı bir süreç yaşamaya başladı. Varsak Belediyesi tarafından tüm hakları tanınan Alihan Teke, Kepez Belediyesi'ne meramını anlatamadı. Önce yeşil alan yapılan alan daha sonra ticari alan olarak planlandı. Bu planmayla birlikte bölgenin değeri kat be kat arttı. Bölge Kepez Belediyesi tarafından ihale yoluyla satıldı. Alihan Teke de Kepez Belediyesi'ne karşı tapu tespit davası açtı. Dava devam ederken Kepez Belediyesi ekipleri iş makineleri eşliğinde 11 Aralık 2015'te Alihan Teke'nin iş yeri ve konut olarak kullandığı bölgeyi yıktı.

İŞİN İÇİNDE KÖTÜLÜK VAR

Yapılanın yanlış olduğunu dile getiren avukat Faruk İlter, "Vakıfların tahsisi yasalara uygun tasarrufu gerektirir. Buna aykırı olarak satıyor belediye. Böyle bir hakkı yok. Hukuken yanlıştır. O nedenle böyle bir satışı neden isterler, neden hukuka uygun tasarrufta bulunmazlar, açıklamasını kamuoyunun bilmesi lazım. Bence suçlamak çok zor bir iş ama mutlaka işin içinde kötülük var. Çünkü hukuka uygunluk yok."

BELEDİYENİN YIKIM GEREKÇESİ

Kepez Belediyesi yetkilileri ise Alihan Teke'nin belediyenin mülkünde 'işgalci' konumda olduğu için yıkımın gerçekleştirildiğini belirtti. CİHAN
10 Ocak 2016 10:29
DİĞER HABERLER