AKP seçim öncesinde Reza Zarrab ile de barışacak....

İktidar, erken seçim öncesi “halka oy yatırımı” olarak da yorumlanan ekonomi paketi açıkladı.
Pakette birçok kurum ve kişiler için vergi affından kredi affına kadar birçok borçlara yapılandırma getirildi.

Öte yandan AKP’nin “imar barışı” olarak da duyurduğu bir diğer düzenlemeyle ise Türkiye genelinde kaçak, kural dışı yapılar kayıt altına alınacağı ve iskân verileceği belirtiliyor.

Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, bu düzenlemenin “imar değil rant barışı” olduğu görüşünü dile getiriyor.

Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre Muhcu, “Rıza Sarraf’ın kaçak yalısından Kapadokya’daki otellere kadar birçok kaçak bina yasallaşır” diyor.

“Bu açık bir imar affıdır” diyen Muhcu, “Üstü kapalı bir şekilde imar barışı adı altında gündeme getirilmektedir. Deprem de bir bahane olarak öne sürülmektedir. Sağlam yapıların oluşturulması söz konusu değildir. Söz konusu imar affıyla birlikte kaçak, kural dışı yapılan ve kamu denetim olmadan üretilen yapılar sanki sağlammış gibi kayıt altına alınacak ve iskân verilecek” ifadesini kullanıyor.

Son dönemde yapılan yüksek yapılar ve TOKİ’nin aracılık ettiği pek çok yapının kamu denetimi olmadan gerçekleştirildiğini hatırlatan Muhcu, sözlerine şöyle devam ediyor: 

“Bu yapılarla ilgili kural dışı eklemeler ve ilave katlar söz konusu. Bunların deprem açısından güvenli olduğunu iddia etmek mümkün değil. Yurttaşların mağduriyetinin giderileceği de doğru değil. Çünkü söz konusu işlemin kamu yararıyla bir ilgisi yok. Söz konusu imar affıyla kamu arazilerinin işgalinin yoğunlaşması, yeni ilave ve kaçak yapılaşmaların yapılması söz konusu. Seçim sürecinde kaçak uygulamaların hızlanacağını tahmin ediyoruz. Asıl amaç seçim sürecinde vatandaşların oylarını toplamak. Ekonomik krizi bir ölçüde rahatlatmak için vatandaşlardan para toplamayı hedefliyorlar. Son 16 yıldır iktidar tarafından korunan kimi inşaat firmaları ve kimi sermaye grupları aracılığıyla kural dışı ve yasalara aykırı yapılaşma gerçekleştirilmiştir. Bütün bu yapıların yasalaştırılması esas ve gizlenen amaçlardan biridir. Bir diğer amaç ise TOKİ’nin aracılık ettiği, koruduğu iktidar yanlısı büyük inşaat firmalarına yeni inşaat alanlarının oluşturulması için altyapı oluşturmaktır. 

Doğal ve arkeolojik sit alanları üzerinde oteller, AVM’ler, rezidanslar ve birtakım ticari tesisler yapıldı. Bodrum yarımadası üzerindeki 5 yıldızlı ve 7 yıldızlı oteller dikkat çekmektedir. Bu otellerin birçoğu hükümet ve bakanlık tarafından korunarak, bütün hukuk kuralları yok sayılarak gerçekleştirildi. Kıyı bölgelerindeki turizm tesislerinin çoğu aynı nitelikte. 1. Grup Arkeolojik Sit alanı olan Kapadokya’daki lüks oteller ve ticari yapıları yine aynı anlayış çevçevesinde gerçekleştirildi. Doğu Karadeniz’in eşsiz güzelliğe sahip yaylaları, Uzungöl ve Ayder gibi aynı şekilde betonlaştırıldı. Mağdur, yoksul, dar gelirli yurttaşların sorunlarının gidereceği söylemiyle manipüle edilen bu yasayla asıl olarak iktidarın yarattığı sermaye grupları ve müteahhit firmalarının çıkarları korunacak. Bedelini de doğa, tarih ve kültür değerleri ödeyecek.”

Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki ise imar affını “Vatandaş devletle helalleşiyor” sözleriyle yorumluyor.

Düzenlemeden 150 milyar lira gelir beklediklerini söyleyen Özhaseki, bu paranın kentsel dönüşümde kullanılmayı planladıklarını belirtiyor ve şöyle devam ediyor:

“Belediye başkanlarının kanuna karşı yapmış oldukları ihale listeleri bitmiş oluyor. Sosyal faydası bunlar; vatandaş, devletle helalleşiyor. Ekonomik faydası; hazine arazisi, vatandaşa en uygun modelle hazine kazanmış oluyor. Vatandaşın evi ve iş yeri yasallaşıyor. Ekonomik olarak da kullanabiliyor. Bunun karşılığında kredi alıyor. İkinci fayda; konut üzerinden, iş yeri üzerinden vergiler alınabilecek. Toplamda bir gelir elde edeceğiz. Bu bedel, kentsel dönüşüm için kullanılacak. Buradan elde ettiğimiz geliri belediyelere 3 yıl ödemesiz, sıfır faizle kredi kullandıracağız.”
03 Mayıs 2018 11:58
DİĞER HABERLER