Yeni Çağ Ankara Temsilcisi Ahmet Takan Erdoğan'ın MHP ile koalisyon yapıp meclisi sıfırlama planını yazdı.

Takan, Erdoğan ilk olarak MHP'yi İçtüzük değişikliğinde kullanacağını söyledi  

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, patlayan iç tüzük zirvesinde, toplantı dağılırken, sinirlenip, CHP ve HDP temsilcilerine doğru "siz ne yaparsanız yapın. Biz bu işi MHP ile nasıl olsa hallederiz" mealinde sözler sarf ettiğini duymuştuk. Kulaklarımıza inanamamıştık!..

Malum... Sarayın çok acelesi var. Uyum yasalarının bir an önce geçirilmesi gerekiyor. Parlamentonun işlevsizleştirildiği ve devre dışı bırakıldığı yeni rejimde Meclis içtüzük maddelerine de ayar vermek gerekiyor. Torba kanunlar, Kanun Hükmünde Kararnameler, yetki kanunları... Jet hızıyla geçmesi lazım. Kimse ayıkmadan. Survivor izleyicileri uyanmadan. Muhalefetin parlamenter demokraside dayanağı olan direnç ve direnme maddelerinin hepsinin birer birer patlatılması lazım. Tek adam rejimi bunu gerektiriyor. 2019'u beklemeden!.. Muhalefet, çok konuşursa, çok bastırırsa mazallah ya akıllara yanılıp şaşılıp kurt düşerse!.. 

Aynı anayasa değişikliğinde olduğu gibi R. Erdoğan MHP ile "el ele verip" Meclis iç tüzüğünde neleri değiştirmek istiyor?.. Bilebildiğimiz kadarıyla sıralayalım; 

Muhalefetin, iktidarın keyfi uygulamalarını engellemek, geciktirmek ve sesini duyurabilmek adına sırtını dayadığı maddelerin tümünün değiştirilmesi planlanıyor. İlk olarak grup önerilerinde değişiklik gündeme gelecek. Sadece grup önerisi veren partinin kürsüde söz hakkı olacak. Bir partinin verdiği grup önerisinde diğer partilerin söz hakkı olmayacak. Sadece o partinin temsilcisi konuşacak. Bu süreyi, AKP 5 dakika ile sınırlamayı planlıyor.

Doktor Devlet Bahçeli'nin MHP'sinin buna bir itirazı olur mu?.. Olursa çok sürpriz olur!.. MHP'nin şu andaki kadrosu bu düzenlemeye tam destek verir. Malum sebeplerden dolayı. Zaten, ihraç olurum, yanılır şaşar da hareketin liderinin bilemediğimiz ve de asla öngöremediğimiz düşüncelerine ters düşebilirim korkusuyla lal olmuş durumdalar. Ezkaza bir grup önerisi verirlerse ve de konuşma hakkı kendilerine bahşedilirse 5 dakikalık süre ile risk minimize edilir. Keşke AKP bu süreyi Genel Kurul'u selamlama faslına yetecek kadar 30 saniyeye düşürse. Eminim, MHP mebusları düzenleme için AKP'den daha çok çalışır!..

Muhalefetin diğer engelleme taktiklerinden olan şahıs adına söz alma sayısı ve  konuşma süresine de sınırlama geliyor. Bu hususta MHP'yi sıkıntıya sokan bir durum yok. Doktor Bahçeli, bu işlere nadir müsaade eder. Öyle, MHP'de kimse çıkıp da ben şu memleket meselesinde şahsım adına söz alayım da bir konuşayım diyemez. Derse haddi bildirilir. Rahmetli Ali Güngör'ün başına gelenler hâlâ hafızalarda tazeliğini koruyor.

Kanun çalışmalarında verilen önergelerde de iktidar, muhalefeti zapturapt altına almak istiyor. Doktor Bahçeli'nin mebusları için burada da pek sıkıntı yok. Önergeler, Balgat merkezden gelirse gelir. Ezkaza bir mebus önerge hazırlarsa gönderirler merkeze... "Olmaz" hükmüne rağmen ısrarcı olunursa töre gereği(!) neler olacağını cümle alem bilir. Onun için, duacı olurlar "yükü üstümüzden aldın" diye Erdoğan'a MHP mebusları.

AKP iktidarının bugüne kadar canını çok sıkan hususlardan biri de Meclis komisyon çalışmalarının şekli ve uzun çalışma süreleri. 

Komisyonlardaki konuşma sürelerine de sınırlama getiriliyor. Ayrıca, komisyon dışında  konuşma yapmak isteyen vekillerin sayı ve konuşma sürelerine de...

MHP, Balgat yönetimi bu işten pek de istifade edecek. Komisyonlarda, iktidara aykırı konuşmayı ve talimat dışı oy kullanmayı aklının bir köşesinden geçirme cesareti geçiren MHP'li mebusların zorla istifa sürecine merhem olabilir.

Belki de, AKP'nin planladığı en can alıcı değişiklik olacak. Meclis TV yayınlarına sınırlama geliyor. AKP planlamasına göre, TBMM Genel Kurul çalışmaları, olağanüstü görüşmeler dışında canlı olarak yayınlanmayacak.

Hal böyle olunca da, Doktor Devlet Bahçeli'nin mebusları pek rahat edecek. Seçmene gittiklerinde ve kendilerinden "siz neden konuşmuyorsunuz?" diye hesap sorulduğunda kıvranmayacaklar. "Devlet Bey'den izin alamıyoruz. Kendi irademizle konuşma şansımız  mı var" diyemeyip "o gün lifim atmıştı", "evde sular kesikti, Genel Kurul'a gidememiştim" gibi makul ve mantıklı(!) gerekçelere sığınmayacaklar. "Biz konuşuyoruz da TV vermediği için siz göremiyorsunuz" der geçerler!..

Şimdii!.. Lafı mı olur? "El ele verme"nin.. Aynı anayasa değişikliğinde olduğu gibi en önde giderler.. Ayak ayağa oynarlar. 5 yıldızlı tatil imkanı. Kaçar mı bu fırsat!..

Ha, unutmadan... İktidar partisi, metal yorgunluğunu aşmak için toplantı ve karar yeter sayısını da kolaylaştırmayı düşünüyor. MHP mebusları için sıkıntı yok!.. Genel Kurula ara sıra uğruyorlar. Artık, onu da iktidar mebusları düşünsün. Her şeyi MHP'den beklemesinler!.