AKP Zarrab’ı koruyor ama…

Gürcanlı: Alt alta toplarsak durum şu; AKP'nin koruduğu Zarrab, AKP'nin karşı çıktığı Şii silahlı gruplara para sağlamakla suçlanıyor… ABD Zarrab'ı, Şii silahlı gruplara destek sağlamaktan yargılıyor; AKP'li Adalet Bakanı ABD'ye kadar gidip, “Bu dava siyasidir. Salıverin bu adamı” diyor… İşin içine para girince, dostlar düşman, düşmanlar dost oluveriyor.
İşte Sözcü yazarı Zeynep Gürcanlı'nın yazısının ilgili bölümü

AKP Zarrab’ı koruyor ama…

Türkiye ve ABD bugünlerde iki farklı dava üzerinde karşı karşıya;
Cemaat ve Zarrab davaları.
Özellikle Zarrab davasını, hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hem de AKP'liler bugünlerde iyiden iyiye
gündemde tutma eğilimindeler.
Son olarak, Fetullah Gülen'in iadesi için ABD'ye giden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Zarrab konusunu Amerikalı
meslektaşı ile görüştü; ABD Adalet Bakanı'na, “Reza Zarrab davası siyasidir” dedi.
Ancak ilginçtir;

AKP İRAM DEVRİM MUHAFIZLARI VE HAŞDİ ŞABİ'NİN FİNANSÖRÜNÜ KORUYOR!

Zarrab'ı bu kadar koruyan AKP, aynı zamanda, finansmanını bizzat Zarrab'ın sağladığı iddia edilen silahlı güçlerle
uğraşıyor.

Özetleyelim;

ABD'de Reza Zarrab aleyhine açılan ve devam eden davada en büyük suçlama, Zarrab'ın uluslararası ticari
dolandırıcılık yapıp, bankaları kandırıp, İran Devrim Muhafızları'na finansal destek sağlaması.
Peki bu İran Devrim Muhafızları kim?
Şu anda Türkiye'nin Irak'ta en çok karşı çıktığı silahlı grup olan Haşd-i Şabi'nin finansörü, eğiticisi, destekçisi, her şeyi.
Haşd-i Şabi'nin ana omurgasını, İran Devrim Muhafızları'nın bizzat eğittiği milisler oluşturuyor.

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

Bakın daha 15 gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan Musul operasyonu konusunda ne demişti;

“30 bin kişiyle Haşd-i Şabi gelecek diyorlar, geleceği varsa göreceği de var. Musul'da 2 milyon Sünni var…”

Bunları alt alta toplarsak durum şu;

AKP'nin koruduğu Zarrab, AKP'nin karşı çıktığı Şii silahlı gruplara para sağlamakla suçlanıyor…

ABD Zarrab'ı, Şii silahlı gruplara destek sağlamaktan yargılıyor; AKP'li Adalet Bakanı ABD'ye kadar gidip, “Bu dava
siyasidir. Salıverin bu adamı” diyor…
İşin içine para girince, dostlar düşman, düşmanlar dost oluveriyor.

ORTADOĞU'DA İRAN ATAKTA…

AKP hükümeti, nedendir bilinmez, ABD'deki Zarrab davasıyla filan uğraşa dursun;
İran Ortadoğu'da etki alanını giderek genişletiyor.
Son örnek, Lübnan'da yaşandı. Lübnan'da, İran'ın en büyük müttefiki olan Hizbullah'ın desteklediği aday
cumhurbaşkanı seçildi.
Ülkede cumhurbaşkanlığı krizi iki yıldır sürüyordu. Sonunda Hizbullah'ın dediği oldu ve Mişer Aun, 1 Kasım itibarıyla
resmen cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturdu.
Ortadoğu'daki güç dengesinin değişmesi açısından Lübnan çok iyi bir örnek;
Çünkü Lübnan'da benzer bir cumhurbaşkanlığı krizi 2008'de de yaşanmıştı. Ve o zaman devreye giren ülke İran değil,
Türkiye idi. Lübnan'da o dönemdeki kriz, Türkiye'nin etkin şekilde devreye girmesi ile çözülmüş, Hristiyan Maruni
olan Mişel Süleyman Cumhurbaşkanı seçilmişti.
Lübnan'daki bu örneğe, Tahran yönetiminin Suriye ve Irak'ta, desteklediği Şii milis grupları ile giderek alan
hakimiyetini arttırmasını;
Musul'da Türkiye ve Suudi Arabistan'ın karşı çıkmasına rağmen, Şii Haşd-i Şabi milislerinin IŞİD karşıtı operasyonda
etkin rol oynamasını;
Başta Halep olmak üzere, Suriye'deki çatışma bölgelerinin tümünde her taşın altından İran Devrim Muhafızları
Küdüs Güçleri'nin komutanı Kasım Süleymani'nin çıkmaya başlamasını;
Yemen'de, İran tarafından desteklenen isyancı grupların, Yemen hükümeti yanında bizzat savaşa giren Suudi
ordusuna kök söktürmesini de ekleyin.
Bir zamanlar “Ortadoğu'da Türkiye'den habersiz yaprak kımıldamayacak” diyen AKP hükümeti, görüntüde yine
esiyor, yine gürlüyor.
Ama bölgede etkinlik haritası çizilirken, Ankara'dan gelen esip gürlemeler, gök kubbede, pek de hoş olmayan bir seda
bırakmaktan öte geçmiyor…



07 Kasım 2016 08:05
DİĞER HABERLER