Sözcü Gazetesi'nin haberine göre, aralarında AKP’li eski bakanların da bulunduğu AKP’li muhalifler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret edeceği yeni Genel Başkan adayını bekliyor. Eğer adayı beğenmezlerse, AKP kongresinde kendi adaylarını çıkaracaklar.

Sözcü Gazetesi'nde yer alan iddialar şöyle:

"AKP’li muhalif çevrelere göre, Davutoğlu sonrasında partiye, “AKP ruhuna uygun”, toparlayıcı bir genel başkan gerekiyor. Bu isim ise, Numan Kurtulmuş ya da Mehmet Ali Şahin olabilir. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Mayıs’ta yapılacak AKP Kongresi için Kurtulmuş ya da Şahin kalibresinde bir adayı işaret etmezse, AKP’li muhalifler, kendi adaylarını çıkarmak konusunu tartışmaya açtı.

Partide, Binali Yıldırım, Bekir Bozdağ ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın genel başkanlık için aday gösterilmesi halinde ise, muhaliflerin “karşı aday” olarak çıkaracakları isim de belli; Eğer “uygun” bir genel başkan adayı çıkmazsa, AKP’li muhalifler de Ali Babacan’ı aday gösterecekler.

AKP’de delegeler üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağırlığı biliniyor. Yaklaşık 900 delegenin Erdoğan’ın işaret edeceği adaya oy vereceği hesaplanıyor. Bu çerçevede, AKP’li muhaliflerin kongre’de kendi adaylarını genel başkan seçtirme şansları bulunmuyor. Ancak SÖZCÜ’ye bilgi veren AKP’li muhalif bir isim, AKP’nin kurulmasından önce Fazilet Partisi’nde yaşanan genel başkanlık yarışını işaret etti.

Milli Görüş hareketinin lideri olan Necmettin Erbakan, siyasi yasaklı olduğu dönemde Fazilet Partisi’nin Genel Başkanlığı için Recai Kutan’ı işaret etmişti. Ancak o dönemde partide olan Abdullah Gül, Erbakan’ın açık işaretine rağmen, Kutan’a karşı aday olmuştu. Recep Tayyip Erdoğan da Fazilet Partisi’ndeki bu genel başkanlık yarışında, Abdullah Gül’ü desteklemişti. Sonuç ise, Kutan’ın zaferi olmuştu.

AKP’li muhalif kaynaklar, o dönemde de Abdullah Gül’ün “kazanma ihtimalinin çok az olmasına rağmen”, kendi değerlerini korumak için Kutan’a karşı aday olmayı göze aldığını hatırlatıyorlar. Eğer AKP’de de Erdoğan’ın işaret edeceği adayın partiyi toparlayıcı bir isim olmaması halinde, bu adaya karşı, “kazanma şansına bakılmaksızın” bir aday çıkarılacağını da ifade ediyorlar."