AK Parti’de Rezan Epözdemir soruşturması tartışması büyüyor. Eski milletvekilleri Şamil Tayyar ve Metin Külünk, cep telefonu şifresi krizine ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e baskı iddialarına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukukçu başdanışmanı Mehmet Uçum’un da devrede olduğu öne sürülüyor.
Eski AK Parti milletvekilleri Şamil Tayyar ve Metin Külünk, avukat Rezan Epözdemir’in gözaltı sürecine ilişkin peş peşe açıklamalar yaptı. Her iki isim de sosyal medya üzerinden yürüttükleri paylaşımlarda, soruşturma kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik baskı iddialarına dikkat çekti.
Şamil Tayyar’dan Rezan Epözdemir iddiası: "Akın Gürlek kuşatma altında" Şamil Tayyar’dan Rezan Epözdemir iddiası: "Akın Gürlek kuşatma altında"
Pazar sabahı ağır suçlamalarıyla gözaltına alınan Epözdemir, soruşturma kapsamında cep telefonu şifresini vermeyi reddetti. Eski milletvekilleri Tayyar ve Külünk, bu durumun soruşturma sürecinde kriz yarattığını savundu.
TAYYAR: SAVCILIĞIN ELİNDE ÇOK SAĞLAM DELİLLER OLMALI
Şamil Tayyar, sosyal medya paylaşımında Epözdemir’in “çok derin ilişkileri olan” bir avukat olduğunu belirterek, böyle bir isme yönelik işlem yapılabilmesi için savcılığın “çok sağlam delillere” sahip olması gerektiğini söyledi. Tayyar, “Şimdiden baskı başlamıştır, hiç ummadığınız yerlerden” ifadeleriyle soruşturmaya müdahale girişimlerinde bulunulduğunu ileri sürdü.
KÜLÜNK: TELEFONUN İÇİNDEKİLER ŞANTAJ UNSURU MU?
Karar'da yer alan habere göre Metin Külünk ise paylaşımında, Ankara’da “bazı çevrelerde telaş” olduğunu iddia etti. Cep telefonu şifresinin verilmemesini eleştiren Külünk, “Telefon şifresini vermeyerek kimleri saklıyor? Telefonun içindekiler şantaj unsuru olarak mı size karşı kullanılıyor?” sorularını yöneltti.
Külünk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da seslenerek, Başsavcı Akın Gürlek’e yönelik baskı iddialarına karşı “yalnız bırakılmaması” çağrısında bulundu. AK Parti içinde “derebeylik düzenekleri” kurmakla suçladığı bazı kişilerin, soruşturmanın ilerlemesini engellemeye çalıştığını öne sürdü.
Külünk'ün paylaşımında kullandığı bazı ifadeler şu şekilde:
-Neden bu panik, Ankara’daki bazı çevrelerde neden bu telaş?
İster iktidara yakın, hatta iktidarın merkezinde yer alan hatlarda olsun; isterse muhalefetin hatlarında…
Bu panik neden?
-Serbest bırakılması için bu baskınız niye?
Ve dönüp, başsavcıya baskı yapmaya kalkıyorsunuz; oturduğunuz koltuklarda, tartışmalı gücünüz üzerinden…
-AK Parti hareketini sokaktan koparan ve ele geçirdiğiniz koltuklar üzerinden derebeyliğinizi ilan ederek kurduğunuz düzeneklerin bozulma tehlikesinden korktuğunuz için soruşturmayı engellemeye kalkıyorsunuz.
Oturun oturduğunuz yerde!