AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin açıklama yaptı. Çelik, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin objektif hükümleri savaş durumunda neyi içeriyorsa Türkiye'nin onu uygulayacağını ifade etti. Öte yandan emekli amiralleri de hedef alan Çelik, "Montrö ile ne ilgisi var" diye sordu.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, düzenlediği basın toplantısında 7. gününde devam eden Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin konuştu. Çelik, emekli amiralleri hedef alarak, "Hükümete posta koyar gibi bir şey yayınladılar. 'Montrö ile ilgili hassasiyet göstermiştik, işte çıktı' diyorlar. Montrö ile ilgisi ne? Bir gece yarısı mantığıyla geçmişteki o muhtıraları hatırlatır şekilde planlanmış şekilde plan ortaya koyacaksınız, Montrö ile ne ilgisi var?" dedi.
Çelik'in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Her türlü işgal girişimini, meşru egemen devletin haklarının yok edilmesini karşı buluyoruz. Ukrayna'nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün hedef alınmasının yanlış olduğunu söylüyoruz.
Türkiye'nin ortaya koyduğu girişimlerin kıymetini bilmeyen, masada olmasın politikaları devam ettirmeye çalışanlar var. Türkiye'nin durduğu nokta Cumhurbaşkanımızın temasları Türkiye'nin anahtar bir ülke olduğunun altını çizmiştir. Müttefiklerimiz büyük bir vizyonsuzluk ortaya koydu. Türkiye'nin anahtar ülke olmasına destek vermemeleri görüldü. Şimdi Türkiye'nin kıymetli bir ülke olduğunu ifade ediyorlar.
Müthiş bir akıl tutulması yaşanıyor. Türkiye'nin perspektife sahip olmuş hali iyi değerlendirilmeli. Hem batı hem doğuyla konuşabilen bir ülkeyiz. Bölgemizde böl-yönet değil hep beraber zengin olmak kazan-kazan formülüyle ilişkiler inşa etme deneyimi olan bir ülkeyiz.
MÜZAKERE SÜRECİ
Bu saldırılar başladıktan sonra Cumhurbaşkanımız görüşmeler yaptı. Bütün taraflarla bu süreci devam ettiriyor. Önemli olan ateşkesin sağlanması. Bir egemen devlet parçası olan Kırım'ın tanınmasını istemek irrasyonel bir yaklaşım. Müzakere masasına oturulduğunda ortak zemin üzerinde çalışmanın faydası olacaktır. Şu anda Cumhurbaşkanımızın diplomatik girişimleri barış masasının sağlamlaştırılması yönündedir.
Şimdiye kadar Türkiye, prensip olarak BM yaptırımlarına katılmıştır. Türkiye kendi durumu açısından bunu değerlendirecektir. Psikolojik harekatlar ortaya çıkıyor.