59. ve 60. AKP hükümetlerinde Dış Ticaret ve Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan Kürşad Tüzmen, son dönem AKP hükümetlerinin ekonomi politikalarını yerden yere vurdu. 1 Kasım seçimleri öncesi, hesaplama yöntemini değiştirerek kişi başı milli gelir bir gecede, kâğıt üstünde 10 bin dolar seviyesinden 19 bin dolar seviyesine çıkarıldı. Kocaeli Sanayi Odası Meclis toplantısında konuşan Kürşad Tüzmen, milli gelir hesaplama yönteminin değiştirilmesi için şöyle dedi: “Kişi başı milli gelir 9 bin dolara düştü dolar artışı nedeniyle. Şimdi diyorlar ki alım gücü paritesi. Ben senelerce Devlet Planlama Teşkilatı'nda çalıştım. Alım gücü pariteleriyle hesap yapılamaz. Olmaz. Neyse o! 2002'deki rakamları güç pariteleriyle mi yaptın? 2003, 2004, 2005'te… Bugün aynı şekilde devam edeceksin.”

“Lafı eveleyip gevelemiyorum. Neyse onu söylüyorum.” diyen Kürşad Tüzmen, kendi bakanlık dönemi ile şimdiki AKP hükümetinin politikaları arasındaki farkı şöyle anlattı: “Biz o zaman model anlatıyorduk. Şimdi çıkan arkadaşlar siyaset anlatıyor. Sene 2009, biz ticaret bahsediyorduk. Sene 2015, biz siyasetten bahsediyoruz sadece. Ticaretin önüne siyaset geçti. Aynı şekilde dış politikada da ben bunu görüyorum. Bizim işimiz sizlerle beraber mal ihraç etmektir, hizmet ihraç etmektir. Bizim işimiz rejim ihraç etmek değildir. Kaldı ki demokrasi ihraç etmek hiç değildir. Ben eğer tutar da -kendim zaten zor bağlıyorum pantolonumu- 10 bin dolar gelirle gider de başka ülkelere demokrasi ihraç etmeye kalkarsam, onlar da bize kalkar terörist ihraç eder. Bu budur.

Şimdi bizim eskiden ne farkımız vardı? Hiçbir zaman kullandığımız dilde biz karşı taraflara ‘ülkenizin rejimini biraz düzeltmek lazım' demedik, biz bunu yapmadık. Mal ihraç ettik, hizmet ihraç ettik. Biz en güzel bina yaparız, otomotiv ürününü üretiriz. En güzel otomobil farı yaparız. En kalitelisini üretiriz. Bizim anlatmaya çalıştığımız bunlardı. Biz siyasete girmedik. O ihracat artışları buradan geldi, kura rağmen geldi. Bugünkü gibi 3 liralık bir kur olsaydı, 1 dolar 3 lira. 200, 250 milyar dolar ihracatı bugün karşılardık hep beraber.”

Türkiye'nin ihracatının komşularla iyi ilişkiler sayesinde gelişirken bugün dış politika yüzünden kötüleştiğini anlatan Tüzmen şöyle dedi: “Dış talep iyi değil. Dış talebi yaratan dış politikadır. Sizin ciddi bir şekilde ilişkilerinizdir. Dışarıda bazı sıkıntılar vardır ama siz etrafınızdaki bütün komşu, çevre ülkelerle iyi haldeyken şimdi bakıyorum sıkıntılı hale geliyor. Bunu oturup irdelemek gerekiyor. Sebebi ne olursa olsun. Kimse bundan gücenmeyecek. Dış politikayı tekrar düzeltmeye çalışmamız lazım.”

Kadroların tasfiyesine değinen Tüzmen, “O kadro ile başarılar sağlandı. Ama şimdi kadronun yerinde yeller estiği zaman. Sen gittiğin zaman ihracatın iyisinden anlamaz birini bulursan, anlatamazsan teşvikin ne olduğunu, ayırt edemezsen TÜBİTAK'ın içerisinde hangisi Ar-Ge hangisi değil. O zaman olmaz. Şu anda bir kararsızlık var. Kararsızlık tehlikelidir. Cesaret zafere, korkaklık ölüme götürür. Ben hayatım boyunca böyleydim. Bedelini ödedim.”

CİHAN