Sakık, AKP sıralarına seslenerek, “Sadece Hüseyin Çelik demiyor bunları. Sizden giden birçok siyasi aktör aynı şeyleri söylüyor. Ey AK Partililer! Siz de çekip gittiğinizde, bir pişmanlık yaşamayın. Hukuksuzluğa karşı dik durun. Bugünler geçecek. Gideceksiniz, vekillik de bitecek. Ama çoluğunuza, çocuğunuza onurlu bir gelecek bırakın. Ama yapmıyorsunuz,” dedi.

Sakık, konuşmasında Hüseyin Çelik’in AKP’nin kuruluşunda önemli görevler üstlendiğini ve partinin yargı bağımsızlığı konusundaki tutumunu eleştirdiğini belirtti. Çelik’in, “Biz yargının bağımsızlığından söz ediyoruz. Sadece kağıt üzerinde yazıp, kendimizi kandırıyoruz. Ne yazık ki biz de kendi militan yargımızı oluşturduk,” sözlerine vurgu yapan Sakık, AKP’nin iktidar gücünü ele geçirdiğinde zalimleştiğini ifade etti.

Sakık ayrıca, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ın Hizbullah tarafından öldürüldüğünü hatırlatarak, “Ama bu AKP, onun katillerini cezaevinden özel bir yasayla çıkardı. Onların hepsi elini kolunu sallayarak İran’a gittiler,” dedi. Sakık, AKP’nin cihatçı gruplarla olan ilişkisini sorguladı ve yargının bağımsız olması gerektiğini vurguladı.

Sakık şunları söyledi:

Hüseyin Çelik… 6,5 yıl Eğitim Bakanlığı görevi yaptı. En son AK Parti’de Genel Başkan yardımcılığı görevinde bulundu. Aslında AK Partililer, size sesleniyordu. Aynen şöyle diyor;

Biz yargının bağımsızlığından söz ediyoruz. Sadece kağıt üzerinde yazıp, kendimizi kandırıyoruz. Biz geldik, şimdi iktidar olduk. İktidarı iyice ele geçirdik. (İnsanların) Gerçek adaleti iliklerine kadar hissetmeleri gerekiyordu bizim yönetimimizde.

Ama ne oldu şimdi? (Daha önce) Kemalist yargı vardı, militan Kemalist yargı vardı. Fakat AK Parti’nin özellikle dediğim gibi son 10 yıllık iktidarında ne yazık ki biz de kendi militan yargımızı oluşturduk. Bağımsız yargı falan artık bana çok masal gibi geliyor. Yani kendisi masum olan ama bugün gücü eline aldıktan sonra eğer birileri zalim kesiliyorsa bu korkunç birşeydir.

15 Temmuz yargısı diye bir yargı oluştu. Bu aslında yargı falan değil. Bir çeşit İstiklal Mahkemeleri. Siz bilirsiniz İstiklal Mahkemeleri giyotin gibiydi. Bugünkü yargı İstiklal mahkemeleri gibi çalışıyor. 15 Temmuz yargısı da maalesef ‘giyotin gibi çalışıyor.

AK Parti kurulurken ‘milletin partisi’ olarak kuruldu ama şu anda parti devletleşmiş devlet de partileşmiştir. Bu facia. Bir parti eğer devlet partisi oldu mu, kendi sonunu hazırlamış demektir. Bunu AK Parti’nin ileri gelenlerin şapkayı önlerine alıp düşünmesi lazım.