"Önceki gün resmi kanalların geçtiği bir haber gelip oturdu içime" diye giriş yaptığı Karar Gazetesi'ndeki köşe yazısında Akif Beki, üç kayıp veren ailenin fertlerinden ve saldırıdan sonra tutuklanan Fadıl Şenyaşar'ın PKK ile bağlantılı gösterilme çabasını sert bir biçimde eleştirdi. 

Şenyaşar'ın elinde PKK flaması ile çekilmiş fotoğrafının, saldırıyı ve Şenyaşar ailesinin üç ferdinin öldürülmesini meşrulaştırmak için kullanılmasına tepki gösteren Beki, "Üç cinayetin katil zanlılarını ne soran, ne soruşturan var. Ki o üç maktul de, zanlının babası ve iki kardeşi" satırlarıyla adaletsizliğe dikkat çekti. 

PKK bağı kurularak, üç cinayetin üstünün kapatılmasının amaçlandığını kaydeden Beki, eleştirilerini şöyle sürdürüyor:

"Madem ailece teröristti bunlar, madem devletin kayıtlarında PKK’yla ilişkilerine dair fotoğraflı kanıtlar vardı, gereği o güne dek neden yapılmadı diye sorulmuyor nasıl olsa.

Doğruysa bile, ki terör şüphelisi olarak arandıkları çok şüphe götürür, o güne dek ellerini kollarını sallayarak ilçenin göbeğinde esnaflık yapmalarına göz yumanların sorumluluğunu hatırlatan, buradaki ağır kusur ve ihmali sorgulayan nasılsa çıkmıyor.

Dükkanlarında ve hastanede infaz edilmelerini haklılaştırırmış gibi, aslında terörist oldukları iddiası rahatlıkla pompalanabiliyor onun için. 'Öldürülmeyi hak etmişlerdi, yaşadıkları kabahat' demeye getirilebiliyor.

Ardından, Uluslararası Af Örgütü'nün hazırladığı bir videoya atıfta bulunan Beki, "Uluslararası Af Örgütü kadar olamadık duygusuna kapılıyorum" diye yazdıktan sonra videonun bir Japon bira markasının karıştığı kirli işleri deşifre ettiğine dikkat çekti.