AKP'lilerde ekonomi alarmı

Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, referandumda "AKP için 3 riskin bulunduğunu" söyleyerek, "Referandumu en güçlü etkileyecek şey ekonomik krizdir. Şu anda piramidin en üst tepesinde olanlar krizden etkileniyor. Ancak yavaş yavaş aşağı indiğini ve vatandaşın cebine, mutfağına doğru yaklaştığını da görmeliyiz" dedi.
'Ekonominin iktidarla ilgisi var, Anayasa değişikliği ile alakası yok' diyenler varsa yanılıyor" diyen Öztürk, "Hiç de öyle değil. Milletin mutfağı, sofrası, cebi etkilendiği zaman, ne Anayasa, ne başkanlık sistemi, ne de milli duygulara bakar. Doğrudan faturayı iktidar partisine keser" ifadesini kullandı. Öztürk "AK Parti içinde % 5-7 arasında bir kesim 'hayır' verme eğiliminde dediler. Bence büyük rakam. Tıpkı 7 Haziran seçimlerinde olduğu gibi" dedi. 

Öztürk'ün Y.Şafak'ta yayınlanan yazısından ilgili bölüm:

Sahayı gözlemek bazen yetmez. İlk gördükleriniz, ilk konuştuklarınız sizi etkileyebilir. Sonra yanlış kanaat edinebilirsiniz.

Özellikle referandum gibi, geniş kitleleri ilgilendiren konularda dikkatli olmak lazım. Sahayı gözlemenin yanı sıra, bir de bilimsel çalışmalarla kanaatlerinizi test etmelisiniz. Ben de onu yaptım.

Sahayı geziyorum, bir çok kesimden insanla konuşuyorum. Henüz propaganda dönemi başlamadı, liderler meydana inmedi. Yine de yaklaşık kanaatler var.

Dün bir kaç saha araştırması yapan anket firmasıyla konuştum. Durum bir kaç puan farkla 'evet' gibi gözüküyor.Hepsinin ihtiyatla yaklaşımları dikkatimi çekti. Referandumun 'çantada keklik' görülmesine ısrarla karşı çıkıyorlar. Rakamların şu an için tam sahayı yansıtmayacağını da söylüyorlar.

Ben gözlemlerimi aktardım. Riskli unsurları sıraladım. Katılıyorlar, 'bilimsel veriler de onu gösteriyor' diyorlar.

Bu yüzden sizinle gönül rahatlığı ile üç riskli konuyu paylaşabilirim.

1. Ekonomik kriz birinci etken

Referandumu en güçlü etkileyecek şey ekonomik krizdir. Şu anda piramidin en üst tepesinde olanlar krizden etkileniyor. Ancak yavaş yavaş aşağı indiğini ve vatandaşın cebine, mutfağına doğru yaklaştığını da görmeliyiz. Dolar kuru, piyasadaki durgunluk, ihracatın azalması, dünya ekonomisindeki durgunluk yakında vatandaşa yansırsa, durum vahim demektir.
 
'Ekonominin iktidarla ilgisi var, Anayasa değişikliği ile alakası yok' diyenler varsa yanılıyor. Hiç de öyle değil. Milletin mutfağı, sofrası, cebi etkilendiği zaman, ne Anayasa, ne başkanlık sistemi, ne de milli duygulara bakar. Doğrudan faturayı iktidar partisine keser.

AK Parti kurmayları ekonomik krizin farkında. Bunun da referandumu etkileyeceğini biliyorlar. Bir konu daha var bildikleri ama dillendirmiyorlar fazla: Ekonomiyi yöneten ekip arasındaki uyumsuzluk ve çekişme. Ekonomi iyi yönetilmiyor ve ekipler arasında bir rekabet var. Ekonomik krizin çözümünü zorlaştıran bu durum bakalım nereye kadar gidecek.''



01 Şubat 2017 18:51
DİĞER HABERLER