AKP'nin başörtüsü teklifinde çalışmalar devam ederken üç maddenin öne çıktığı, bu maddelerde değişiklik yapılması planlandığı konuşuluyor. Parti yönetimi birden fazla seçenek üzerinde çalışırken ağırlıklı görüşün; 'başörtüsüne anayasal güvence' için 10 ve 24’üncü, 'ailenin korunması' gerekçesiyle de 41’inci maddenin değiştirilmesi yönünde olduğu belirtiliyor.
AKP'nin başörtüsüne “anayasal güvence” sağlamaya dönük mini anayasa değişikliği paketi şekillenmeye başladı.
BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın haberine göre, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın paketin “anayasa hukukçularının görüşleri alınarak olgunlaştırılması” yönündeki talimatı doğrultusunda, partinin hukukçu kurmaylarının hafta boyunca çalışarak teklif metnine son biçimini vermesi bekleniyor.
ÜÇ MADDE ÖNE ÇIKTI
Parti yönetimi birden fazla seçenek üzerinde çalışırken ağırlıklı görüş; 'başörtüsüne anayasal güvence' için 10 ve 24’üncü, 'ailenin korunması' gerekçesiyle de 41’inci maddenin değiştirilmesi yönünde. AKP’nin hukukçu kurmayları, dün de bir araya gelerek, mini paket üzerindeki çalışmaları sürdürdü.
Edinilen bilgiye göre mini paket, Erdoğan’ın da grup toplantısında işaret ettiği şekilde "başörtüsü" ve "ailenin korunmasını" da içerecek şekilde hazırlanacak. Partide ağırlıklı görüş, başörtüsüne anayasal güvence için “kanun önünde eşitlik” ilkesini düzenleyen 10, “din ve vicdan özgürlüğü”ne ilişkin 24’üncü maddelerinde değişiklik yapılması yönünde.
10’uncu maddede, 2008’de yapılan değişiklik esas alınmakla birlikte, “kamu hizmeti alan ve kamu hizmeti veren” açısından, kanun önünde eşitliğin daha net olarak tanımlanabileceği ifade ediliyor.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iptal ettiği 2008’de yapılan anayasa değişikliğinde söz konusu maddeye, “Devlet organları ve idare makamları, bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır” hükmü konulmuştu.
Anayasa’nın “din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24’üncü maddesinde kimsenin eğitim ve çalışma yaşamında, kılık kıyafetinden dolayı “ayrımcılığa tabi tutulamayacağına” ilişkin hüküm konulması üzerinde duruluyor. Ayrıca üniforma, cübbe giyerek mesleğini yapanların da bu kıyafetlerinin bütünlüğünü bozmayacak şekilde başörtüsü kullanmasına ilişkin düzenleme de yapılabileceği belirtiliyor.
Parti kulislerinde bu konuda, “Hakimler, genç kızların taktığı gibi çiçekli başörtüsü yerine cübbesine uygun şekilde başörtüsü kullanabilir” örneği veriliyor.
İPTAL GEREKÇELERİ DE DİKKATE ALINACAK
Yeni anayasa teklifi hazırlanırken, AYM'nin 2008’deki iptal gerekçeleri de dikkat alınıyor.
Anayasa değişikliği ile ilgili ancak “şekil denetimi” yapması gereken AYM’nin “yapılacak anayasa değişikliklerinin” Anayasa’nın başlangıç ve değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen ilk dört maddesindeki ilkelere, özellikle laiklik ilkesine aykırı olamayacağı gerekçesiyle iptal kararı verdiğine dikkat çekiliyor.
Bu çerçevede, bazı milletvekillerinin AYM’nin “içerik denetimi”ni engelleyici hükümler konulmasını önerdiği öğrenildi. Yansıyan bilgilere göre toplantılara katılan bazı milletvekilleri ise anayasanın başlangıç bölümünde değişiklik gerekebileceği görüşünü dile getirdi. Ancak, böyle bir değişiklik, yeni bir tartışma başlatacağı için, teklif metninde yer alması beklenmiyor.
AİLE KROUMAYA "EŞCİNSEL EVLİLİĞİ" GEREKÇESİ
Erdoğan’ın isteği doğrultusunda, “aileyi güçlendirme ve koruma” gerekçesiyle Anayasa’nın 41’inci maddesinde değişiklik planlanıyor. Böyle bir değişikliğe gerek duyulmasının nedeni olarak, Anayasa ve Medeni Kanun’da “LGBTİ bireylerin evlenmesini yasaklayan bir hüküm olmaması” gösteriliyor.
Bazı AKP kurmayları, dünyada “eşcinsellik ve cinsiyetsizleştirme akımlarının yaygınlaşmaya başladığını” savunarak, önlem alınmazsa yakın gelecekte Türkiye’de “nesillerin devamlılığının tehlikeye girebileceğini” savunuyorlar.
Bu çerçevede, 41’inci maddedeki “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır” hükmünün, “aile kadın ve erkeğin birlikteliğinden oluşur” şeklinde değiştirilmesi öneriliyor. Ancak bu düzenlemenin pakette yer alıp almayacağı net değil. AKP kurmayları, muhalefetin itiraz etmesi halinde, değişikliğin başörtüsüne anayasal güvence ile sınırlı kalabileceğini ifade ediyorlar. Ancak bu konudaki son sözü de Erdoğan’ın söyleyeceği anımsatılıyor.
MEDENİ KANUN FORMÜLÜ DE GÜNDEMDE
Anayasa değişikliği ile ilgili yapılan toplantılarda ailenin korunmasına ilişkin anayasa değişikliğinden vazgeçilmesi halinde ise Medeni Kanun’da değişiklik yapılarak “eşcinsel evliliklerin önlenmesi” formülü de gündeme geldi. Bu çerçevede “Evlenme engelleri” başlıklı 129. Maddede değişiklik yapılabiceleği ifade ediliyor.
Söz konusu madde, “Üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında, kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında; evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında” evlenmeyi yasaklıyor. Evlenme yasağına “aynı cinsiyetten kişiler”in de eklenebileceği ifade ediliyor.
MUHALEFETE SUNULACAK
AKP, hazırladığı teklif metnine, ittifak ortağı MHP ile son şeklini verdikten sonra başta yasa değişikliği teklifini hazırlayan CHP olmak üzere, muhalefet gruplarının da görüşüne sunacak.
Sadece başörtüsüne anayasal güvence içeren bir anayasa değişikliğinin, metnin ortaklaştırılması halinde en yüksek oyla ve referanduma gerek kalmadan geçmesi güçlü olasılık olarak görünüyor. Ancak “ailenin korunması” önerisinin muhalefeti bölebileceği yorumu yapılıyor.
Hatta muhalefet kulislerinde Erdoğan’ın bu öneriyi, “Altılı masada çatlak yaratmak için” koyduğunu savunanlar da var.
AKP’nin seçime giderken, İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olan Saadet Partisi gibi muhafazakar tabana sahip partileri tutum almaya zorlarken, karşı çıkan partilere de “eşcinselliği savunuyorlar” söylemi üzerinden hedef alma taktiği izleyeceği yorumları yapılıyor.
MUHALEFET "PAKETTEN DÜŞÜRME" TAKTİĞİ İZLEYEBİLİR
Kulislerde, AKP’nin, 41. madde değişikliğinde ısrar etmesi halinde ise muhalefetin bu düzenlemeyi paketten düşürme taktiği izleyeceği konuşuluyor.
Anayasa değişikliklerinin referandum koşullu kabulü için bile en az 360 milletvekilinin “kabul” oyu kullanması gerekiyor.
Ancak AKP ve MHP’nin sandalye sayısı 335’te kalıyor.
Muhalefet partilerinin, sadece başörtüsü ile ilgili düzenlemelere destek verip ailenin korunmasına ilişkin maddeye ret oyu kullanarak, bu düzenlemeyi paketten düşürmesi olasılık dahilinde görülüyor.