Cumhurbaşkanı danışmanı AKP'li eski vekil ve Akşam gazetesi yazarı Hüseyin Besli, bugünkü köşe yazısında Menzil Tarikatı'nın Sağlık Bakanlığı'nı ele geçirdiğini iddia etti. Ve önlem alınmasını istedi.
Cumhurbaşkanı danışmanı AKP'li eski vekil ve Akşam gazetesi yazarı Hüseyin Besli, bugünkü köşe yazısında Menzil Tarikatı'nın Sağlık Bakanlığı'nı ele geçirdiğini iddia etti. Ve önlem alınmasını istedi. İşte Besli'nin yazısının o bölümü
AKP'NİN YENİ HEDEFİ "MENZİL" VE KEMALİSTLER Mİ?
Bana Ne Demeden
1
15 Temmuz darbe girişiminin millet tarafından bertaraf edilmesinden sonra; Cemaat'e yönelik temizlik ve tasfiyenin devlette ve sivil toplumda ortaya çıkardığı boşluğu doldurmaya çalışan açıkgözler türedi.
Bu hususu iki grup üzerinden irdeleyebiliriz.
Birincisi, Kemalistler
İkincisi ise, kimi tarikatlar ve vakıflar.
2
DÜN BALYOZ'A "KUMPAS" BUGÜN DARBE"
Bırakalım; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren ülkenin tepesinden bir türlü inmeyen askeri vesayet uygulamalarını. Ki, daha başlangıçta, yeni cumhuriyet ilan edilmeden, bizzat Mustafa Kemal’in eliyle ve emriyle Birinci Meclis feshedilmiş, askeri vesayete hayır diyecek bütün muhalif sesler susturulmuştur. Bu vaziyet Mustafa Kemal’in ölümüyle de bitmemiş Milli Şef İnönü eliyle 1950’ye kadar sürdürülmüştür. Devamında 60 ihtilali, 72 darbesi, keza 80 darbesi, 28 Şubat uygulaması hep Kemalist askerlerle gerçekleşmiştir.
Son zamanlarda televizyonlara çıkıp, gazetelere mülakat veren Kemalist subaylar, milletçe hafıza kaybına uğradığımızı zannediyor olacaklar ki, sütten çıkmış ak kaşık misali ortalıkta dolaşıyorlar.
Hadi geçmişi bir tarafa bıraktık, AK Parti iktidarında gerçekleşen askeri müdahale teşebbüslerini de unuttuğumuzu, hatta hiç yaşanmadığına inanmamızı bekliyorlar.
Oysa dün olduğu gibi, 2000’li yıllarda da silahlı kuvvetlerin içinde darbeci, Ergenekoncu, Balyozcu subaylar hep vardı.
Bu çerçevede açılan Ergenekon ve Balyoz davaları gerçek verilere oturuyordu.
Cemaat mensubu yargı mensuplarının, kendi elemanlarına yer açmak için, bu davaları sulandırmaları, çapını büyütmesi, darbeci ve Balyozcu olmayanların da işin içine karıştırılması, bu gerçeği ortadan kaldıramaz, kaldırmamalıdır.
Onlar istedikleri kadar, fırsattan istifade kendilerini pazarlamaya çalışsınlar, Yeni Türkiye’de bu malın alıcısı yoktur.
2
Kimse kendisini kandırmasın.
Eğer, Cemaat'in bugünkü güce erişmesinde ticaretle hemhal oluşunu, kontrolsüz para kazanmasını önemsiyorsak… Bugün aynı yöntemleri kullanan yapıların (tarikat/vakıf) gelecekte aynı sonuca varmalarının kaçınılmaz olacağını söylemek için kâhin olmak gerekmez. Dolayısıyla, misal olarak, ismini palazlandığı şehirden, Adıyaman/Menzil’den alan bir yapının özellikle bir bakanlığımızda neredeyse bütün pozisyonları kendi mensuplarıyla doldurmasına dikkat çekmek istedim…
‘Bana ne?’ demeden.