Özbudun, “Anayasa'nın hukuk devleti, yargı bağımsızlığı ve hâkim teminatına ilişkin hükümlerine açıkça aykırı. Anayasamıza göre hakimler azlolunamaz ve emeklilik yaşı olan 65'i doldurana kadar da emekliye ayrılamazlar. Daha alt kademelerdeki mahkemelerde görev verilse dahi bu da tenzil-i rütbedir, ve aykırılığı ortadan kaldırmaz” ifadelerini kullandı.

 

 

“Kanun çıkarsa, Anayasa Mahkemesi'nin iptal edeceğine kaniyim” diyen Özbudun, şöyle devam etti: “Hatta sadece iptal değil yok sayma dahi gündeme gelebilir. Çünkü bu kanunun tamamıyla uyumlu bir yargı yaratmak gibi siyasi bir amacı olduğu aşikar. AYM yokluk kararı vermeyi de tartışacaktır.”

 

İki yüksek mahkemenin tüm üyelerinin görevine bir kanunla son verileceğine işaret eden Özbudun, “O kadroların bir bölümüne, kendi koltuğunuzdaki HSYK aracılığıyla atama yapıyorsunuz. Bu elbette yargı bağımsızlığını çok ciddi zedeleyecek bir kanundur. AİHM kararına gerek yok, Anayasamıza göre de meşru olmayan bir durum söz konusu. AYM'nin iptal edeceğine inanıyorum. Sadece iptalle yetinmeyip yok saymasını temenni ederim. Çünkü iptal kararı geriye yürümüyor. Bu HSYK kanunuyla, kurul bünyesinde çalışan bütün görevlilerin görevine son verildi. 

 

 

AYM o kanunu iptal etti. Fakat karar geriye yürümediği için bütün bu haksızlıklar müeyyidesiz kaldı. Oysa yokluk kararı verilirse o zaman bu kanun hiç doğmamış muamelesi görür. Bu üyeler eski görevlerine iade edilmek durumunda kalır. Yokluk mu iptal mi müeyyidesi kritik önemde” ifadelerini kullandı.

Teklifin yasalaşması durumunda vatandaşların, Yargıtay ve Danıştay'ın bağımsız ve tarafsız olmadığı gerekçesiyle AİHM'e başvurabileceğini kaydeden Anayasa profesörü Özbudun, şöyle devam etti: “Daha önceki Devlet Güvenlik Mahkeme'lerinin adil yargılanmaya elverişli yargı yerleri olmadığına dair, yani adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair kararları var.”

 

 

Özbudun, milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: “Belli bir döneme ait, belli sayıda milletvekilleri bakımından kaldırıyor. Ama sonrakiler ve aynı durumlar için dokunulmazlığı muhafaza ediyor. Bu bakımdan Anayasa'daki eşitlik ilkesine aykırı. Ayrıca Anayasa'nın vekillere sağladığı savunma hakkı ile Anayasa Mahkemesi'ne müracaat haklarından yoksun bırakıyor. Bu da antidemokratik. Meclis'te reddedilmesini temenni ediyorum.”

 

KAYNAK: Özgür Düşünce/Metin Arslan?